Makaleler

Teknolojinin hayatı kolaylaştırması, e-Ticaret’in büyümesini hızlandırıyor

0
Pandemi döneminde e-Ticaret pazarı iki kat büyüdü

Tüm dünyada COVID-19 etkileri devam ederken uzaktan sürdürülen yaşam tarzı, salgından korunmak için en güvenli önlemlerden biri haline geliyor. COVID-19’un e-Ticaret üzerindeki faktörü ise dünya çapında e-Ticaret işletmelerinin muazzam büyümesine yol açan çevrimiçi ve sanal alışveriş talebinin artmasıyla sonuçlandı.

Pandemiden önce insanlar, her türlü işletmeyle etkileşimde bulunmakta ve hareket etmekte özgürdüler. Bu nedenle e-Ticaret pazarı, günümüzde olduğu kadar trend değildi. Salgından etkilenme ve hayati korku, insanları bu dönemde çevrimiçi alışveriş yapmaya teşvik etti ve bu da çevrimiçi alışverişte büyük bir hareketliliğe neden oldu.

Digital Commerce 360 ​​araştırmasına göre çevrimiçi harcama, 2020’nin ilk altı ayında, geçen yıla göre 60,42 milyar dolar ile yüzde 30,1 artarak toplam 347,26 milyar dolara ulaştı. E-Ticaret satışları 2018 yılından 2019 yılına kadar sadece yüzde 12,7 artış göstermişti.

Müşterilerin yarısından fazlasının sosyal mesafe kurallarına uymaya çalışması ve artan yeni ürün hacimleriyle birlikte, çevrimiçi alışverişte ciddi bir artış söz konusu oldu. Sosyal mesafe ve sağlık önlemleriyle ilgili devlet talimatlarına uyan insanlar, alışveriş için kalabalık yerlere gitmekten kendilerini kısıtlıyor ve bu da e-Ticaret sektörünü olumlu etkiliyor.

Sağlık ürünlerinden giyim ve kozmetik ürünlerine, kitaplardan market alışverişlerine kadar çevrimiçi olan her işletme pazarda ilgi görüyor. Daha önce e-Ticaret web sitesi hizmetlerine yatırım yapan işletmeler, şimdi çok iyi oranlarda kâr elde ediyor.

Teknoloji benimsendikçe e-Ticaret platformları hareketleniyor

Küresel e-Ticaret sektörü, daha fazla insan sürekli olarak internete bağlı olduğundan çarpıcı bir oranda büyümeye devam ediyor. 4G ve 5G bağlantısı gibi yeni teknoloji uygulamalarının kullanıcıya kesintisiz bir deneyim sağlaması, pazar büyümesi üzerinde olumlu bir etki yaratıyor. Dahası, akıllı telefonların benimsenmesi özellikle 65 yaş üstü kullanıcılarda da önemli bir hızda ivme kazanıyor. Böylece müşterilerin çevrimiçi alışverişteki görünürlüğü giderek artırıyor. Yerleşik kuruluşlar ve büyük şirketler, iletişim ve altyapıdaki daha az harcama gereksinimi nedeniyle çevrimiçi ticarete yöneliyor.

E-Ticaret, kuruluşlara potansiyel müşterilere daha kolay ulaşma imkanı sunuyor ve bu nedenle şirketler yeteneklerini sergilemede daha az efor harcıyor. Google ve Facebook reklamları gibi çevrimiçi pazarlama araçlarının artan önemi nedeniyle e-Ticaret de giderek yükseliyor. Öyle ki, Grand View Research’e göre, küresel e-Ticaret pazarının 2020’den 2027’ye kadar yüzde 14,7 bileşik yıllık büyüme oranında (CAGR) büyümesi bekleniyor.

Facebook tarafından sağlanan verilere göre de, salgın sırasında çevrimiçi alışverişe geçiş hızla hızlandı ve şu anda, dünya çapında insanların tahmini yüzde 85’i çevrimiçi alışveriş yapıyor. Fırsattan yararlanan sosyal medya platformu, yakın zamanda kendi uygulamasındaki işletmeleri keşfetmek ve ürün alışverişi yapmak için yeni bir mecra olan Facebook Shop’un tanıtıldığını duyurdu. Yeni özellikler, işletmelere dijital vitrinlerinin görünümü üzerinde daha fazla kontrol sağlıyor ve yeni koleksiyonlar oluşturmayı kolaylaştırıyor.

Kuşkusuz e-Ticaret pazarında başarılı olmak için doğru ürün yelpazesine sahip olmak, ardından ürünleri bulmayı, satın almayı ve teslim etmeyi kolaylaştırmak gerekiyor. Ancak çevrimiçi alışverişi daha ‘eğlenceli’ hale getirmek için teknoloji sayesinde pek çok yeni fırsatlar bulunuyor. AR (artırılmış gerçeklik) gibi teknolojiler, müşteri dönüşüm oranını artıran diğer seçenekler arasında yer alıyor.

Bu dönemde bir e-Ticaret sitesi başlatmak güvenli mi?

Bazı sektörler mağazalarını yeniden açmaya başlarken, kısıtlamalar “normal” hayata dönmeyi bir süre daha, belki de kalıcı olarak erteliyor. Öte yandan, geleneksel cadde mağazalarında ürün ve hizmet satan şirketler için bu etkinin yıkıcı olduğu da kanıtlanmış bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor. Ancak dijital işletmelere bakıldığında, kısıtlamaların büyük ölçüde ters bir etkisi oldu. İnsanların evlerinde daha fazla vakit geçirmesi, ürün ve hizmet satın almak için onları e-Ticaret platformlarına yöneltti.

COVID-19 etkisi iki yönlü olarak karşımıza çıkıyor; geleneksel cadde dükkanları büyük bir kayıpla karşı karşıya kalırken, e-Ticaret platformlarındaki COVID-19 etkisi oldukça faydalı oldu ve satışlarda benzeri görülmemiş bir artış sağladı.

E-Ticaret girişimi başlatmak, her zaman iyi bir seçenektir; çünkü insanların rahatlığından ödün vererek dışarıda alışveriş yapmak yerine, çok daha basit, pratik ve zahmetsiz olarak ürünleri çevrimiçi satın alma eğilimleri daha yüksektir. Bununla birlikte, COVID-19 salgını sırasında bir e-Ticaret girişimi başlatmak, uzun vadede büyük miktarda yatırım getirisi sağlayacaktır.

Özetle, bir e-Ticaret işi başlatmanın avantajları veya COVID-19’un e-Ticaret sektörü üzerindeki etkisi oldukça belirgindir. Çevrimiçi alışveriş kullanımı giderek yaygınlaşırken e-Ticaret sektörü, işletmelere yalnızca süreci istikrara kavuşturmanın bir yolunu sunmakla kalmıyor, aynı zamanda pandemiden sonra bile sürecek bir rekabet avantajı elde etmeye yardımcı oluyor.

Comments

Comments are closed.

Login/Sign up