ENERJİYÖN VEREN LİDERLER

Bugünün enerji şirketleri, geleceğin teknoloji şirketleri olacak

0

EDİDER Başkanı Elif Düşmez Tek: “Dijital uygulamalar yaygınlaştıkça şirketler bu teknolojileri gündelik iş yükünün bir parçası haline getiriyor. Dolasıyla, C-Level yöneticilerin dijital dönüşüm sürecini gündeme alarak bu alanı iş hedefleri ile daha yakından ilişkilendirmesi gerektiğini düşünüyoruz.”

Elif Hanım sizi tanıyabilir miyiz?
Lisans eğitimimi Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde tamamladıktan sonra, aynı üniversitede Endüstri Mühendisliği ve Bilişim Sistemleri alanlarında yüksek lisanslarımı tamamladım. Enerji sektörüne 2000’li yılların başlarında Enerjisa ile adım attım. Kısa bir süre sonra bir şehir değişikliği kararı ile birlikte Deloitte ile yollarımız kesişti. 20 yılı aşkın süredir başta enerji sektörü olmak üzere Deloitte’da strateji danışmanlığı yapıyorum. Deloitte’taki kariyerimin uzunca bir zamanında Türkiye elektrik piyasasının yapılandırılmasında kritik dönüşüm projelerinde görev alma fırsatım oldu. Heyecan dolu geçen bu yıllarda bu dönüşüme katkı sağlayabilme imkanı elde edebildiğim için çok şanslıyım. Son zamanlarda enerji dönüşümü ve enerjide dijitalleşme alanlarına odaklı çalışıyorum. Çalışma ve aile hayatımın yanı sıra STK’larda görev alarak topluma katkı sağlamaya çalışıyorum. Bir süredir TÜSİAD Enerji Çalışma Grubu’na aktif destek sağlıyorum. Ayrıca kuruluşundan kısa bir süre sonra katılmış olduğum Enerjide Dijitalleşme Derneği (EDİDER) ailesinde de çeşitli roller üstlendikten sonra 2023 yılında başkanlık görevini üstlendim. Derneğimizin potansiyelini etkin şekilde hayata geçirebilmek üzere dinamik bir ekosistem içinde hep birlikte çalışıyoruz.

EDİDER’in faaliyetlerinden ve kuruluş amacından da biraz bahseder misiniz?
EDİDER olarak 2020 yılında, dijital teknolojilerin enerji sektöründe geniş çaplı kullanımını teşvik etmek ve bu alandaki dönüşümü hızlandırmak amacıyla yola çıktık. Misyonumuz, paydaşlar arasında bir katalizör ve ilham kaynağı olmak; vizyonumuz ise sürdürülebilir ve insan merkezli bir geleceği destekleyen enerjideki dijital dönüşümün öncüsü olmaktır. Bünyemizde enerji, telekomünikasyon, danışmanlık ve teknoloji gibi farklı sektörlerden toplam 36 şirket bulunuyor. Bu da bizi enerjinin tüm alt alanlarını yatayda kesen bir düzlemde kapsayıcı bir merkez haline getiriyor.

Faaliyetlerimizdeki temel amacımız; şirketlerin dijital teknolojileri daha etkin kullanmalarını sağlamak ve bu süreçte karşılaştığımız engelleri aşmak için ortak çözümler üretmektir. Bu doğrultuda, güncel gelişmeleri çeşitli yayın organları aracılığıyla geniş kitlelere duyuruyor, toplumsal farkındalığı artırıyor ve kamu kuruluşlarının regülasyon hazırlık süreçlerinde enerji sektöründe dijital dönüşümün önemini vurguluyoruz. Ayrıca sektördeki iş birliği ve sinerjiyi güçlendirmek amacıyla düzenlediğimiz çeşitli etkinlikler, seminerler ve çalıştaylar sayesinde, alanında lider kuruluşlar ve uzmanlar arasında bilgi alışverişini teşvik ediyor, start-upların gelişimini destekliyoruz. Özetle, EDİDER olarak enerji sektöründe dijital dönüşümü hızlandırarak Türkiye’nin bu alanda uluslararası rekabette öne çıkmasını sağlamak hedefindeyiz.

