MakalelerVERİ MERKEZİ & BULUT

Liderlerden Görüşler

0

Üretim süreçlerini optimize etmek ve veri güvenliğini artırmak için çoklu bulut çözümlerinin kullanımı gün geçtikçe yaygınlaşıyor. Peki IT liderleri çoklu bulut stratejisi oluştururken veri taşınabilirliği ve uyumluluk konularını nasıl ele alıyor; tedarik zinciri yönetimi ve envanter kontrolü gibi üretim operasyonlarında çoklu buluttan nasıl fayda sağlıyor? 

“Çoklu bulut stratejilerinde veri taşınabilirliği ve uyumluluk çok önemli”

Çağlar Yılmaz – Chakra IT Direktörü

Şirketimizde üretim süreçlerini optimize etmek ve veri güvenliği artırmak için uyguladığımız adımların ilki; tek bir bulut sağlayıcısına bağlı kalmadan birden fazla bulut sağlayıcı ile iş birlikteliği yapıyor olmamız. Veri güvenliği artırmak için çoklu bulut sağlayıcıları üzerinde yedeklemelerimizi ve felaket kurtarma stratejilerimizi uygulayarak kullanıyoruz. Bir sağlayıcıda verilerimizi depolarken diğerinde ise yedeklerini tutuyoruz. Bir sağlayıcıda canlı sistemlerimizi konumlandırırken diğerinde ise canlı kritik sistemlerin eşleşiklerini tutarak bir felaket durumunda diğerinden devam edebilecek durumda oluyoruz. Bu gibi felaket durumlarını düşünerek iş sürekliliğini artırmak adına, bulut sağlayıcıların farklı coğrafi bölgelerde olmasına da özellikle dikkat ediyoruz. 

Dışarıdan gelebilecek saldırılara karşı çoklu bulut sağlayıcıları arasındaki yetkilendirmeler ve güvenlik önlemleri, önem gösterdiğimiz bir diğer konu. Bir tarafta herhangi bir zafiyet olursa, diğerine ulaşılmaması için maksimum özeni gösteriyor, hassas verilerimizi saklamak için uçtan uca şifreleme yöntemi kullanıyoruz. Aldığımız tedbirlerin, önlemlerin ve stratejilerin doğru işlediğini kontrol etmek için sürekli etkin bir izleme ve iyileştirme sürecimiz var.

Çoklu bulut stratejisi oluştururken, veri taşınabilirliği ve uyumluluk konularını dikkate almak çok önemli. Verileri taşıma stratejilerimizi oluştururken öncelikle yerel ve ulusal düzenlemelere uygun stratejiler oluşturuyoruz. Veri mahremiyetine özen gösteriyor ve kişisel verileri korumak için mahremiyet politikalarına uyum sağlıyoruz. Tüm verilerimizi standartlara uygun şekilde maksimum güvenlik tedbirleriyle koruyoruz. Çoklu bulut sağlayıcılar arasında verilerimizi taşırken en doğru stratejileri oluşturmaya çalışıyoruz. Verilerimizi taşırken yine uçtan uca şifreleme yöntemi kullanarak güvenli bir şekilde taşımak bizim en önem verdiğimiz konulardan biri. Veri taşıma politikalarımızı iş sürekliliğini etkilemeden verileri sorunsuz, kesintisiz ve güvenli bir şekilde taşımak üzerine kuruyoruz. Veri taşınabilirliği ve uyumluluk stratejilerimizi sürekli gözden geçiriyor ve değişen iş ihtiyaçlarını dikkate alarak güncelliyoruz.

