Kadın istihdamında dayanışma ağları çok önemli

Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda Boyner Grup olarak birçok iş birliği ve proje ürettiklerini söyleyen Boyner Grup İcra Kurulu Üyesi & Strateji ve İş Geliştirme Başkan Yardımcısı Elif Ateşok Şatıroğlu, “İş dünyası, sivil toplum ve kamu kuruluşlarının iş birliğiyle ortaya çıkacak dayanışma ağlarının çok önemli olduğuna inanıyorum.” diyor.

Şirketlerin yönetim kadrolarında artık daha fazla kadın yöneticiler bulunuyor çünkü kadınlar alışılagelmiş duvarları yıkıyor. Böylelikle yönetim katındaki koltuklarda kadınlara daha fazla yer açılıyor. Türkiye’nin perakende devlerinden Boyner Grup’un yöneticilerinden olan Elif Ateşok Şatıroğlu da bu koltuklardan birinde, görevini büyük bir tutkuyla sürdüren profesyonellerden… Şu anda Boyner Grup İcra Kurulu Üyesi & Strateji ve İş Geliştirme Başkan Yardımcısı olan Şatıroğlu’nun profesyonel hayatı ise yükselen bir grafik çizerek bugünlere geliyor. Kendisini daha yakından tanımak istediğimiz Elif Ateşok Şatıroğlu, hikayesini şöyle anlatıyor:

“Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olduktan sonra iş hayatına sırasıyla Bain&Company ve The Boston Consulting Group’ta strateji danışmanlığı yaparak başladım. Sanırım bugün olsa kariyerim için yine aynı başlangıcı tercih ederdim çünkü danışmanlık tecrübesi insana hem farklı sektörler hem de farklı kurumlar ve işleyişler hakkında tecrübe kazanma imkanı sağlıyor. ‘Büyük resmi’ hiçbir zaman unutmanıza izin vermeyen bir altyapı oluşturuyor.

Danışmanlık tecrübem sırasında en çok direkt ‘tüketici’ye yönelik konuların/sektörlerin ilgimi çektiğini fark etmiştim. Bu nedenle 2005 yılı başında yolum Boyner Grup ve ‘tüketici’ deyince akla ilk gelen isimlerden olan Cem Boyner ile kesişince, teklifi çok severek kabul ettim. Boyner Holding’te Strateji ve İş Geliştirme Müdürü olarak başlayan yolculuğum, 2011 yılında Strateji ve İş Geliştirme Başkan Yardımcılığı görevine terfi etmem ile bugüne kadar devam etti. Yıllar içinde Grubun farklı yapılara evrilmesi ile merkezi IT, CRM, Omni-Channel, İK ve Ortak Satınalma yönetimi gibi görevlerim de oldu. 16 yılı tamamladığım halde her gün ve halen yeni bir şey öğrenmeye devam ettiğim, kendimizi geliştirmek, müşteriye daha iyi hizmet ve ürünler sunabilmek için durmadan savaştığımız bir kurumda çalışıyor olmaktan büyük keyif alıyorum.”

“Kadın istihdamında iş birliklerinin artması ve yaygınlaştırılması gerekiyor”

Türkiye’de kadınların iş dünyasındaki yükselişini ve yerini değerlendiren Elif Ateşok Şatıroğlu, Grup bünyesinde toplumsal cinsiyet eşitliği hakkında uzun süredir çalıştıklarını dile getiriyor. Şatıroğlu, Boyner Grup olarak yürüttükleri bazı projelerden bahsediyor:

“ ‘Yükseliş’ yerine ‘hak ettiği yere gelme çabası’ bu süreci daha net anlatabilir diye düşünüyorum. Arzu edilen ve Türkiye’nin potansiyelini yansıtacak seviyelere henüz gelmemiş olsa da daha fazla kadının iş hayatında yer alması toplumsal gelişim açısından olumlu bir gelişme. Özel sektörde yer alan pek çok firmanın bu alanda çalışma yapıyor olması ise umut verici. Birleşmiş Milletlerin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan biri olan toplumsal cinsiyet eşitliği, Boyner Grup olarak bizim uzun süredir üzerinde çalıştığımız bir konu. Toplumsal cinsiyet eşitliğini yönetim kurullarımızdan mağazalardaki ekip arkadaşlarımıza, insan kaynakları politikalarından kurumsal yönetişime ve tedarikçilerimize kadar tüm ekosistemimizde uygulamaya alışıyoruz. Kendi içimizde mentor – menti programlarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz eğitimler ve eşitlik temelli İK politikalarımız ve sosyal sorumluluk projelerimizle toplumsal cinsiyet eşitliğini destekliyoruz.

