YÖN VEREN LİDERLER

Bilim ve teknoloji sektöründe çalışan rol model kadın sayısını artırmalıyız

0

Teknolojide Kadın Derneği Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Zehra Öney: “Teknolojide uzmanlaşan ve uzmanlaşmayan kadın arasındaki farkı düşündüğümüzde, kadınlarımıza ve ülkemize kalıcı fayda sağlamak için bilim ve teknoloji sektöründe çalışan rol model kadın sayısını artırmamız lazım.”

Zehra Hanım, 2020 yılında sizlerle bir röportaj daha yapmıştık. Sohbetimize, o zamandan bugüne Wtech’in yaptığı çalışmaları konuşarak başlamak isteriz…
Bildiğiniz gibi Teknolojide Kadın Derneği’ni 2 yıllık bir çalışma sonrasında 75 kurucu bireysel ve kurumsal üye ile kurdum. “Birlikte Güçlüyüz” konsepti ile 160’dan fazla kurumsal üyeye sahip derneğimiz bugün eğitim, sürdürülebilirlik ve araştırma & ölçümleme odağına faaliyetlerini sürdürüyor. Bugüne kadar Wtech akademide ve markalarla yaptığımız iş birlikleri kapsamında 5.000’den fazla gencimize teknoloji eğitimleri vermiş bulunuyoruz. Gururla söylüyorum ki mezunlarımızın %76’ı kadın ve %93’ü istihdama katılmış durumda.

Pandemi zamanında fiziksel olarak gerçekleştirdiğimiz eğitimleri online’a alarak online eğitimleri bir avantaja çevirdik ve Türkiye’nin her bir köşesine ulaşmaya başladık. Hepimizi derinden yaralayan 6 Şubat depremlerinden sonra deprem bölgesinde çok özverili bir şekilde çalıştık. Benim liderliğimde deprem bölgesinde 50 gün kalarak ailelere çadırlar kurduk, temel ihtiyaç yardımları yaptık ve onların yanında olduğumuzu hissettirdik. Şimdi de Hatay’da fiziksel ve deprem bölgesindeki 11 ilde online olacak şekilde “Teknoloji ve Yetenek Akademisi”ni hayata geçirmiş bulunuyoruz. Akademi bölgedeki yeteneği ortaya çıkararak deprem bölgesine ve Türkiye’ye kalıcı fayda sağlayacak rol modelleri yetiştirmeyi hedefliyor. Bir yandan da TürkTraktör iş birliği ile Türkiye’nin dört bir yanında fiziksel ve online olarak teknolojide güncel konularda vizyon eğitimleri verdiğimiz Filizlerin Mucizeleri Teknoloji ve İnovasyon eğitim programımız için koyduğumuz 4.000 kadın üniversite öğrencisini eğitme hedefine ulaşmak üzereyiz.

2024 yılına iki büyük lansman ile başladık. Bunlardan birincisi Binance ile birlikte kurduğumuz “Binance Teknolojide Kadın Akademisi”ydi. Bu akademide önümüzdeki 5 yıl boyunca 5.000 kadın öğrenciyi Web3, blokzincir ve kripto alanında yetiştirmek üzere bir hedef koyduk. Diğer lansmanımız ise Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında Türkiye’deki rol modeli açığını kapatmak üzere teknoloji liderleri yetiştirdiğimiz “Teknolojinin Lider 100leri” projesinin lansmanıydı. Projemizin lansman basın toplantısını 22 Ocak’ta The Ritz-Carlton’da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Sayın Mahinur Özdemir Göktaş’ın da katılımıyla gerçekleştirdik. Ayrıca lansman basın toplantımızda 70 üyemizi de bir araya topladık ve Norm Ender’i de aramıza alarak “Parla” marşını söyledik. Önümüzdeki yıllarda uzmanlaştırdığımız gençlerin binlere, on binlere ve yüz binlere ulaşmasını hedefliyoruz. 

Kendi kariyerinizde ya da özel hayatınızda ilham aldığınız bir kadın rol model var mı?
Ben her şeyden ilham alabilen bir insanım. Doğada gördüğüm bir detay, bir çocuğun belirli bir şeyi yapma şekli veya birçok başarılı genç bana ilham verebiliyor. Kendi bireysel hayatımda da farklı rol modellerden ilham alıyorum ama özellikle örnek aldığım bir kadın rol modeli olduğunu söyleyemem. Ben her zaman kendi yolunda yürüyen bir insan oldum ve aklıma koyduğum her şeyi yapabileceğim duygusuyla büyüdüm, o şekilde yaşadım. Bu anlamda kendimin rol modeli oldum diyebilirim.