Tedarik zinciri ve envanter kontrolü, şirketimizdeki en önemli süreçlerden biri. Mağazacılık yapımızda depo mantığı yok ve sattığımız ürünü mağazada tamamlama ihtimalimiz yok. Dolayısıyla satın almamızı doğru yapmalı, envanterimizi doğru yönetmeli ve mağazaya doğru adette ürün göndermeliyiz. Aksi takdirde çok fazla yok satışa düşüyor ve gelir kaybı yaşıyoruz. Veri depoladığımız bulut sistemimizdeki günlük satışları alarak platforma transfer ediyoruz. Burada yapay zeka sistemi mağaza bazlı satışları analiz ederek hangi mağazaya ne kadar ürün gitmesi gerektiğini tespit ediyor ve öncelikli olarak depodan bu ürünlerin mağazalara transfer fişlerini oluşturuyor. Sonrasında daha yavaş satan mağazadan alıp daha hızlı satan mağazaları besleyecek şekilde transfer fişlerini oluşturarak ana verilerimizin olduğu bulut sistemimize bu fişleri gönderiyor. Günlük operasyonların dışında ürünler merkez depoda eksildiği zaman RPT siparişlerini oluşturarak satın alma sürecine de destek oluyor. Operasyonel olarak ölçümlenen faydalara baktığımız zaman, proje ile ilk 3 ayda %15 daha tutarlı ürün gönderimi sağlandı. Ürün bulunurluğu %70’ten %80’e çıktı. Ziyaretçi dönüşüm oranı %11’ten %17’ye yükseldi. Bulut üzerinde koşan uygulamalar sayesinde operasyonel faydasının yanında veri güvenliği, güvenilirliği, sistem performansının yükselmesini de sayabiliriz.

“Bulut sağlayıcılar arasındaki veri transferi, hiç olmadığı kadar kolay”

Cihan Adar – Greyder BT Direktörü

Üretim süreçleri ve buna bağlı güvenlik sistemleri söz konusu olduğunda bilinen yöntemlerin dışına çıkmak, günümüzde dönüşmek isteyen firmalar açısından zorunluluk haline gelmiştir. Yüksek kapasiteye ve hıza her geçen gün daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bu teknoloji sarmalı, günümüzün en değerli madeni olan “veri”yi eskisinden çok daha kıymetli hale getirmektedir. Her altyapı planlamasında olduğu gibi çoklu bulut senaryoları da mutlaka bir ihtiyaçtan doğar ve buna uygun hareket edilir. Eğer bu ihtiyaç şirket için elverişliyse, avantajları ve dezavantajlarıyla beraber değerlendirilmesi gereken önemli bir geçiş planıdır. Firmaları bu noktaya iten etken bilgi güvenliği ya da esneklik dışında, genelde yüksek performanslı iş yüklerini, veritabanlarını ya da sanallaştırma mekanizmalarını var olan ekosistem dışında başka bir noktadan da besleme ihtiyacıdır. Günümüzde birden fazla bulut mekanizmasının kullanılıyor olması şirketler açısından yeni bir durum olmadığı gibi, bilgi teknolojileri birimleri bu ihtiyacı gereken durumlarda halihazırda kullanmaktadır. 

Çoklu buluta iten tüm etkenler değerlendirildikten sonra (bütçeye uygunluk, doğru firma ve mekanizmaların tespiti, uygulanabilirlik, çeviklik, rekabetçi fiyatlandırma vb.) yetkilendirme ve kimlik doğrulama gibi yeni ve benzersiz problemler çıkabilir. Tüm API’lar çoklu buluta uygun çalışabilmeli ve platformlar arası erişimde bir sorun yaşanmayacağından emin olunmalıdır. Riskler en aza indirgendikten sonra bütünlükçü bir bakış açısıyla tüm veriye erişim mümkün olacaktır.

Günümüz ekonomisinin kesin olan bazı gerçekleri vardır. Bunlardan bir tanesi bazı kuruluşların mecburi olarak güvenlik, finansal riskler gibi sebeplerle çoklu bulut tercihi. Diğeri ise tüm dünyayı değiştiren pandeminin getirdiği dönüşüm. Bu gibi sebepler bulut benimseme eğilimini hızlandırmıştır. İşletmeler yapılarını dijital hale getirmek için hizmetlerini sürekli olarak yeniden değerlendirmektedir. Tek bir bulut mekanizmasında var olmak belli prosedürleri yerine getirmek ve kontrol etmek gibi eylemleri içerebilirken, birden fazla bulut üzerinde konumlanmak yine tek bir veritabanındaymış gibi çalışmayı ya da aynı sunucudaki farklı verilere de erişimi sağlayabilir. Kubernetes (K8) gibi teknolojilerle birlikte bulut sağlayıcılar arasında veri transferi hiç olmadığı kadar kolay hale getirildi. Gerekli fizibiliteler tamamlandıktan sonra çoklu bulut stratejisinde uygulama bütünlüğü aranacaksa ve yönetim basitliği aranıyorsa seçim kaçınılmaz olarak dış bir araç ya da framework olacaktır.