Türkiye’de birçok organizasyon, kurum, sivil toplum örgütü bu konuyu ele alıyor. Bununla birlikte sorunun çözümü için alınması gereken uzun bir yol var. İş birliklerinin artması ve yaygınlaştırılması bence çok önemli. Boyner Grup olarak WEPs’in ilk imzacılarından biriyiz. Yönetim Kurulunda Kadın Derneği (YKKD), Kadın Girişimcileri Derneği (KAGİDER) başta olmak üzere pek çok kurum ve kuruluş ile iş birliği içinde çalışıyor ve projeler üretiyoruz. KAGİDER ile son 5 yıldır ‘İyi İşler: Perakendede Kadın Girişimcileri Güçlendirme Programı’nı gerçekleştiriyoruz. Son dönemde Maltepe Belediyesi ile iş birliği yaparak kadın istihdamını artırmak için temel mağazacılık eğitimi verdik. İş dünyası, sivil toplum ve kamu kuruluşlarının iş birliğiyle ortaya çıkacak dayanışma ağlarının çok önemli olduğuna inanıyorum.”

“Dijital altyapı yatırımlarımız pandemi sürecinde esnek ve çevik olmamızı sağladı”

Bilindiği üzere, pandemi süreciyle birlikte hızını artırmış dijital dönüşüm, hayatımızın her alanına çok hızlı bir şekilde konumlandı. Boyner Grup’un bu süreçteki stratejilerine dair Elif Ateşok Şatıroğlu, sürecin önemli çıktılarını paylaşıyor:

“Dijital altyapısına yatırım yapan perakende firmalarının pandemi dönemini daha az zararla atlattığına tanıklık ediyoruz. Dijital altyapının gelişkin olması daha iyi ve daha hızlı hizmet vermeye olanak sağlıyor. Hızlı olan firmalar bu dönemde büyüdü ve gelişti. Salgın sonrası perakendede, özellikle online alanda bir ‘fastforward/geleceğe yakınlaşma’ dönemi yaşıyoruz. 3 yıllık e-ticaret hedeflerimiz 1 yılda gerçekleşti. 2015 yılında Hopi’yi kurarak yatırım yaptığımız yapay zeka destekli hiper-kişiselleştirme uygulamaları, perakende işinin vazgeçilmez parçası olmaya başlamıştı. Şimdi bunun çok hızlandığını görüyoruz.

Boyner Grup olarak uzun yıllardır dijitalleşmeye ve dijital altyapımızı geliştirmeye yatırım yapıyoruz. Bu sebeple dijital dönüşümü çok önceden başlattığımızı ve pandemi döneminde de bu yatırımın bize hızlı karar verme ve aksiyon alma kabiliyeti kazandırdığını rahatlıkla söyleyebilirim. Boyner Grup’ta geçmişten bugüne yaptığımız all-line perakende, lojistik ve teknolojik yatırımlarımızı pandemi sonrasına da uygun yeni ürün ve servislere dönüştürdük.

Bu dönemde müşterilere arabaya teslimden uzaktan stil danışmanlığına, evlere lostra hizmetinden randevulu özel teslimata kadar pek çok yeni hizmet sunduk. Bu hizmetlerin, sağladığı hız ve kolaylık nedeniyle pandemi sonrasında da devam edeceğini düşünüyorum.

