DİJİTAL ŞİRKETLERFİNANS

Yeni teknolojiler finans sektörünü değiştiriyor

0

TEB Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Cer: “Otomasyon, verinin etkin kullanımı, yapay zeka ve diğer yenilikçi teknolojiler sayesinde müşterilere sunulan hizmetler ve işlemler daha pratik hale geliyor.”

Türkiye Kalkınma Bankası, Demirbank, TEB gibi kurumlarda çeşitli yöneticilik pozisyonlarıyla toplamda 33 yıllık bir tecrübeye sahip olan Mehmet Ali Cer, Hacettepe Üniversitesi’nde Bilgisayar Bilimleri Mühendisliği eğitimini tamamladıktan sonra Southern Illinois University’de Bilgisayar Mühendisliği alanında yüksek lisans yaptı. Şu anda Türk Ekonomi Bankası A.Ş.’de Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Cer, ayrıca bankanın yapay zeka ve dijital teknolojiler alanlarında çalışan teknoloji şirketi TEB ARF Teknoloji A.Ş.’de Yönetim Kurulu Başkan Vekili olarak da görev alıyor. 

TEB’in teknoloji vizyonunu, bankacılıkta siber güvenlik yaklaşımlarını, yenilikçi teknolojileri, dijital dönüşümde başarının gerekliliklerini ve çok daha fazlasını 2024’ün ilk sayısında, TEB Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Cer ile konuştuk…

“Dijital teknolojilerin benimsenmesi hızlı dönüşüm ve sürdürülebilir ekonomik büyüme için önemli”

“Finans sektöründe; otomasyon, verinin etkin kullanımı, yapay zeka ve diğer yenilikçi teknolojilerle müşterilere sunulan hizmetler ve işlemler daha pratik hale geliyor. Ayrıca, risk yönetimi, CRM ve tüm bankacılık süreçlerinde verinin etkin kullanımı ve yapay zeka desteği önemli bir rol oynuyor. Fintech iş birlikleriyle de yenilikçi teknolojilere daha hızlı adaptasyon sağlanıyor. Biz de TEB Bilgi Teknolojileri olarak çevik yaklaşımımız ve öncü konumumuzla bu yeni teknolojilere uyum sağlıyor, stratejik hedeflerimizi gözeterek süreçlerimizi iyileştirmeye devam ediyoruz.” sözleriyle, yenilikçi teknolojilerin finans sektöründeki etkisini değerlendirerek sohbetimize başladığımız Mehmet Ali Cer, TEB’in teknoloji altyapısını geleceğe taşıma konusundaki vizyonlarını da anlattı: 

“TEB, müşterilerine yenilikçi hizmet, çalışanlarına en iyi iş yeri olma ve paydaşlarına sürdürülebilir değer yaratma vizyonuyla ilerliyor. Bu vizyonun temel prensiplerini ise hizmet mükemmeliyeti, şeffaf yaklaşım, risk yönetimi ve objektif kredi kültürü oluşturuyor. Sürekli kendini yenileyen profesyonel kadromuz ve dünya standartlarında teknoloji altyapımızla sürdürülebilir ve karlı büyümeye odaklanıyoruz.

İş isteklerinin ve başarı için gereken yetkinliklerin sürekli değiştiği bir ortamda dijital teknolojilerin benimsenmesi gelecekteki hızlı dönüşüm ve sürdürülebilir ekonomik büyüme için önemli. Biz de bankamızda hayata geçirdiğimiz yol haritamız sayesinde, teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek müşteri deneyimini sürekli iyileştiriyoruz. Dijitalleşme stratejilerimizle kişiselleştirilmiş ve kullanıcı dostu hizmetler sunuyoruz. Güvenlik, veri analitiği ve yapay zeka gibi alanlara yatırımlar yaparak risk yönetimi ve süreç verimliliğini güçlendiriyoruz.”

