5G & İLETİŞİMMakaleler

Sektörlerde dijitalleşme ile rekabet odaklı dönüşüm – Bölüm II

0

Süha Bayraktar

Bir önceki bölüm yazımızda, sektörlerde rekabet edebilmek için güçlü BT altyapıları ile iş sürekliliğini sağlayan firmaların, operasyonlarını daha efektif hale getirmek için süreç ve uygulamalarını entegre ederek, iş gücünü daha verimli kullanmaları gerektiğini ve dolayısıyla dijitalleşme projelerine odaklanmaları gerektiğinden bahsetmiştik. Özellikle, tüm bu dijitalleşme ve dönüşüm projelerini hayata geçirirken dikkat edilmesi gereken önemli noktalardan bir tanesi ise bu uygulamalar ile üretilen verilerin korunmasıdır. Veri, yeni çağımızda petrolden de daha değerli hale gelen ve yeni iş dünyamızı şekillendirecek bir değer. Üretilen bu veri aynı zamanda sektörel bir veri olarak karşımıza çıkınca çok daha değerli hale gelebiliyor.

Sektörel veri ile yolculuk

Çoğu şirket farklı veriler üretirken, bu verileri çeşitli uygulamalarda tekrar kullanıyor. Çok sıklıkla yaşadığımız bir konu ise; şirketler bu verileri üretirken, farklı alanlardan gelen verilerin birleşmesiyle daha fazla nasıl ek değerler yaratılabileceği konusuna çok konsantre olmuyor. Aslında verinin çok değerli hale gelmesindeki ana sebeplerinden bir tanesi; gelişen bilişim altyapıları ile makine öğrenmesi ve derin öğrenme gibi yapay zeka algoritmalarının birçok sektörde çok daha değer katan uygulamalarda kullanılması.

Bu aslında bize veri ile daha detaylı ve katma değerli yolculuğumuzun yeni başladığını gösteriyor. Özellikle de veri, sektörel bir veri olunca, üretilen bu veriyi doğru üretmek, modellemek ve katma değer yaratır şekilde kullanmak çok daha önemli hale geliyor. Bu yolculuğa başlamak için iki önemli ihtiyaç karşımıza çıkıyor: doğru veri üreten uygulamaları seçmek ve üretilen veriyi doğru modellemek. Peki doğru uygulamaları seçerken nelere dikkat edeceğiz ve hangi uygulamalar önceliğimiz olmalı?

Fark yaratan sektörel uygulamalar

Sektörel uygulamalar, şirketlerin geleceğini şekillendirme konusunda ve rekabette nasıl pozisyon alacaklarını belirlemede kritik role sahipler. Aynı zamanda özel dikey veya birden fazla sektörde kullanılan daha genel yatay uygulamalar olmak üzere karşımıza iki farklı kategoride çıkıyor. Bu uygulamaların en başında özellikle yatay veya dikey olarak da görebileceğimiz Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) uygulamaları geliyor. ERP uygulamaları özellikle üretim gibi karmaşık süreç ve ürün yaşam döngüsü olan sektörlerde, kurumun içindeki yönetim ihtiyacı olan birden çok alanı karşılarken, aynı zamanda operasyonunuzu çok daha entegre ve uçtan uca yönetmenizi sağlayan şekilde karşınıza çıkıyor.

Belirli sektörlerde çok eskiye dayanan tecrübesiyle SAP gibi ERP sağlayıcı firmalar, size aslında sektörde yaşanmışlık, deneyim ve tecrübelerin bir arada olduğu uygulamaları ve iş süreçlerini sağlıyor. Kaliteli ERP uygulamalarından, özellikle uçtan uca süreçlerin entegre edilebilme ile farklı birimlerin yönetim özelliklerine ek olarak, çok önemli ve kritik bir özelliğe sahip olması bekleniyor: Doğru ve raporlanabilir veri üretimi

Çok kritik bir özellik olarak adlandırabileceğimiz doğru ve raporlanabilir veri üretimi, diğer yatay ve dikey sektörel uygulamalarda da ön plana çıkıyor. Özellikle, çok daha detaylı ve karmaşık dönemsel iş planı yapma ihtiyacı olan kurumsal kaynaklar, müşteriler, kanallar ve tedarikçilerin 360 derece bakış açısıyla birleştiği ve iş modelinin bu şekilde planlandığı şirketlerde doğru ve raporlanabilir verinin üretimi, çok daha kritik hale geliyor.