Sizce teknoloji sektöründeki kadın liderlerin genç kadınlara ilham verme ve onları cesaretlendirmedeki rolü nedir?
Daha önce de bahsettiğim gibi Türkiye’de bir rol modeli eksikliğimiz var. Özellikle teknoloji alanında rol modellerin sayısı oldukça az. Teknolojide uzmanlaşan ve uzmanlaşmayan kadın arasındaki farkın da siyah ve beyaz gibi olduğunu düşünürsek kadınlarımıza ve ülkemize kalıcı fayda sağlamak için bilim ve teknoloji sektöründe çalışan rol model kadın sayısını artırmamız lazım. Bu anlamda Turkcell’in TOBB ve TOBB Kadın Girişimciler Kurulu ile birlikte 2019 yılında gerçekleştirdiği “Geleceği Yazan Kadınlar” projesi güzel bir örnek. Ben de Turkcell bünyesinde çalışırken Turkcell’in bizlere vermiş olduğu imkanları sonuna kadar kullanıp Turkcell Akademi’de çok ciddi eğitimler almış ve mobiliteyi çok iyi bir şekilde öğrenmiştim.

Kadınların motivasyon kaybının arkasında yatan en büyük nedenlerden biri mezun olduklarında erkek egemen bir teknoloji sektörü ile karşı karşıya kalmaları. Birçok kadın erkek egemen bir çalışma ortamında çalışmaktansa kendilerini çok daha rahat hissettikleri alanlarda çalışmayı tercih edebiliyorlar. Bu noktada birçok STK’nın bu alanda yaptıkları çalışmaları artırmalarını, yasal regülasyonların ve şirketlerin yönetim biçimlerinin bu yönde değişmesini umuyorum. Küresel olarak kadın girişimleri %1-3 civarında. Bu nedenle, bir yandan da kadınları kendi girişimlerini kurmak üzere cesaretlendirmek gerekiyor. Bu yönde Türkiye’de birçok atılım var. TÜBİTAK, Arya Kadın Platformu, KOSGEB, İş Bankası, Halkbank ve QNB Finansbank gibi birçok kurum ve kuruluş Türkiye’de kadın girişimlerini artırmak için birçok proje yürütüyor ve teşvik sağlıyor, krediler veriyor. 

Benzer şekilde biz de Teknolojide Kadın Derneği olarak kadın girişimlerini destekliyoruz. 2021 yılında gerçekleştirdiğimiz “Tarımda Teknolojik ve İnovatif Çözümler” yarışmamızın birincisi Nanomik dernekten aldığı ayni ve nakdi desteklerle büyüme imkanı buldu. Kısa zaman sonra Nanomik, Big Bang Startup Challenge 2022 sahnesinde İTÜ Arı Teknokent ve Arya Kadın Yatırım Platformu aracılığıyla 800.000 Euro yatırım aldı. Dolayısıyla biz de Türkiye’yi ileriye taşıyacak bir ekibi desteklerken kadın rol modellerin liderler olarak ön plana çıkmasına ve birçok kadının da bu alanda istihdama katılmasına olanak sağlamış olduk.

Teknoloji dünyasında kadınlar sizce hangi alanlara daha ilgili ve sayıca hangi alanlarda daha fazlalar? Özellikle Z kuşağı, meslek seçiminde teknoloji sektörüne ne kadar ilgili?
Marketing Türkiye’nin verilerine baktığımızda ise Z kuşağının “mobil” olduğunu görüyoruz. Z kuşağının %98’den fazlası akıllı bir telefona sahipken, %75’i ana cihazlarının akıllı telefonları olduğunu söylüyor. Z kuşağı aynı zamanda internetin merkeziyetsiz devri olan Web3 ile çok daha yakın ilişkide. Dolayısıyla, eski kuşaklar teknolojik yeniliklere alışmaya ve bu yenilikleri hayatlarına entegre etmeye çalışırken Z kuşağı, teknolojik dönüşümün içine doğmuş bir nesil olarak, güncel teknolojileri aktif olarak kullanıyor. 