“Siber güvenliğin en büyük tehditleri, hibrid tehditler”

Mehmet Ali Cer ile bankacılığın vazgeçilmez bir unsuru haline gelen siber güvenlik konusunu da ele aldık. Bu alandaki en büyük tehditleri anlatan Cer, TEB’in siber güvenlik stratejisinden de bahsetti: 

“Siber güvenlik alanının en büyük tehditleri, insan zaafıyla teknolojik zafiyetlerin karmasından oluşan hibrid tehditler. İnsanın merak duygusu kullanılarak bilgi sistemlerine yönelik bir atak oluşturulması ve bu atağın özellikle henüz güvenlik önlemi oluşturulmamış olan sıfır günaçıklarını kullanması durumunda kurum sistemlerine zarar gelmesi olası hale geliyor. Kurumlar maalesef hem para hem de itibar kaybına uğrayabiliyor.

TEB’de siber güvenliği, her şeyden önce bir güven kurumu olan bankanın en önemli unsurlarından biri olarak görüyoruz. Siber güvenlik bizim için iki aşamadan oluşuyor: 

İlk aşama, güvenlik seviyemizi en üst düzeyde tutmak için siber güvenlik teknolojilerinin sağladığı güvenlik çözümlerinden en üst seviyede yararlanmaktan, yeni güvenlik teknolojilerini araştırıp ortamımıza uygulamaktan, güvenlik zafiyet yönetimini düzenli ve sürekli olarak yapmaktan ve kurumun tüm paydaşlarına yönelik güvenlik farkındalığı programı uygulamaktan oluşuyor. 

İkinci aşama ise en yüksek güvenlik seviyesinde dahi hedefli bir saldırıdan etkilenmenin olası olduğunu kabul ederek siber dayanıklılığı üst seviyede tutmayı içeriyor. Siber dayanıklılık, bir siber olay sonrası kurumun en kısa sürede zararını telafi ederek müşterilerine ve iş ortaklarına en az olumsuz etki yaşatacak şekilde çalışmaya devam etmesi olarak kabul ediliyor.”

“Teknolojinin gelişimine uyumlu olarak, çalışanlarımıza sürekli öğrenme fırsatları sunuyoruz”

Dijital dönüşümün başarılı bir şekilde yönetilmesi için yetenekler ve yetkinlikler oldukça belirleyici faktörler. Mehmet Ali Cer, bu yetkinlikleri temin etme ve geliştirme yaklaşımlarını şu sözlerle aktardı: 

“TEB olarak stratejik önceliğimiz, pozitif etki yaratan bankacılık anlayışıyla topluma, çevreye ve ekonomiye katkıda bulunmayı sürdürülebilirlik ilkesiyle gerçekleştirmektir. Teknolojinin gelişimi ve dijital dönüşümle uyumlu olarak çalışanlarımıza sürekli öğrenme fırsatları sunuyoruz. “Upskilling” ve “Reskilling” programlarıyla her çalışanın kariyer gelişimini destekliyoruz. Çevik çalışma modellerine adapte olabilmek adına çeşitli eğitim ve gelişim fırsatları sağlıyoruz. Bu çerçevede, teknik rollerde sertifikasyon programları ve uluslararası platformlarla iş birliği yapıyoruz. İnovasyon Talks etkinliklerimizle çalışanlarımıza teknoloji trendleri ve iş fikirlerini aktarıyoruz. Geleceğin Teknoloji Liderleri Programı ile genç mühendisleri ekibimize dahil ediyor, kritik yetkinliklere odaklanarak adayları değerlendiriyoruz.”

“Çalışanlarımıza yeni yetkinlikler kazandırmak için yatırımlarımıza devam ediyoruz” 

Mehmet Ali Cer ile yapay zeka, otomasyon ve robotik süreç otomasyonu gibi teknolojilerin bankacılık sektöründeki iş gücü dinamiklerini nasıl etkilediğini de konuştuk. Bu teknolojilerin iş gücünü yeniden yapılandırdığında dikkat çeken Cer, sözlerine şöyle devam etti: 

