MakalelerYAPAY ZEKA

Yapay zeka çalışma şeklini nasıl değiştiriyor?

0

COVID-19 krizi, iş gücünde otomasyon konusunda yeni endişelere yol açtı. İnsanlar karantina altına alınırken ve sosyal mesafe hala yürürlükteyken, dünya çapında birçok işletme yapay zeka (AI) yatırımlarını artırdı. Yapay zekanın veri kalıplarını belirleme, öğrenme ve bunları faydalı teknolojilere çevirme yeteneğinin, sağlık hizmeti sağlayıcılarından teslimat hizmetlerine kadar pandemiye yanıt vermede birçok kuruluş için vazgeçilmez olduğu kanıtlandı. Son 12 aydaki AI iş uygulamaları; üretkenliği ve verimi artırmadan müşteri hizmetleri işlevlerine kadar çeşitlilik gösterdi.

Pandemi döneminde birçok alanda görevlendiren robotların ve AI’ın ticari etkisi COVID-19’dan daha uzun sürecek. Grand View’den alınan son verilere göre, pazarın 2025 yılına kadar 390 milyar dolar değerinde olacağı ve 2019’dan bu yana yüzde 46,2’lik bir büyümeye tanıklık edeceği öngörülüyor. McKinsey çalışması ise yapay zekanın benimsenmesinden güçlü sonuçlar elde eden üst düzey yöneticilerin, önümüzdeki üç yıl içinde harcamalarını artırmaya ve kendi çözümlerini kurum içinde geliştirmeye hazırlanmaları ile birlikte makine öğrenimine yatırım yapma isteğini gösteriyor.

Bununla birlikte, Dünya Ekonomik Forumu’nun bir tahminine göre, 2025 yılına kadar tüm iş görevlerinin yarısı makineler tarafından yapılacak. Massachusetts Institute of Technology’nin bir raporu da yapay zekanın 2025 yılına kadar üretim alanında iki milyon kadar çalışanın yerini alabileceğine işaret ediyor. Bu değişim özellikle hizmet, elektronik ve imalat sektörlerindekiler için yeni endişelerin önünü açıyor. Ancak AI, insanların çalışma şeklini değiştirse de çoğu işin yerini tamamen alması pek mümkün değil; çünkü “robofobi” her ne kadar yükselişte olsa da makine öğreniminin bir dizi endüstride çalışanları nasıl olumlu etkilediğine dair belirgin örnekler de bulunuyor.

Yapay zekanın iş gücünü desteklemedeki rolü

İnsanlarla doğal ve akıcı bir şekilde etkileşime geçmek için tasarlanan ve sohbet odaklı bir yapay zeka olan sosyal robotik girişimi Moubayed; konuşabilen, duygularını gösterebilen ve göz temasını sürdürebilen bir konsept. Geçtiğimiz birkaç yılda Moubayed, iş görüşmelerini özerk olarak gerçekleştiren, görüşmeyi yerleşik bir çerçeveye göre puanlayan ve işe alım yapan insanlar için görüşme çıktısını özetleyen bir robot olarak insan kaynakları şirketleriyle çalıştı. Bu “iletişim robotu” ayrıca tren istasyonlarında hareket saatleri, gecikmeler ve daha fazlasıyla ilgili soruları 35’ten fazla dilde yanıtlayabilen sezgisel seyahat asistanı olarak da kullanıldı.

Moubayed, bu tür AI yatırımlarının insanları günlük işlerinde destekleyebileceğine, iş gücüne karşı olmak yerine onunla uyum içinde çalışabileceğine olan inancı pekiştiriyor. Bu gibi destekçi robotların, robot operatörlerine olan ihtiyacı artırması nedeniyle daha fazla iş fırsatı açacağı savunuluyor. Moubayed gibi sistemler örneğin, geniş bir dil yelpazesini kapsamak adına birden fazla müşteri hizmetleri temsilcisine olan gerekliliği azaltasa da daha iyi bir hizmet sunabilmek için geliştiricilere ve çevirmenlere daha fazla ihtiyaç duyacak.

Yapay zeka uzmanları bu noktada, işletmelerin yapay zeka yatırımlarını maliyetleri düşürmek için bir araç olarak otomasyona güvenmenin yanında, çalışanlar ve müşteriler için ortalama yaşam kalitesini artırmaya da odaklanması gerektiğini vurguluyor.