Morhipo ve boyner.com.tr ile Grubumuzun tüm yatırım gücünü, perakende bilgi birikimimizi, tüm yeteneklerimizi; moda ve yaşam tarzı odaklı ‘çok markalı online department store’ pazarında güçlü liderlik hedefine yoğunlaştırmıştık. Pandemi sürecinde bu odaklanmanın büyük faydasını gördük. Son 5 yıl bizi pandemide hızlı aksiyon alabilecek esnekliğe ve çevikliğe gerçekten hazırlamış. Pandemi döneminde yapay zeka destekli, veri odaklı yeni bir iş modeli ve önemli bir yeni nesil ödeme aracı olarak Hopi de ön plana çıktı. 2020’de Hopi ile 2 milyon ürün satıldı ve 4 milyar TL ciro elde edildi. Online alışveriş payı yüzde 10’dan yüzde 22’ye çıktı. Türkiye’de şu anda her 9 kişiden 1’i Hopi üyesi. 2021 sonunda her 6-7 kişiden birinin Hopi üyesi olmasını hedefliyoruz.”

“Kişiselleştirilmiş hizmet vermeyi başaranlar, gelecekte takip edilen markalar olacak”

Büyük holdinglerde dijitalleşme rekabetinin ciddi oranda arttığı görülüyor, teknoloji yatırımları ise art arda devam ediyor. Özellikle fiziksel mağazacılık süreçleri dijitale aktarılmaya başlandığı için buralarda neler gerçekleştirildiğini sorduğumuz Şatıroğlu, Grup bünyesinde dönüştürülen hizmetleri şöyle aktarıyor:

“Sürekli gelişen ‘online’ yeteneklerle ve ‘offline’ fiziksel mağaza deneyiminin bir aradalığına biz, Grubumuzda kısaca ‘all-line perakende’ diyoruz. Müşterilerimize her kanaldan rahatlıkla ulaşabilmek ve daha iyi hizmet verebilmek çok önemli. Online ve offline deneyimini birleştiren, kanallardan bağımsız ve kanallar arası geçişken zengin müşteri deneyimi için son 5 yıldır yoğun yatırımlar yaptık.

Şöyle ilginç bir örnek verebilirim: Aralık 2019’da müşterilerimize ‘mağazadan eve teslimat’ hizmeti vermeye başladık. Boyner ya da rakip marka ayırt etmeden müşterilerimize paketlerini bize bırakmalarını ve bizim eve teslimat yapacağımızı belirttik. Hedefimiz online alışverişi tercih eden müşterilerimizin yaşadığı rahatlığı offline müşterilerimize de yaşatmaktı. Kaç kişinin kullanacağını bilmeden çıktığımız bu yol, pandemi döneminde fark ettik ki bize müthiş bir yetenek kazandırmış. Buradan hareketle son 10 ayda, dijital ve mağazacılık yeteneklerimizin bir araya geldiği pek çok yeni ürün ve hizmet hayata geçti. Örneğin, Boyner Express’i kurduk. Teslimat sürelerini kısaltmak, müşterinin belirlediği teslim zamanlarına uyabilmek için randevulu, temassız kapıya teslimat hizmeti veriyoruz ve kuryelerimizin büyük bölümü kadın. İlk soruda konuştuğumuz cinsiyet eşitliği bakışını burada da uyguladık. Tıkla Gel/Click&Collect ise yıllardır yaptığımız bir uygulama. Türkiye’deki ilk örneklerini gerçekleştirmiştik. Bunu pandemide AVM’de arabaya temassız teslimat hizmetine dönüştürdük. Kapıda Nakit Ödeme’li online alışveriş ve kapıdan alarak yine kapıya teslim ettiğimiz ‘Lostra-Kuru Temizleme-Ütü-Sneaker Temizleme’ servisleri hep bu dönemde ‘all-line’ yeteneklerimiz sayesinde hayata geçti. Yine online alışverişte iade oranlarını azaltmak ve müşterilerimizin markalara göre değişiklik gösteren beden ölçülerinde doğru beden ölçülerinde alışveriş yapabilmelerini sağlamak için Usizy ile iş birliği yaptık.

Koşulsuz müşteri mutluluğu, Boyner Grup’un yıllardır değişmeyen önceliği. Bu mutluluğu sağlayabilmek adına teknolojik altyapımızı sürekli geliştiriyoruz. Perakende sektörü özelinde kişiselleştirilmiş hizmet vermeyi başaran, müşteri deneyimini zenginleştiren ve müşteriye beklediği ilgiyi gösteren ve deneyim yaşatabilen markaların gelecekte takip edilen ve konuşulan markalar olacağına inanıyoruz.”