Bununla birlikte Z kuşağının meslek seçimlerine baktığımızda istenilen yüzdelere ulaşamadığımızı görüyoruz. Gallup ve Walton Family Foundation’ın Aralık 2023’te yayınladıkları rapora baktığımızda Z kuşağının %75 oranında STEM alanındaki mesleklere ilgi gösterdiğini ancak sadece %29’unun ilk tercihleri olarak STEM alanında bir kariyer tercih ettiğini görüyoruz. Yani, STEM alanında ihtiyaç duyacağımız uzman açığını kapatmak için Z kuşağını bilim ve teknolojide çalışmaya motive etmemiz, kodlama, yapay zeka, veri analizi gibi konularda onları genç yaşlardan eğitmemiz gerekiyor.

Kadınların teknoloji alanındaki rolünü daha da güçlendirmek için hangi değişikliklere ihtiyaç duyuluyor?
Kadınlarımızı üniversiteye varana kadar teknoloji alanında bir meslek seçmeleri için motive etmemiz, bu alanda var olabileceklerini göstermemiz gerekiyor. Mezuniyetleri sonrasında da iş hayatı ile karşılaştıklarında güçlü bir şekilde kariyerlerinde ilerlemeleri için teknik, sosyal ve mentorluk alanında destek sağlamamız gerekiyor. YÖK verilerine göre, 2024 yılında yükseköğretime kayıtlı kadın oranı %51,7. Bununla birlikte Headline Diversity’ye göre STEM alanında mezun olan kadın yüzdesi %35 ve mezuniyetlerinden sonra bu alanlarda çalışmaya devam eden kadınların yüzdesi %11’e düşüyor. 

OECD ülkelerinde kadının STEM alanında eğitim ve iş gücüne katılımını ölçen “The Leading Countries Breaking Barriers For Women in STEM” raporuna göre, STEM alanında küresel olarak en çok kadın mezunu veren ülkeler %43 ile Polonya ve %38 ile Birleşik Krallık. Bu iki ülkeye baktığımızda genç kızlarımızı erken yaştan itibaren STEM alanında kariyer yapmaları için motive ettiklerini görüyoruz. Ancak aynı rapora göre, STEM alanında çalışan kadın oranın en yüksek %49 ile Litvanya ve %45 ile İzlanda’da olduğunu görüyoruz. Yani eğitim vermek tek başına yetmiyor. Kadınları STEM alanlarından mezun olduktan sonra da desteklememiz gerekiyor. Bu yüzden, biz Teknolojide Kadın Derneği olarak kadınlarımıza iş hayatında yaşayabilecekleri güçlüklerin üzerinden gelebilmeleri ve lider rol modelleri olmaları için sosyal becerilerini geliştiren soft skill eğitimleri ve mentorluk desteği veriyoruz.

Wtech olarak, Cumhuriyet’in yeni 100. yılında neleri başarmış olmayı hedefliyorsunuz?
Bu yıl ülkemiz için olduğu kadar derneğimiz için de coşkulu bir yıl oldu. Derneğimizin ilk 3 yılında 2.000’den fazla öğrencimize teknoloji ile ulaşırken geçtiğimiz bir yıl içerisinde 3.000’den fazla öğrencimize ulaştık. Bu sayının önümüzdeki yıllarda katlanarak artmasını hedefliyoruz. Teknolojide Kadın Derneği artık Türkiye’de bilinen bir isim. Yurt içinde bilinirliğimiz artarken küresel olarak da Teknolojide Kadın Derneği’ni önde gelen bir teknoloji ve kadın derneği olarak konumlamak için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Böylece etki alanımızı genişletirken uluslararası alanda cinsiyet eşitliğine katkı sağlamayı, yurt dışındaki Türk iş insanları ile buluşmayı ve dünyanın her tarafında bulunan Türklerin tersine beyin göçüne imkan sağlayacak şekilde ülkemize destek vermesini hedefliyoruz. Global açılımımızı 2 Kasım’da Yönetim Kurulu Üyemiz Meta’nın İngiltere ofisinde gerçekleştirdiğimiz “EmpowHER: Igniting Women’s Leadership in the Tech World” etkinliğimiz ile yaptık. Bir sonraki duraklarımız arasında New York, Dubai, Riyad ve Amsterdam var.

Comments

Comments are closed.

Login/Sign up