Türkiye’de enerji şirketlerinin gelecek 5 yıl içerisinde hayat geçirmesi gereken uygulamalar neler olacak?
Türkiye’nin enerji bağımsızlığını artırmak ve karbon emisyonlarını azaltmak için yenilenebilir enerji yatırımlarına odaklanmak kritik önem taşımaktadır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygınlaşması ile birlikte gelen depolanma çözümlerinin geliştirilmesi, enerji kaynakların esnek bir şekilde yönetilmesine ve şebeke dengelenmesine yardımcı olacaktır. Yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarının ekosistemdeki katkısının daha da artması ile birlikte akıllı şebekelerin yaygınlaştırılması ihtiyacı ortaya çıkacak. Akıllı şebekeler, enerji kayıplarının azaltılmasından şebeke arızaların önlenmesine, enerjinin daha esnek bir şekilde yönetilmesinden yeni iş modellerinin geliştirilmesi ile birlikte müşterilere daha iyi hizmet sunulmasına kadar geniş bir yelpazede fayda sağlamaktadır. Enerjinin üretim, iletim ve tüketim noktalarında daha verimli ve sürdürülebilir yolculuğu boyunca, birçok alanda optimizasyon fırsatlarına imkan vermesi ve yenilenebilir kaynakların entegrasyonunu kolaylaştırması, akıllı şebeke altyapısının güçlendirilmesi ile mümkün olacaktır. Dijital şebekenin olgunlaşması ile enerji şirketlerinin iş zekâsı uygulamalarının ve kabiliyetlerinin bilgi sistemlerine entegrasyonu, bakım operasyonlarının uçtan uca dijitalleşmesi, tedarik zinciri süreçlerinde takip edilebilirliğinin artması gibi birçok dijital dönüşüm uygulamasının yaygınlaşması beklenmektedir. Enerji şirketlerinin bu değişikliklere hızlı adaptasyonu için yeni ve dijital teknolojileri operasyonlarına entegre etmesi kaçınılmazdır.

Yapay zekâ, büyük veri, nesnelerin interneti ve bulut bilişimi gibi dijital teknolojiler, enerji sektör dinamiklerinde gelecek 5 yıl içerisinde her zamankinden daha da önemli bir rol oynamaya başlayacaktır. Önümüzdeki dönemde artan veri işleme kapasitesini etkin bir şekilde yönetebilmek için bulut altyapımızı geliştirmek ve uluslararası standartlarda rekabetçi hale getirmek, bu dönemde atılacak önemli adımlardan olacaktır.

Akıllı şebekeler ile şebekenin dijitalleşmesi ile birlikte, yapay zekânın ileri veri analitiği, anlamlandırma, tahmin, optimizasyon ve veriye dayalı karar alma yetenekleri ön plana çıkmaktadır. Veri standardizasyonu ve veri ambarı olgunluğunun gelişimini tetikleyecek yeni teknolojik uygulamalar, yakın gelecekte verinin demokratikleşmesi ve veri yönetimine hakimiyetin temellerini oluşturacaktır.

Enerji sektöründeki dijitalleşme, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik açısından nasıl katkı sağlıyor?
Sürdürülebilirlik hedeflerinin yakalanabilmesi için enerji sektöründe dijital çözümlerin geniş çaplı şekilde hayata geçmesi olmazsa olmazlardan. Sürdürülebilirlik ve karbon emisyonları ile etkin mücadele ancak üretim tarafında yenilenebilir dönüşüm ve dağıtık üretim, tüketim tarafında ise elektrifikasyon ile sağlanabilir. Bu dönüşüm her geçen gün elektrik şebekelerine bağlanan şebeke bileşeni sayısını artırıyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun tahminlerine göre 2025’e kadar Avrupa şebekesine güneş panelleri, elektrikli araçlar ve enerji depolama gibi 36 milyon şebeke bileşeni dâhil olacak. Bu sayının 2030’da yıllık 89 milyona çıkması bekleniyor. Enerji akışları tek yönlü değil, çift yönlü olacak. Elektrik üreten, tüketen ve depolayan bu kadar çok bileşenin şebekeye dahil olması, elektrik şebekelerini yönetmeyi daha da zorlaştıracak.