İç içe geçmiş sektörler

Şirket içinde birden fazla sektör bulunduran veya hizmet veren, işi sadece üretim olmayan şirketlerde kurumsal kaynak planlama ve tedarik zinciri yönetimi çok önemlidir. Örneğin, üretimin yanında aynı zamanda perakende zinciri yöneten ve lojistiğinin çok iyi yapılması gereken e-ticaret gibi ek kanalları da olan şirketlerde, tüm zincirin uçtan uca takibinin ve yönetilmesinin çok daha kritik olduğu söylenebilir. Daha detaylı baktığımızda; perakende mağazalar zinciri olan ve aynı zamanda ürettiği bir ürünü mağazalarında satan şirketlerin, raflardaki ürünlerin doğru zamanda tedarik edilmesi adına ham maddenin tedariğinden üretilmesine ve mağazaya gelmesine kadar olan süreci çok iyi planlayıp yönetmeleri gerekiyor. Aksi takdirde mağazalarda, zamanında tedarik edilemeyen ve raflarda talep olduğu halde bulunamayan ürün çeşitleri ile karşı karşıya kalabiliyorlar. ERP uygulamalarını bu süreci de düşünerek planlayan ve seçen şirketler, işlerinin gelişmesinde ve büyümesinde çok daha az engeller ile karşılaşırken aynı zamanda geleceğe dönük bir yatırıma da imza atmış oluyorlar.

Sektörel uygulamalar içinde en çok kullanılan ve çok daha yatay olsa bile önemli bir yere sahip olan Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM), aslında müşterimizi çok daha iyi tanımamıza ve müşteri deneyimini çok daha iyi yönetmemize olanak sağlıyor. Özellikle, daha çok sektörel odaklı kurgulanmış CRM uygulamalarında şirketler, müşterinin alışveriş alışkanlıkları ve ihtiyaç döngüsünü çok daha iyi yönetebilir hale gelebiliyor. CRM uygulamalarının önemli özelliklerinden bir tanesi diğer uygulamalara entegre olabilme ve ERP gibi kritik uygulamalar ile çok daha senkron çalışabilme esnekliğidir. Bu özellik, çoğu zaman CRM seçimlerinde önemli rol oynamaktadır.

CRM uygulamalarının çoklu kanal (Multi Channel) ve sosyal medya gibi tüm kanalların birbiri ile entegre (Omni Channel) yapılarını desteklemesi, son zamanlarda ortaya çıkan en önemli ihtiyaç ve özelliklerden bir tanesi. Bu özellikler müşterilerinize her türlü kanal ve sosyal medya uygulamalarından ulaşabilmeniz ve onların ihtiyaçlarını daha iyi anlamanızı sağlıyor. Sektörel uygulamalar yukarıda bahsettiğimiz iki ana uygulama dışında çok daha geniş bir liste olarak karşımıza çıkıyor. Bu liste, sektöre göre ve iç içe geçmiş sektör senaryolarının olduğu durumlarda çok daha genişliyor. Turkcell Dijital İş Servisleri Sektörel İş Geliştirme ekipleri, sektörel anlamda ihtiyaç duyulan bu tür geniş portföy içindeki yatay ve dikey uygulamalar konusundaki yüksek deneyimi ile Turkcell müşterilerine sektörel danışmanlık sağlayabiliyor.

