DİJİTAL ŞİRKETLERÜRETİM

Dijitalleşme sanallaştırma ile mümkün

0

“Klasik BT yönetimi yaklaşımıyla artık verimliliğin ve sürdürülebilirliğin sağlanması mümkün değil.” diyen Levent Kimya Bilgi Teknolojileri Müdürü Yusuf Ünal’a göre, sanallaştırma teknolojileri olmadan dijitalleşme, dijital dönüşüm olmadan da verimlilik olmaz.

Akdeniz Üniversitesi Bilişim Teknolojileri ve Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde lisans eğitimlerini tamamladıktan sonra, 25 yıldır farklı sektörlerde bilişim profesyoneli olarak çalışmalarını sürdüren Yusuf Ünal, kariyer hayatı boyunca birçok eğitim programlarına katıldı. Bu programlar ile Microsoft Sistem Mühendisliği, Veri Merkezi Yönetimi, Network Yönetimi, Sanallaştırma Sistemleri, Siber Güvenlik, Database Yönetimi, Web Uygulama-Geliştirme, Kurumsal Kaynak Planlama ve Dijital Dönüşüm alanlarında uzmanlaştı.

Ünal, halen Bilgi Teknolojileri Müdürü olarak çalışmaya devam ettiği Levent Kimya’da başta dijital dönüşüm projeleri olmak üzere ERP, MRP, İş Zekası, Süreç Yönetimi, Uygulama Geliştirme vb. birçok projeyi hayata geçirdi. 2013 yılında gerçekleştirilen ERP Dönüşüm projesi ile tedarikten kaliteye, üretimden satışa, finanstan insan kaynaklarına tüm iş süreçleri teknoloji ile bütünleştirildi. Kurumsal veriler tek platformda konsolide edilerek uçtan uca tüm operasyonların elektronik ortamda yönetilmesi sağlandı. 2018 yılında ise veri analitiği, iş zekası projesi ile verinin bilgiye dönüştürülmesi, analiz edilmesi ve karar destek sistemi olarak kullanılması, böylece tüm kurumsal verilerin mobil uygulamalar ile anlık olarak izlenebilmesi mümkün kılındı. 

Yusuf Ünal, şirketlerin yönetiminde teknoloji ve insan odaklı yaklaşımın, bilgi yönetiminde ise ERP kültürünün ve dijital dönüşümün önemine inanarak bu alanlarda çalışmalarına ve projelerine hız vererek devam ediyor. 

Temizlik ürünleriyle yakından tanıdığımız ve birçok ülkede faaliyet gösteren Levent Kimya’yı bize biraz anlatır mısınız?

Kuruluşunun temelinde Türkiye’de karşılanmamış bir temizlik ihtiyacına çözüm sunma başarısı yatan Levent Kimya, 1979 yılında Antalya’da kuruldu. Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde 20 bin metrekaresi kapalı olmak üzere, toplam 40 bin metrekarelik tesislerinde çalışmalarını sürdüren Levent Kimya, Porçöz markası altında farklı temizlik ihtiyaçlarına çözüm olan yenilikçi ürünleriyle büyümesini sürdürüyor. Levent Kimya; Porçöz Ekstra Güçlü Temizlik Ailesi’nde yer alan Kireç Çözücü, Yağ Çözücü, Leke Çıkarıcı ve Lavabo Açıcı ürünlerin yanı sıra Porçöz Banyo Sprey, Porçöz Mutfak Sprey ve Porçöz Ekstra Güçlü Leke Çıkarıcı Sprey ürünleriyle de dikkat çekiyor.

Kurumsallaşmış bir aile şirketi olan ve geçmişinden gelen değerlerini günümüz teknolojisi, dinamikleri ile buluşturarak evrimleşen Levent Kimya, Ar-Ge yatırımlarını sürdürerek ürün gamını geliştirmeye devam ediyor. Mayıs 2018’de pazara sürdüğü Porçöz Küçük Ev Aletleri Temizleyici, Çamaşır Makinesi Temizleyici, Bulaşık Makinesi Temizleyici, Ekstra Güçlü Tuvalet Temizleyici ve Çok Amaçlı Sprey ürünleri ile temizlik sektöründe Türkiye’nin yerli gücü olan Levent Kimya, uluslararası pazarda da varlığını her geçen gün büyütmeyi hedefliyor.

Dijital dönüşüm kapsamında, üretim süreçlerinizi akıllandırmak üzere yatırımlarınız oldu mu? IoT teknolojisini üretim aşamalarında kullanıyor musunuz?