Bu karmaşık yapının yönetilmesi ve şebekede anlık olarak dengenin sağlanması ancak yapay zekâ uygulamaları ile mümkün olabilecek. Dijitalleşme bu dönüşümün mümkün olabilmesi için kritik unsurlardan biri olacak.

Dijitalleşme; katalizör, yıkıcı etki ve mümkün kılan olarak enerji sektörünü dönüştüren tüm unsurlara nüfus etmiş durumda. Bunlara bazı örnekler verecek olursak;

– Dijitalleşme; katalizör olarak görevli şirketlerin ya da yeni oyuncuların yeni iş ve operasyonel model geliştirmesine yardımcı olur. İleri analitik uygulamaları ile gelişmiş bir müşteri segmentasyonu ve buna bağlı hizmet tasarımları geliştirme buna örnek olabilir.

– Dijitalleşme; yıkıcı etki yaratarak yeni piyasa oyuncularına farklı değer yaratma kapıları açabilir. Dağıtık üretimde toplayıcı rolü oynayan bir piyasa oyuncusu buna örnek olabilir. Dijitalleşen yeni dünyada hiçbir şey koruma altında değildir.

– Dijitalleşme; mümkün kılan olarak yeni performans seviyeleri mümkün olabilir. Drone yardımı ile zor coğrafik koşularda varlıkların durum tespitini yapmak, çok hızlı müdahale edebilmek, hem zamandan hem de kaynaklardan tasarruf edebilmek mümkün olur. Bu da işletme ve bakım maliyetlerini düşürmemize olanak sağlar.

Türkiye’nin enerji sektöründeki dijitalleşme konumunu nasıl değerlendirirsiniz?
Dijitalleşme alanında özellikle pandemiyle birlikte önemli altyapı yatırımları yapıldı. Elektrik altyapısının uzaktan takip edilmesi ile ilgili çalışmalar ve telekomünikasyon altyapımızın fiber ağlarla yenilenmesi gibi çalışmalar Türkiye’nin konumunu ileriye taşıdı. Ülkemizde enerji sektörünün dijitalleşmesi alanında uluslararası pazarlarda faaliyet gösteren pek çok teknoloji firması var ve yeni start-uplar da bu ekosisteme dahil olma konusunda oldukça istekliler. Pek çok elektrik dağıtım şirketi bu alanda yaptıkları çalışmalarla da bu şirketlerin gelişimine destek oluyorlar.

Bununla birlikte elektrikli araçlar ve şarj istasyonlarının yaygınlaşması konusunda da önemli adımlar atıyoruz. Geçtiğimiz yıldaki elektrikli araç satışları, ondan önceki tüm yılların toplamından daha fazlaydı ve bu ilginin devam ettiğini gözlemliyoruz. Kamu kuruluşları özeline baktığımızda dijital dönüşüm ile ilgili özel birimlerin kurulması, hazırlanan strateji dokümanlarında dijitalleşmeye giderek daha fazla yer veriliyor olması ve milli akıllı sayaç sistemi gibi çalışmalarla yerli teknolojilerin desteklenmesini değerli buluyoruz.

Gelişim alanları olarak ise altyapımızın dönüşüm ihtiyacı, eğitim sistemimizin dijital teknolojilerin gelişimine adapte edilerek insan kaynağımızın geliştirilmesi ve regülasyonlarımızın çağın taleplerine uygun bir şekilde uyumlu olarak geliştirilmesi gereksinimleri şeklinde özetleyebiliriz. Dijital teknolojilerden en verimli şekilde yararlanabilmemiz için onların ihtiyaç duyacağı hukuk, finansman, altyapı ve yetkin iş gücü gibi temel kaynakların kapsamlı bir şekilde sağlanması gerekmektedir. Bu kaynakların entegre edilmesi, bir yandan teknolojik yeniliklerin hızla uygulanabilmesi için gerekli ortamı hazırlarken, diğer yandan da bu yeniliklerin sürdürülebilir ve adil bir şekilde tüm topluma yayılmasını sağlayacaktır.

Bir diğer önemli konu da geliştirilen dijital sistemlerin ürünleşme ve markalaşma ihtiyacıdır. Enerjide dijitalleşme alanında geliştirdiğimiz çözümleri global ölçekte pazarlayabiliyor olmamız, ihtiyaç duyacağımız finansmanın erişimi ve yenilikçi düşüncenin yaygınlaşması noktasında kritik bir rol oynayacaktır.