İnsan boşluklarını belirlemek

Bir AI uygulaması olan Marcel, iş gücü üzerinde teşvik edici bir etki sağlıyor. Akıllı intranet, bir pazarlama şirketinin 80 bin personeline ilgili özetleri ve projeleri atayarak çalışıyor. 2020’nin başında pandemi sebebiyle Tokyo’dan Toronto’ya kadar her yerde reklam yöneticileri uzaktan çalışmaya geçerken Marcel, insanların ajans değiştirmesine, farklı pazarlara geçmesine ve becerilerini geliştirmesine olanak tanıyan bir dahili iş hareketliliği platformuna ev sahipliği yaptı. Pazarlama şirketine ait bazı ajanslar ve pazarlar aniden kendilerini COVID-19’a yanıt vermek için daha çok ve daha hızlı çalışıyor halde bulurken, seyahat ve üretim gibi en çok etkilenen diğer sektörlerdeki müşteriler iş göremez hale geldiğinden bir yavaşlama yaşadı. Marcel ise bu yoğun ajansların, sıradan işlerini otomatikleştirmenin yanı sıra, yaratıcı düşünmek veya etkili bir şekilde iletişim kurmak gibi robotların yapamadığı şeyler için insan boşluklarının belirlenmesini sağladı. Çalışanların daha üst düzey bir düşünce süreci veya daha yaratıcı bir zihin gerektirebilecek şeylere odaklanmasına izin verildi. İşletme şimdi, Marcel’in geleceği için insanları birbirine bağlayacak ve çalışanların yaratıcı güçlerini daha iyi kullanmasına olanak tanıyacak yapay zeka ve makine öğrenimine dayalı çok daha fazla ek kullanım planlıyor.

Çalışma deneyimini iyileştirmek

Teknoloji devi Cisco, mühendislerden satış temsilcilerine kadar 75 bin çalışanı için uzaktan çalışma kalitesini artırmak adına yapay zeka, makine öğrenimi ve akıllı verilerden yararlanıyor. Şu anda ofisten uzakta çalışan Cisco üyelerinin yüzde 96’sı, uzun vadeli bir karma çalışma modeli ile “empatik, kapsayıcı, güvenli, her yerden çalışma” deneyimini güçlendirmek için derin öğrenme algoritmalarını kullanıyor. Çözümler arasında örneğin, insanların çalışma alanlarında özgürce hareket edebilmeleri ile sanal ve gerçek zamanlı toplantılarda otomatik bilgi alma işlemlerine hazır olabilmeleri için akıllı video kullanımı yer alıyor.

21. yüzyılın çalışma dünyası, nerede olurlarsa olsunlar insanlarla güvenli ve emniyetli bir şekilde bağlantı kurmakla ilgilidir. Üretkenlik artık tek başına bir verimlilik meselesi değil, kapsayıcı iş birliği, öngörülemeyen değişime uyum ve kolektif güçlerin etkili bir şekilde kullanılmasıyla giderek daha fazla başarılıyor. AI, tüm bu konularda ekiplere yardımcı oluyor. Öyle ki uzmanlar, 2025 yılına kadar çoğu işin bir tür yapay zeka aracı içereceğini ve bu noktada çalışanların bu tür teknolojilerle rahat bir şekilde çalışmasının en önemli anahtar olduğunu vurguluyor.

Cisco’nun bir teknoloji firması olarak güçlü kalması ise çalışanlarının “erken benimsemeye” büyük ölçüde açık olduğu fikrini destekliyor. Ağ devi, işletmelere şu tavsiyede bulunuyor: “Dijital kavramı artık bir araçtan çok hayatımızın gerçekleştiği ortama dönüştü. Çalışanların bu konudaki korkuları gerçek ve her şeyden önce onlara empatiyle yaklaşmalıyız. Riskleri ve zorlukları küçümsemeden fırsatlar konusunda şeffaf ve net olmamız gerekiyor. İnsanlar ve yapay asistanları giderek daha fazla birlikte çalışacak, birbirlerinin yeteneklerini geliştirecek ve güçlendirecek. Artık ütopya-distopya ayrımının ötesine geçmenin zamanı geldi çünkü her zaman olduğu gibi geleceği şekillendirmek bizim elimizde.”

Comments

Comments are closed.

Login/Sign up