“Yapay zeka, otomasyon ve robotik süreç otomasyonu (RPA) gibi teknolojiler, bankacılık sektöründeki yoğun bir şekilde manuel olarak yapılan müşteri hizmetleri, operasyonlar ve risk yönetimi gibi alanlarda önemli bir etkiye sahip. Bu teknolojiler, bankacılık işlemlerinin daha verimli ve etkili şekilde gerçekleştirilmesine olanak tanıyarak iş gücünün yeniden yapılandırılmasına ve yeni yetkinliklere olan talebin artmasına yol açıyor. Bu teknolojileri etkin bir şekilde kullanabilmek için banka çalışanlarının veri analizi, makine öğrenimi ve yapay zeka gibi alanlarda bilgi ve beceri sahibi olmalarını sağlamak üzere çalışanlarımıza yatırım yapmaya devam ediyoruz. Ayrıca, bu yetkinliklere sahip çalışanları istihdam etmek için de bankacılık sektörünün sahip olduğu avantajımızı kullanıyoruz.”

“API portalımızla farklı ekosistem entegrasyonlarını artırmayı hedefliyoruz”

Açık bankacılık uygulamalarının sürekli izlenmesi ve güncellenmesi için nasıl bir süreç ve altyapı oluşturduklarını da paylaşan Mehmet Ali Cer, API’lar için performans ve ölçüm metriklerini de anlattı: 

“Her ne kadar Açık Bankacılık ve API kavramları son dönemin gözde konuları arasında yer alsa da bankalar API teknolojisine yabancı değil. Bankalar, resmi kurumlarla ve firmalarla yaptıkları entegrasyonlarla çift taraflı veri alışverişlerini uzun zamandır değişik teknolojilerle sürdürüyor. 

Açık Bankacılık ve API teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla müşterilerin üçüncü parti platformlar üzerinden de bilgilerine ulaşıp işlem yapabilmesinin önü açıldı. Böylece mobil bankacılığın yeni dönemi başladı.

TEB olarak, Açık Bankacılık ve API dünyasının hızlı gelişimine paralel olarak yeni API’larımızı geliştiriyoruz. Yakın zamanda da API portalımızı daha geniş bir kullanıcı kitlesine servis edebilmek için devreye almayı planlıyoruz. Bu sayede farklı ekosistemlerle yapılan entegrasyon sayısını da artırmayı hedefliyoruz.”

“Fintech’ler sektörde önemli oyuncular haline geliyor” 

Sohbetimizin sonuna yaklaşırken, Mehmet Ali Cer ile fintech firmaları ve diğer rekabetçi unsurların bankacılık sektöründe yarattığı etkiyi de masaya yatırdık. TEB’in bu rekabetteki avantajlarından söz eden Cer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Fintech’ler sektörde önemli birer oyuncuya dönüşüyor. Biz de TEB olarak 2016 yılında bir iddia ile yola çıktık ve Türkiye’de bir banka tarafından kendi iç kaynaklarıyla organize edilen ilk fintech programını hayata geçirdik. Bugün, tüm yıl açık bir programa dönüşen “Fintech Future Four Programı” ile geleceği tasarlayan başarılı fintech projelerini bir araya gelmek üzere davet ediyoruz. Fintechler ile müşterilerimize daha iyi deneyim yaşatacak uygulamaları, ürünleri ve hizmetleri de hayata geçiriyoruz. Bunlar arasında pazarlama, CRM, robo advisory, kitlesel fonlama, lokasyon bazlı kampanya ve CEPTETEB için yaptığımız uygulamalar gibi birçok ana başlığımız mevcut. 

Bununla birlikte, 2013 yılında start-up’ları desteklemek amacıyla bankamız bünyesinde hayata geçirdiğimiz Girişim Bankacılığı çalışmalarımızla start-up’lar başta olmak üzere teknoloji odaklı firmaları finansal ve finansal olmayan alanlarda desteklemeye devam ediyoruz. Bu kapsamda, özel eğitimli portföy yapımız ve teknoloji odaklı şirketler için geliştirdiğimiz özgün iş modeli, ürün ve hizmetlerimizle bu alanda öncü bankalar arasında yer alıyoruz.

