IoT - NESNELERİN İNTERNETİMakalelerYAPAY ZEKA

KOBİ’lerin geleceği dijitalde!

0

Bir ülkenin ekonomik büyümesine önemli katkılarından dolayı her zaman politika yapıcıların ve hükümetlerin önceliği olan KOBİ’lerin ülke ekonomisi için itici güç olduğu açık bir gerçek. Dünya Bankası’na göre, gelişmekte olan ülkelerdeki KOBİ’ler, kademeli ekonomik kalkınmanın anahtarı olmaya devam eden sayısız iş fırsatı yaratmakta büyük bir rol alıyor. Büyük şirketler ilgi odağı olmaktan kaçmaya devam ederken KOBİ’ler ülkenin ekonomik çarkında hayati bir dişli olarak kalkınmada devrim yaratmak için sessizce çalışıyorlar. Ancak, tıpkı diğer kuruluşlarda olduğu gibi KOBİ’ler de sürekli değişen piyasa koşullarının ortasında çok sayıda zorluğa tanık oldu. Yenilik yapma ve değişime uyum sağlama ihtiyacı zorunlu olsa da KOBİ’ler küresel salgın sırasında ticari operasyonlarını yürütme biçimlerini yeniden canlandırma ihtiyacını hızlandıran bir dizi yeni zorlukla karşı karşıya kaldılar. İş gücü, çalışanlar, operasyonlar ve pazarlama üzerinde manuel kontrole sahip fiziksel bir model üzerinde çalışan KOBİ’ler, pandemiyle birlikte satışlarda ani bir düşüş yaşayarak nakit akışını tüketti. Birçok küçük işletme, acil durum planları ve acil durum fonları eksikliği nedeniyle faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldı. Buna ek olarak, tüketicilerin ihtiyaçları da hızlı bir dönüşüm içindeydi. İnternet kullanımının artması ve kısa teslim süresi talebi, KOBİ’lerin teknolojiyi ve dijital yaklaşımı benimsemelerini zorunlu hale getirdi.

İstenen hedefleri ve müşteri beklentilerini karşılamak adına, çeşitli iş operasyonları için araçlara ve teknolojiye uyum sağlamayı içeren dijital dönüşüm için birincil ihtiyaç, pandemi sırasında kesintiye uğrayan iş sürekliliğini desteklemektir. Bu nedenle, endüstri devlerinin ayak izlerini takip eden KOBİ’ler, ticari operasyonlarına daha iyi erişim sağlayan, daha iyi potansiyel müşteriler yaratan, herhangi bir gecikme ve kesinti olmadan marka bilinirliğine yardımcı olan eksiksiz bir dijital dönüşüm geçiriyor. Dünya Ekonomik Forumu, toplumsal ve endüstriyel dijital dönüşüm pazarının 2025 yılına kadar 100 trilyon dolara ulaşacağını tahmin ediyor. İstatistikler, bu dönüşümün sadece bir aşama değil, her KOBİ’nin dahil etmesi gereken önemli bir iş stratejisi olduğunu gösteriyor.

Gelişen dijital teknolojilerle dönüşen KOBİ’ler

KOBİ’ler için dijitalleşme artık sadece sosyal ağlarda bir profile, bir web sitesine sahip olmak değil. KOBİ’lerin dijitalleşmesi, bir yandan küresel ekonomide ayakta kalmalarını sağlayacak bir araç. Bununla birlikte, diğer hedeflerin yanı sıra büyümek, daha rekabetçi olmak, tüm sektörlere ve potansiyel pazarlara kapsamını artırmak ve müşteri deneyimini geliştirmek için de bir rol üstleniyor. 

Dijital dönüşüm sayesinde KOBİ’ler, bilgiye daha iyi erişim, satıcılarla uygun iletişim ve daha hızlı ağ oluşturma yoluyla yönetimlerini iyileştiriyor: Önemsiz ve tekrarlayan görevleri yapmak için çeşitli işlemlerle birleştirilebilen, kuruluşlar için zaman ve maliyet tasarrufu sağlayan otomasyonu beraberinde getiriyor. Benzer şekilde, finansal destek ve insan kaynakları temini, dijital bir varlığın arkasında daha kolay hale getiriliyor ve hızlandırılıyor. Dijital yaklaşımın ön plana çıkmasıyla, iş gücü eğitimi sorunsuz ve daha etkili olurken KOBİ’ler ayrıca değerli içgörüler sayesinde, gelecekteki zorlukların üstesinden gelmek için önceden hazırlanırken çalışanlarının da ilerlemesini takip edip bunu kayıt altında tutuyor.