Son 10 yıldaki teknolojik gelişmeler, kamuda ve özel sektörde dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırdı. Teknoloji hayatımızın her alanında, hayatı kolaylaştırmaya devam ediyor. Her yerde “e” ile başlayan iş, uygulama ve hizmetlere rastlamak mümkün. Dijital dönüşüm, iş yapma biçimlerini, kurumsal kültürü ve alışkanlıkları kökten değiştirdi ve değiştirmeye devam edecek. Dijitalleşmenin hem iş hayatında hem de özel hayatımızda davranış biçimlerini olumlu yönde etkilediğini, geliştirdiğini ve hayatımızın önemli bir parçası olduğunu gözlemliyoruz. 

Endüstri 4.0 ile birlikte, yakın gelecekte robotik teknolojilerin yaygınlaşacağını, yapay zekanın her alanda kullanılmasının mümkün olacağını, yeni dijital teknolojiler ile tanışacağımızı öngörüyor, hazırlıklarımızı ve IT stratejilerimizi bu yönde oluşturuyoruz. İş hayatında bilgiye erişimin çok daha kolay, hızlı ve güvenli olabilmesi için şüphesiz dijital teknolojilere ihtiyacımız var. Geleceği görerek erken davranan, hızlı aksiyon alıp “e” dönüşümü kısmen de olsa gerçekleştiren, en azından bu vizyona sahip şirketlerin bir adım daha önde olduğunu ve olmaya devam edeceğiniz söyleyebiliriz.

Levent Kimya olarak, teknolojik gelişmeleri yakından takip etmeye devam ediyor, tüm iş süreçlerimizde dijital dönüşüm sayesinde daha fazla katma değer yaratabileceğimizi öngörüyoruz. Bu vizyonla oluşturduğumuz yol haritası ile dijital dönüşüm projelerimize hız kazandırdık. Üretim operasyonlarında verimliliği ve kaliteyi artırmak üzere Üretim Otomasyon (IoT) Projesi gerçekleştirildi. Hedefimiz; sensörler, kameralar, PLC sistemler ile makinelerin etkileşim içerisinde hareket etmesi, toplanan bilgilerin veri merkezinde konsolide edilmesi ve iş zekası sistemleri ile anlık analiz edilmesi. Böylece üretim makine ve istasyonları arasında anlık bilgi akışı, veri toplama/veri yazma işlemlerinin otomatik gerçekleşmesi, tüm üretim süreçlerinin dijital ortamda ve anlık yönetilmesini sağlamış olduk. QR Kod barkod otomasyonu ile ürün hareketlerinin takip edilmesi, proses kontrol ve izlenebilirliğin sağlanmasının yanında, operasyon verimliliği, ürün kalitesi ve diğer birçok alanda önemli katma değer sağlandı. Müşteri memnuniyeti, ürün kalitesi ve üretim verimliliğini artırmak üzere birçok alanda projelerimiz devam ediyor.

Geleceğin teknolojisi olarak bulut bilişim, sizce kuruluşlara neler vadediyor?

Bulut bilişim teknolojilerinin gelişmesi ve yaygınlaşması ile birlikte, birçok alanda ciddi kazanımlar elde edildiğini gözlemliyoruz. Bulut sistemler ile birlikte özellikle BT altyapısı ve operasyon maliyetleri çok daha rekabetçi hale geldi. Bulut bilişim teknolojilerinin kullanımı yüksek yatırım maliyetlerinde, fiziki alanlarda, enerji tüketiminde, iş gücünde tasarruflar sağlamakla birlikte bilgi güvenliği, performans, sürdürülebilirlik, genişletilebilirlik, hızlı kurulum ve kolay yönetim gibi avantajlar da sağladığını biliyoruz. 

Teknolojinin hızla geliştiğini, her gün yeni donanım, yazılım ve depolama alanlarına ihtiyaç duyulacağını biliyoruz, ayrıca donanım ürünlerinin teknolojik ömürlerini de göz önünde bulundurduğumuzda Bulut bilişimin önemini bir kez daha vurgulamak gerekir. Pandemi ile birlikte hızla hayatımıza giren uzaktan çalışma modelleri, çevrimiçi toplantılar ve dijital ortamda sunulan diğer hizmetlerin yönetilmesi, sunulması ve kaynakların paylaşımının bulut bilişim teknolojileri ile çok daha kolay hayata geçirilebildiğini tecrübe ettik. Şirketlerin dijital dönüşüm süreçlerini, bulut teknolojileri ile daha düşük maliyetlerle daha hızlı ve daha kolay hayata geçirebileceğini düşünüyorum. Gizlilik, bütünlük ve erişilebilirlik üçgeninde değerlendirdiğimizde ise bulut bilişim teknolojileri, tek kelime ile hayat kurtarır. 