“Yenilikçi fintech çözümlerinin perakende için önemi artacak”

2021 planları ile noktaladığımız sohbetimizin sonunda Elif Ateşok Şatıroğlu’na özellikle pandemi sonrası ve yeni normal adını verdiğimiz süreçte strateji ve yatırımlarda ne tür değişimler olacağını sorduk. Şatıroğlu, fintech’ten yapay zekaya kadar ağırlıklı olarak teknolojik yatırımlara öncelik vereceklerini ifade ediyor:

“2021 ve sonrasındaki dönem, şirketlerimiz için heyecanlı bir dönem olacak ve dönüşüm sürecinin hızlanacağını düşünüyorum. Biz de strateji ve yatırımlarımızı bu doğrultuda güncelledik. Pandemi öncesinde ortaya çıkan bazı önemli trendler perakendeyi değiştirmeye başlamıştı, bu değişim pandemiyle hızlandı ve önümüzdeki yıllarda da artarak devam edecek.

Müşterilerin farklı davranış ve tercihlerine göre mikro segmentlere ayrılması ve odaklı iletişim yapılmasını pazarlama ve lojistik giderlerinde önemli bir verimlilik alanı olarak görüyoruz. Finansal teknolojiler ile online ve offline ödemeleri kolaylaştıran yenilikçi fintech çözümlerinin perakende için önemi artacak. Grup olarak önümüzdeki günlerde özellikle Hopi’yle bu alanda fark yaratan işlere imza atacağız. Aynı zamanda Boyner Express gibi kişiye özel ve esnek lojistik teslimat hizmetleri ile yenilikçi fintech çözümlerinin yaygınlaşması için de yapay zeka destekli kişiselleştirme altyapısını gelecek için önemli buluyoruz. Şubat ayının başlarında, odağına müşteri ve teknolojiyi alan Boyner IQ’yu hayata geçirdik. Online ve offline kanallarda ‘Müşteri Mutluluğu Teknolojileri’ne odaklanacak bir platform olan Boyner IQ, teknoloji alanında uzmanlaşmaya yapacağımız yeni yatırımlarla sektörümüzdeki bütünsel teknolojik dönüşümün önemli bir parçası olacak. Sürdürülebilir üretime sahip, doğaya duyarlı, çevreci markaların değeri, tüketicilerin gözünde pandemiyle birlikte daha da öne çıktı. Sürdürülebilir iş modelleri ve döngüsel ekonominin sürdürülebilir ürünleri her geçen gün daha da önemli hale geldiği için bu alana da odaklanıyoruz.”

“Pandemi döneminde anlık ihtiyaçların tamamını Turkcell Bulut altyapısı ile karşıladık”
Turkcell ile uzun yıllara dayanan, gelişen ve değişen teknolojiye uyumlu bir iş birliğimiz var. Boyner Grup bünyesinde Türkiye’nin çeşitli illerinde yer alan mağazalarımızın faaliyetlerini sürdürebilmeleri için gerekli olan erişim altyapısı ve bu erişimin mobil teknoloji servisleri ile yedeklenmesi Turkcell tarafından sağlanıyor.

Bu altyapı ile birlikte Boyner Grup’a ait tüm kritik sistemleri, 7/24 kesintisiz bir şekilde çalışabilmesi için Turkcell Gebze Veri Merkezi’nde barındırıyor, olası bir felaket anında bu sistemlerin Ankara Söğütözü Veri Merkezi üzerinden felaket kurtarma sürecini işletiyoruz.

Grubumuzun en büyük online işi Morhipo, Turkcell Gebze Veri Merkezi’nde bulut altyapısı üzerinden çalışıyor. Özellikle pandemi sürecinde e-ticarette dönemselliğin etkisini hep birlikte yaşadık. Bu dönemde ortaya çıkan anlık ihtiyaçların tamamını Turkcell Bulut altyapısı ile karşıladık.