Temellerini İstanbul’da attığımız ve ardından TİM iş birliğiyle Anadolu’nun farklı illerinde de hayata geçirdiğimiz TİM-TEB Girişim Evleri ile teknoloji girişimlerinin sayısını artırmayı, ortalama işletme ömürlerini uzatmayı, teknoloji şirketlerini ihracata yönlendirilmeyi, yüksek teknolojili ürünlerin toplam ihracat içindeki payını artırmayı hedefliyoruz. TİM-TEB Girişim Evleri’nde sunduğumuz hızlandırma programlarımızla teknoloji şirketlerinin sürdürülebilirliğini ve büyümesini sağlamayı amaçlıyoruz. Bu anlamda ülkedeki en yaygın ve kapsamlı girişimcilik programını yürütüyoruz.”

“2024 yılında da teknoloji yatırımlarımız devam edecek”

2024 yılına giriş yapmışken, Mehmet Ali Cer ile sohbetimizi yeni yıldaki gündemlerini konuşarak noktaladık: 

“2024 yılında en önemli önceliğimiz, bankamızın ihtiyaçlarına hızlı, etkin, sürdürülebilir ve güvenli şekilde destek sağlamak. Teknoloji vizyonumuz doğrultusunda otomasyon, yapay zeka, etkin veri, açık bankacılık ve dijital teknolojilere yatırımlarımız sürecek. Tüm bunların gerçekleşmesini sağlayan mesai arkadaşlarımızın profesyonel ve kişisel gelişimlerine destek sağlamak da 2024 yılındaki önemli başlıklarımız arasında olmaya devam edecek. Ve pek tabii müşterilerimiz ve onların ihtiyaçlarını karşılamak her zaman olduğu gibi ana odağımız olacak.”

Çevresel ve sosyal sorumluluk ilkeleri çerçevesinde teknoloji kullanımınız TEB’in sürdürülebilirlik hedeflerine nasıl katkı sağlıyor?
Bankamızın sürdürülebilirlik vizyonu doğrultusunda, Bilgi Teknolojileri Grubu olarak hem müşterilerimize sağladığımız hizmet süreçlerini çevre ve sosyal sorumluluk ilkelerine uygun tasarlayıp geliştiriyoruz hem de Grup olarak yatırım ve kullanımlarımızdaki iyileştirme noktalarını sürekli gözden geçiriyoruz.

Hizmet noktalarımızda regülasyonun izin verdiği ölçüde kağıt tüketimini minimum seviyeye indirmeyi ve daha sürdürülebilir bir iş modeli oluşturmayı hedefliyoruz. Örneğin, bugün bir Bireysel Bankacılık müşterimiz bankamızla buluştuğu edinim noktasından başlayarak tüm ihtiyaçlarını dijital ortamlarımızda karşılayabiliyor. Bu sayede bireysel müşterilerimizin süreçlerini yüzde 95 oranında dijitale taşıyarak 2023 yılında yaklaşık 50 milyon sayfa kağıt tüketimini engelledik ve 5000 ağacı koruduk. Dijital slip ve e-dekont gibi adımlarımızla bu yönde tasarrufların daha da artmasını hedefliyoruz. 

Diğer yandan, pandemi süresince uyguladığımız uzaktan çalışma yapısını bankamızda uygulamaya devam ediyoruz. Personelimizin kullanımına sunduğumuz uzaktan çalışma ve online toplantı teknolojileriyle birlikte bankamız personelinin karbon ayak izini azaltıyoruz. Enerji verimliliği yüksek, az tüketen, karbon ayak izi az ürünler kullanıyoruz. Hurdaya çıkan cihazlarımızı geri dönüşümü sağlayacak yetkili işlem servislerine yönlendiriyoruz. Bunlar sadece uygulamalarımızdan bazı örnekler. Daha fazlasını yapmak hem kendimize hem sevdiklerimize hem de çevreye ve geleceğe borcumuz.

Comments

Comments are closed.

Login/Sign up