Peki sektörün bu dönüşüm sürecinde karşılaştığı zorluklar neler? Bu zorlukların üstesinden gelmek için şirketlere neler önerirsiniz? Takip etmeleri gereken en önemli stratejiler neler olabilir?
EDİDER olarak sıklıkla dile getirdiğimiz bir yaklaşım olarak, bugünün enerji şirketlerini geleceğin teknoloji şirketleri olarak görüyoruz. Dijital uygulamalar yaygınlaştıkça şirketin tamamı bu teknolojileri gündelik iş yükünün bir parçası haline getiriyor. Genellikle BT birimleri ile özdeşleşen dijitalleşme konuları iş stratejileri ile daha yakın bir etkileşim içinde. Dolasıyla dernek olarak C-Level yöneticilerin dijital dönüşüm sürecini gündeme alarak bu alanı iş hedefleri ile daha yakından ilişkilendirmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Enerji sektörünün dijital dönüşümü, yalnızca en yeni teknolojilerin entegrasyonunu değil, aynı zamanda teknolojilerin ötesine geçen çok yönlü bir çabayı temsil etmektedir. Varlıkların, araçların ve sistemlerin modernizasyonunun yanı sıra, işletmelerdeki kurumsal kültürün temelden dönüştürülmesini içeren kapsamlı bir değişimi kapsar. Bu değişimin hayata geçirilmesi ise çeşitli zorlukları içeriyor.

Dijitalleşmenin hayata geçebilmesi için nitelikli insan kaynağı en kritik darboğazlardan biri. Bundan sonra enerji dönüşümünün bir parçası olarak hayatımıza girecek olan talep tarafı katılımı, P2P ticaret, dağıtık enerji kaynaklarının şebekeye entegrasyonu gibi konular için çok güçlü bir iletişim altyapısı, büyük veriyi işleme kabiliyeti ve yapay zekâ uygulamalarının hayata geçirilebilmesi ile bu yeni iş yapış şekillerine adaptasyon, çeşitli zorluklar barındırıyor.

Bu zorlukların etkili şekilde aşılabilmesi yalnızca birkaç şirketin hazırlayacağı strateji ile mümkün olamayacağı için kurumlar arası ortaklıklar ve iş birlikleri kurmak önemlidir. Kamu kurumları ise teknoloji sağlayıcıları, akademik kurumlar ve diğer sektör oyuncuları ile iş birliği yaparak ortak paydada yenilikçi çözümler geliştirebilir ve dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırabilir.

EDİDER olarak, sektöre katkı sağlamak adına ilerleyen dönemde ne tür çalışmalarınız olacak?
Dernek misyonumuzda yer alan katalizör olma amacını gerçekleştirebilmek adına çeşitli etkinliklerle paydaşlarımızı bir araya getirmeye devam etmeyi umuyoruz. En büyük etkinliğimiz olan Dijital Enerji Forumu, bu yıl üç aşamada gerçekleşecek ve ilk adımını önümüzdeki aylarda düzenleyeceğimiz organizasyonda enerji sektörü liderlerini bir araya getirerek onlara dijitalleşmenin gündemlerine almaları gereken öncelikli bir konu olduğunu aktaracağız. Bununla birlikte regülasyon süreçlerinde kamu kurumları ile sektörümüzün ihtiyaçlarını tartışmaya devam edeceğiz.

EDİDER olarak ayrıca start-up ekosisteminin gelişimini önemseyen bir yapımız var. Kasım ayında düzenlediğimiz Açık İnovasyon Çalıştayı’nda start-upların ihtiyaçları ve katkı verebileceğimiz alanlar ile ilgili kıymetli geri bildirimler topladık. Bu sene o çıktılara göre faaliyetlerimizi çeşitlendirip ekosistemin gelişimine destek olmaya çalışacağız.

Son olarak yayınlarımız, webinarlarımız ve diğer kuruluşlarca organize edilen etkinliklerde yer alarak dijitalleşme alanındaki en güncel gelişmeleri düzenli olarak kamuoyu ile paylaşmayı hedefliyoruz.

Comments

Comments are closed.

Login/Sign up