Merkezi veri ambarı ile çok daha fazla değer yaratma

Sektörel uygulamaların yanında kritik derecede öneme sahip bir diğer alan ise veri ambarıdır. Veri ambarı (Datawarehouse), çoğunluğunu iş uygulamalarından üretilen verilerden oluşan ve bu verilerden analitik uygulamalar ile çok daha fazla değer yaratmak için farklı veri türlerinin merkezi olarak bir araya getirildiği uygulama olarak karşımıza çıkmaktadır.

Veri ambarı uygulaması ilk etapta, farklı alanlardan gelen verilerin analitik uygulamalar aracılığıyla birbirleri ile ortak kullanıldığında, işimizle alakalı geleceğe dönük planlama ve öngörüler için iş destek karar uygulaması fırsatı verir. Çoğunlukla geçmişe dönük şirket satışı, üretimi gibi performans verilerini çok daha iyi değerlendirebileceğimiz ek analitik uygulamaları ile çok daha rafine planlama ve öngörü yapmamıza katkı sağlar. Örnek olarak; yukarıda bahsettiğimiz iç içe geçmiş sektörlerde, ürettiğiniz ürünlerin perakende mağazalarında müşteri taleplerine nasıl karşılık verebildiğini (üretimin satış ve talebi karşılaması) ve artan müşteri taleplerinin, satın alma trendlerinin yeni üretimi nasıl şekillendireceğini öngörebilirsiniz. Bu tür bir analitik uygulamalarda, üretim bölümünde üretilen veriler veri ambarına uygulanırken, perakende mağazalardan satılan ürünlerin satış detayları da aktarılmaktadır. Bu iki farklı uygulamanın aynı veri ambarında olması sayesinde şirketler, işlerine daha 360 derece bakarak üretimden satışa olan süreçte çok daha rafine uçtan uca planlama yapabilmektedir.

Bu tür gelişmiş veri ile yapılan analitik uygulamalar rekabetin yoğun olduğu sektörlerde, rekabet ettiğiniz şirketlerle çok daha hassas rekabet analizi yapmanızı sağlarken, aynı zamanda öne çıkmanıza destek verir. Üretim ile perakende satış entegrasyonunun olmadığı veya yetersiz olduğu bir rakibinizle rekabet ederken, sizin çok daha iyi üretim-satış planlaması (Replanishment) yapmanız, rekabette çok daha iyi konuma gelmenizi ciddi şekilde etkileyecektir. Yerine koyma/tekrar doldurma diye de söylediğimiz üretim-satış planlaması aslında müşterinin ihtiyaçlarına doğru zamanda, doğru ürünlerle karşılık verme ve dolaylı olarak müşteri memnuniyetini artırma anlamına gelmektedir. Bu tür bir uygulama aynı zamanda NPS (Net Promoter Score) denilen, müşterileriniz tarafından tavsiye edilme skorunuzun artmasında ciddi fayda sağlayabilir.

Özellikle rekabette ön plana çıkmak isteyen şirketlerin üç önemli alan olan ERP, CRM ve Veri Ambarı uygulamaları çözümlerinde iyi seçimler yapması, şirketlerinin geleceğe dönük planlarına ve büyümelerine ciddi fayda sağlayacaktır. Turkcell Dijital İş Servisleri Sektörel Danışmanları bu tür çözümlerin seçilmesi ve uygulanması konularında birçok kurumsal şirkete destek vermektedir.

Yazı dizimizin önümüzdeki ay yayınlanacak son bölümünde, daha gelişmiş analitik uygulamalarla büyük veriyi, merkezi veri ambarında entegre ederek işinize nasıl çok daha fazla değer katabileceğimizi konuşacağız. Son bölüm yazımızda aynı zamanda Endüstri 4.0 uygulamalarında da ön plana çıkan gelişmiş nesnelerin interneti(IoT) uygulamalarını konuşurken üretim, lojistik, perakende ve benzeri sektörlerde rekabette ön plana çıkmak için operasyonel verimliliği artırıp, çok daha rafine takip edip yönetebileceğimiz farklı ve ilgi çekici IoT uygulamalarını da kapsayacağız.

Comments

Comments are closed.

Login/Sign up