By 
Blockahin’in pilot projeler ve bazı endüstriler içerisinde yakaladığı başarılara rağmen şirketler hala teknoloji geliştirmelerine harcanan paranın, elde edilen başarılara değer olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Güvenlik, uyum yetisi, bant genişliği ve mevzuat konusundaki belirsizlikler de cabası.
Ağustos ayının başlarında araştırma şirketi IDC yarı yıllık Blockchain kılavuzunu yayınladı. Kılavuza göre bu sene Blockchain’e yapılan harcamaların geçen seneye göre yüzde 80 oranında artarak 2,7 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor.
IDC’ye göre finansal hizmetler, kimlik, ticaret ve diğer pazarlar içerisinde Blockchain teknolojisinin kullanılmaya başlaması umut verici. Şirketin tahminlerine göre 2023 yılına gelindiğinde Blockhain hizmetlerine yapılan harcamaların 15,9 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
IDC’nin 2018-2023 arasında yaptığı beş yıllık tahminler, küresel Blockchain harcamalarında en yüksek pay yüzde 30 ile bankacılık sektörüne ait olacağı yönünde. Bankacılık sektörünü ise montaj üretimi ve sentetik üretimler, toplam harcama içerisinde yüzde 20 paya sahip olarak takip edecek.
Sentetik üretim aynı zamanda en hızlı yıllık artış oranı olan yüzde 68.8 ile 2023’ün sonuna kadar küresel Blockchain harcamaları içerisindeki en büyük ikinci sektör haline gelecek.
Yine IDC’nin şirket yöneticileri ile yaptığı bir anketin sonuçlarına göre yöneticilerin yüzde 62’si Blockchain’i kullanıyor veya kullanmayı düşünüyor. IDC araştırma direktörü James Wester’in belirttiğine göre bu oran yıldan yıla artıyor ve artmaya devam edecek.
Wester, Blockhain’in uluslararası ödemeler ve tedarik zinciri gibi sektörlerde oldukça kritik noktalara gelmesinden mütevellit, şirketlerin hızlı bir şekilde pilot uygulamalar ile teknolojiye adapte olmaya başladığını belirtiyor.
Bununla birlikte geçen hafta Wester ve araştırma müdürü Stacey Soohoo’nun bir internet
seminerinde söylediklerine göre Blockchain özelinde hala muammalar söz konusu lakin konu düzenleme ve yönetime geldiğinde Blockchain’in yararları kanıtlanmış durumda.
Wester sözlerine Blockchain’in gelişen bir teknoloji olduğunu ekliyor. Araştırma direktörü “Yeni sistem konusunda hala kafalarda soru işaretleri var fakat bu durum gayet normal zira Blockchain sektörler için alt üst edici bir gelişme ve böyle büyük bir gelişme için birazcık belirsizlik gayet doğal.” diyerek devam ediyor.
Örnek olarak bir işletme tedarik zinciri ortakları ile bilgi alışverişinde bulunmak için Blockchain tabanlı bir ağ kurduğunda, yönetim masasında kimin oturacağı, sistemin nasıl çalıştığı ve maliyetlerin nasıl dağıtılacağı büyük bir tartışma konusu oluyor. Çünkü değişen teknolojiler ile birlikte işlerin nasıl yürüyeceği de değişime uğruyor.
Soohoo’na göre yeni teknolojiler konusunda, şirketler başka şirketlerle hatta kendi içlerinde kullandıkları teknolojilerle bile uyum sorunları yaşıyor. Şirketlerin akıllarında hep şu soru var: Biz bu teknolojilerin yararlarını ne zaman görmeye başlayacağız? Sooho, tek problemin bunlar olmadığını dile getirerek birçok şirketin Blockchain projelerinde ya stratejilerini tam olarak kuramadığını ya da tam olarak kurabilse bile çalışabilecekleri doğru iş ortaklarını bulmak ve yeni sistemleri eskiler ile entegre etme konusunda sıkıntı yaşadığını belirtiyor.
Blockchain, mevcut eski sistemlere entegre olma amacı ile yaratılmış bir sistem değil fakat çeşitli alanlarda işletmelere fayda sağlayabilir. Örneğin marketçilik sektöründe ERP sistemleri, kendi içlerinde veri akışını otomatikleştirmek amacı ile kullanılarak işletmelere büyük faydalar sağlıyor ve Blockchain ile birlikte ERP sistemleri çağ atlayabilir.