Bütünleşik yapılarda çalışan ve dijital dönüşümle beraber farklı operasyonlarını geliştirmek isteyen şirketlerin önündeki en büyük engellerden bir tanesi omurgaya zarar vermeden iyileşebilmek ve zamanı da arkasına alarak ilerlemektir. Tedarik zinciri ve envanter yönetimi gibi konular lojistik ve planlama açısından özellikle perakende gibi şirketlerin deyim yerindeyse ana kartıdır. Çoklu bulutun getirdiğin en büyük avantajlardan bir tanesi olan platform bağımsız ve seçilebilirlik söz konusu olduğunda, amaca uygun özellikle de büyük veri, makine öğrenmesi, yapay zeka gibi katma değerli projelerin hayata geçirilebiliyor olmasıdır.

Bu tarz projelerin yoğun kaynak kullanımı bir yana, hızlı cevaplar verebiliyor olması ve zamanı etkin kullanabilmesi, teslimat süreleri ve doğru ürünün doğru yerde ve tam zamanında olabilmesi olağanüstü önem taşımaktadır. Bu durumda mevcut operasyonlarınızı, kurumsal kaynak yönetimlerinizi yaptığınız yerde kusursuz çalışmaktayken, bu gibi DevOps’taiçeren süreçlerinizi bu işin en iyisi olduğuna inandığınız (teknoloji, fiyat, esneklik,erişilebilirlik vb. nedenlerle) başka bir bulut çözümüyle birlikte kullanmanıza olanak tanıyor olmasıdır.

“Şirket planlarımızı ve projelerimizi çoklu bulut sistemleri üzerine inşa ediyoruz”

Abdullah Girgin – Saat&Saat Bilgi İşlem Müdürü

Saat&Saat; 140 mağaza, 50 satış noktası, 500 bayisiyle “Türkiye’nin Saatçisi” misyonuyla hareket ederek, saat tutkunlarını dünyaca ünlü saat markalarıyla buluşturuyor, yenilikleriyle sektöre öncülük ediyor. Bunları sağlamak içinse dijitalleşmek ve teknolojiyi şirketimize sunmak bizler için en önemli görevlerden biri. Bu görevden yola çıkarak, çoklu bulut sistemlerini 2010 yılında süreçlerimize dahil edip esnek ve ölçekleme özellikleriyle kullanmaya başladık. Şirket olarak bütün altyapımızı yavaş yavaş buluta taşıdık. Hem süreçlerimiz hem de güvenlik altyapımız daha hızlı ve daha kaliteli bir hale geldi. Şu anda şirket planlarımızı ve projelerimizi çoklu bulut sistemleri üzerine inşa ediyoruz.

Maksimum verim hedeflerinin gerçekleşmesi adına çoklu bulut yapılarını, stratejilerimize entegre ediyoruz. Bunun sağlarken de aşağıdaki konulara her zaman dikkat ediyoruz;

  • Hizmetler için satıcıya bağlı kalmamak ve seçeneklerin olması
  • Daha stratejik bakım-onarım özellikleri ile daha kaliteli hizmet alabilmek
  • Daha hızlı ve kolay geçişler sağlayabilmek
  • Ölçeklenebilirlik ve çevikliklerin sayesinde hızlı hareket edebilmek
  • Alınan hizmetlerde rekabetçi fiyatların oluşmasıyla maliyetleri azaltmak

Tedarik zinciri ve bulut bilişim son zamanlarda bütün şirketlerde önemi fark edilen alanlar oldu. Hem rekabet avantajı elde etmek hem de çeşitli alanlarda avantaj kazanmak için süreçlerini sürekli yenilemek zorunda olan şirketler, tedarik zinciri yönetimi ve bulut bilişim sistemlerine odaklanarak hem operasyonel maliyetlerini azaltabilir hem de performanslarını artırabilirler. Saat&Saat olarak bütün hedefimiz; teknolojileri kullanarak hem şirketimize hem de müşterilerimize en iyi hizmetleri sunarken verimliliği ve sürdürülebilirliği de artırmaktır.

Comments

Comments are closed.

Login/Sign up