Dijitalleşme ile doğru orantılı olarak elbette siber riskler de artmakta ve bilgi güvenliği sistemleri çok daha büyük önem kazanmaktadır. Bilgi güvenliği standartlarına ve regülasyonlara uyum, güvenli bir şekilde her yerden kaynaklara erişim vb. alanlarda bulut bilişim sistemleri önemli avantajlar sağlıyor.

Bulut’un en önemli unsuru olan sanallaştırmanın verimliliğe etkilerini nasıl değerlendirirsiniz?

Klasik BT yönetimi yaklaşımıyla artık fiziksel altyapı ve sunucularla verimliliğin, sürdürülebilirliğin sağlanması mümkün değil. Mümkün kılınsa bile çok ciddi yatırım ve operasyonel maliyetler yaratıyor. Teknoloji ile birlikte her şey hızla değişiyor ve gelişiyor. Şirketlerin rekabet gücünü artırabilmesinin hatta hayatta kalabilmesinin en önemli unsurları verimlilik, çeviklik, esneklik ve dayanıklılık. Günümüzde bütün bu unsurların ön koşulu ise dijitalleşmedir. İşte tam bu noktada ilk aklımıza gelen, sağlam, esnek, her yerden ve sürekli erişilebilir teknolojik altyapı, sanallaştırma mimarisi ile mümkün. Sanallaştırma teknolojileri olmadan dijitalleşmeden, dijital dönüşüm olmadan verimlilikten bahsetmek pek akıllıca bir yaklaşım olmayacaktır. Sanallaştırma teknolojileri aynı zamanda bilgi güvenliği, iş sürekliliği ve felaket yönetiminin de çok önemli bir unsurudur.

Turkcell ekipleri Bulut ve SVM projesinde faaliyetlerinize nasıl destek sağladı? Bu çözümler ile ne tür avantajlar elde ettiniz?

2017 yılından beri Turkcell Bulut teknolojilerini kullanıyoruz. Turkcell’in akıllı teknolojileri, dijital dönüşüm yolculuğumuzda önemli katkılar sağladı. Turkcell teknik ekipleri ile birlikte çok hızlı kurulum, konumlandırma ve canlı kullanıma geçiş sağlayabiliyoruz. Destek ekiplerine 7/24 ulaşabiliyor ve hızlı çözüm üretebiliyoruz.

Turkcell ile 2019 yılında Sanal Veri Merkezi Projesi de gerçekleştirdik. Kritik server ve verilerimiz için felaket kurtarma ile yedekleme planları hazırlayarak bunları hayata geçirdik. Turkcell SVM’nin birçok avantajı var. Örneğin, birden çok teknoloji ve yöntem ile senaryolar gerçekleştirebiliyor, bize en uygun teknoloji ve metodu seçebiliyoruz. VPN teknolojileri ile şirket veri merkezi ve Turkcell SVM arasında kesintisiz bağlantı ve internetin olduğu her yerden güvenli bir şekilde veri kaynaklarına, uygulamalara erişim sağlayabiliyoruz. Şirket merkezinde hiçbir fiziksel veya sanal sunucu bulundurmaya gerek kalmadan Turkcell SVM ile iş ve uygulamalarımızı kolayca yönetebiliyor, ek kaynak veya ek sunucu ihtiyacı olması durumunda bunları yönetim arayüzlerinden hızlıca gerçekleştirebiliyoruz. Elbette fiziki bakım, güncelleme vb. operasyonlar için zaman ayırmamıza da gerek kalmıyor çünkü Turkcell uzman ekipleri bizim için bu operasyonları zaten gerçekleştiriyor. Replikasyon ve yedekleme operasyonlarını kolayca gerçekleştirebiliyor, test edebiliyor ve hızlı bir şekilde geri döndürebiliyoruz. En önemlisi de kolay ve hızlı yönetilebilmesinin yanında, verilerin 7/24 güvende olduğunu bilmek paha biçilemez. Turkcell’in bant genişliği konusunda da oldukça cömert olduğunu söyleyebilirim.

Önümüzdeki dönemde Turkcell ile planladığınız yeni projeler var mı?

Turkcell’in Ar-Ge çalışmalarını ve yeni dijital teknolojilerini yakından takip etmeye devam ediyoruz. GSM ve mobil internet çözümlerini hem şirket merkezimizde hem de sahada kesintisiz kullanıyoruz. Önümüzdeki dönemde, farklı lokasyonlardaki veri merkezlerimizi Turkcell omurgasına taşımayı, RPA (Robotik Süreç Otomasyon) projesi, geniş bant yedeklilik projesi, mobil çözümler ve diğer hizmetlerle ilgili farklı projelerimizi hayata geçirerek iş ortaklığımızı devam ettirmeyi planlıyoruz.

Comments

Comments are closed.

Login/Sign up