Walmart ve diğer büyük market zincirleri gıdaları çiftlikten market raflarına kadar izlemeye olanak sağlayan bir sistem olan IBM Food Trust ve GS1 standardını kullanarak sisteme manuel girişi önleyip veri transferini ve analizini otomatikleştiriyor.
Marketçilik sektöründe tedarik zincirlerinin izlenmesi amacıyla Blockchain teknolojisinin kullanılmaya başlanmasının ardından, perakendeciler tedarikçilere ürünlerin takibinin yapılabilmesi için bütün ürünlerin sisteme girilmesi gerektiği konusunda uyarılar yapmaya başladı. Chicago merkezli danışmanlık şirketi SPR yetkilileri “Bu durum Blockchain teknolojisi için çok önemli bir problem çünkü bir şirket Blockchain’i ne kadar güzel uygularsa uygulasın, iş yaptığı diğer şirketler ile uyum sağlayamazsa sistem işe yaramaz bir hale geliyor.” diyor. SPR yetkililerine göre şirketlerin konsorsiyumlar oluşturarak işleri hakkında problemleri çözmek için çaba göstermeleri çok sık rastlanan bir şey değil ve bu durumun düzeltilmesi ve şirketlerin ortaklaşa çalışması gerekiyor.
Bütün bunların yanı sıra Blockchain’in yatırım getirisini hesap edebilmek apayrı bir problem olarak karşımıza çıkıyor.
Daha önceki sistemlere nazaran Blockchain’in sınırları belli olmayan bir sistem olması yöneticilerin analiz yeteneklerini zorluyor. Blockchain yatırımı, bir zincir içerisinde kullanılmaya başlandığında maliyetlerin ve sistemin getirdiği faydaların eşit olarak dağılmaması çok yüksek bir olasılık. Bu durum, yatırım getirisinin analiz edilmesini zorlaştıran en büyük problemlerden bir tanesi.
Bu tarz potansiyel sorunlar bulunsa da Blockhain’in tüketicilerin satın alma yöntemlerini, işletmelerin veri izleme ve takas etme yollarını kökünden değiştirme ve var olan ERP hizmetlerini iyileştirme potansiyeline sahip olduğu gerçeğini yadsımamak gerekiyor.
ERP bu hususta önemli bir role sahip
Bir ERP yazılımı veritabanındaki verileri yükler, işler, değiştirir ve analiz eder. ERP sistemi, birlikte çalışan iki şirketin veritabanlarına verileri ayrı ayrı kaydeder. Wester’in söylediğine göre aynı veri iki veritabanında da bulunur. Bu durum verimsizlik yaratır zira veriyi alan iki farklı şirket o veriyi kendi stratejileri doğrultusunda ayrı ayı kullanır ve şirketler arası uzlaşma çok aza iner. Ancak Blockchain sistemiyle birlikte şirketler, Blockchain merkezli sunuculara verileri girerek ortak bir veri havuzu oluşturur. Şirketler ortak veri havuzu içerisinde entegre bir biçimde çalışırlar.
Bunların dışında Soohoo, direkt tüketicileri ilgilendiren bir örneğe şu şekilde değiniyor: “Blockchain teknolojisi sayesinde müşteriler QR kodlar ile giyim, gıda ve diğer ürünlerin nerede nasıl yapıldığını anlık olarak öğrenebiliyor. Bu aslında Blockchain’in sektörlerde en aşağıdan en yukarıya kadar ne kadar büyük etkiler yarattığının bir göstergesi.”
Blockchain teknolojisi her sektöre hızlıca sirayet etmeye devam ediyor. Haziran ayında ABD Gıda ve İlaç İdaresi (USFDA), IBM, KPMG, Merck ve Walmart’ın İlaç Tedarik Güvenliği Yasası’nı destekleyen bir projeye ortak olduğu açıklandı. Bu projenin amacı Blockchain teknolojisi kullanılarak ABD içerisinde dağıtılan ilaçlar ve aşıların tanımlanıp izlenebilmesini sağlamak. Yeni sistem ile birlikte ilaç müşterileri satın aldıklarını ilaçların temizliğini ve orijinal olup olmadıklarını kolaylıkla anlayabilecek.
Soohoo’nun söylemine göre müşteriler, bir ürünün nerden geldiğini görmek için QR kodlarını kullanmanın oldukça yararlı olduğunu bildiriyor.
Comments