İş faaliyetlerini ve işlevlerini kolaylaştırmak için teknolojiden yararlanarak dijital çözümleri kullanan KOBİ’lerin dijital dönüşüm olgunluğu da hem firmaları hem de ekonomiye katkıları için bugünlerin önemli gündem maddelerinden. Öyle ki Ankara, Antalya, Balıkesir, Bursa, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kayseri, Malatya, Samsun ve Trabzon’da bulunan toplam 2.600 firmanın katıldığı bir pilot anket çalışmasının sonuçlarına göre, bir firmanın çalışan sayısı arttıkça bilgi teknolojileri kullanımı da artıyor. Bilgi teknolojilerini kullanmayan firmaların oranı mikro ölçekli firmalarda yüzde 29,3 düzeyinde iken, küçük ölçekli firmalarda bu oran yüzde 18’e, orta ölçekli firmalarda ise yüzde 6,1’e kadar geriliyor. Küçük ve orta ölçekli firmalar bilgi teknolojileri hizmetlerini de çoğunlukla dışarıdan alıyor. KOBİ’ler küresel pazarda rekabetçi kalırken üretim kapasitelerini artırmak istiyorlarsa aradaki bu dijital uçurumu kapatmak zorunda.

Pandemi ile hızlanan dijital dönüşüm

Çoğu ekonomide, küçük ve orta ölçekli işletmeler büyümeyi yönlendiren ve çalışan nüfusun büyük bir bölümünü istihdam eden omurgalardır. Öyle ki KOBİ’lerin, COVID-19 krizinin ortasında değişken bir iş ortamında çevrimiçi satışa yönelik hızlandırılmış değişimden kurtulmak için çevrimiçi operasyonları genişletmek veya çevrimiçi operasyonlar oluşturmak ve yeni pazarlar bulmak için sadece birkaç haftaları vardı.

OECD’ye göre, Şubat 2020 ile Nisan 2021 yılları arasında, 32 ülkedeki KOBİ’lerin %70 ila %80’i gelirlerinin neredeyse %50’sini kaybetti. Dayanıklılıkları ve ustalıkları sayesinde, birçoğu bu zorlukları kendi avantajlarına çevirebildi. Ancak, piyasalar giderek daha da dijital hale geldiği için KOBİ’lerin tam iyileşmesi ve başarısı, sınırların ötesine genişleme yeteneklerine bağlıdır.

Bununla birlikte, ticaretin kuralları da önemli ölçüde değişti. Her sektörde yeni dijital teknolojilerin yaygınlaşmasıyla birlikte iş modelleri ve süreçleri de dönüşmeye başladı. Dijital dönüşüm KOBİ’ler için büyük bir zorluk haline geldi. Bu da yeni pazar taleplerini karşılamak için kendilerini iyileştirmek ve yenilemek amacıyla iş stratejilerinin yeniden uygulanması anlamına geliyor. OECD’ye göre KOBİ’lerin sadece %60’ı COVID-19 krizi sırasında yeni dijital teknolojilere yöneldi.

Dijital olgunluk ve ihtiyaçlar

Dijital dönüşüm yolculuğu sırasında meydana gelen değişiklik ihtiyacı, bazı şirketler özellikle de dijital alanda çok az deneyimi olan KOBİ’ler için yorucu görünebilir. Ancak şirketlerin yönetim ekibi dengeli kararlar alabilmek, gerçekçi seçenekler seçebilmek ve zamanında harekete geçebilmek için dönüşümün getirebileceği değişimin doğasını, şirketin çeşitli bölümleri ve yönleri üzerindeki etkisini tam olarak anlamalıdır. Bunun için de işe, dijital olgunluk ve dijital ihtiyaçların tespit edilmesiyle başlanmalıdır.

Büyüklüğü ne olursa olsun, günümüz işletmeleri uzun vadeli faydalar sağlamak için dijital dönüşümü benimsiyor. KOBİ’ler ise büyük ölçekli işletmelere göre dönüşüm sürecini daha kolay geçiriyor. KOBİ’lerin dijital dönüşüme yönelik ilk adım olarak iş süreçlerini, uygulamalarını, iş akışlarını ve prosedürlerini gözden geçirmeleri ve dijital ihtiyaçlarının yanı sıra, dijital olgunluk düzeylerini bilmeleri gerekiyor. Bu tür ihtiyaç ve olgunluk değerlendirmelerini üstlenmek, şirketlerin ihtiyaçlarını önceliklendirmelerine ve yatırım yapabilecekleri özelleştirilmiş dijital stratejiler ve yol haritaları tasarlamalarına olanak sağlıyor.

KOBİ’lerde dijitalleşmenin değerleri

Operasyonel verimliliğin iyileştirilmesi: Dijitalleşme, işletmeler için yeni yöntemler ve fırsatlar sunarak süreçleri iyileştirebilir. Müşteri verilerine erişim ile birlikte tasarım, proje yönetimi ve satış için yeni dijital araçlar, şirketlerin belirli müşteri ihtiyaçları olan ürün ve hizmetleri oluşturmasına veya yeniden icat etmesine olanak tanıyarak süreci son derece daha verimli hale getirir.

Müşteri memnuniyetini artırmak: Dijital teknolojiler bizi müşteri için nasıl anladığımız ve değer yarattığımız konusunda farklı düşünmeye zorlar, bu da günümüzde müşteriler her işte kilit etken oluşturur. Teknolojinin doğru kullanımı ile KOBİ’ler daha fazla müşteriye ulaşabilir. Deloitte’un ABD’de yaptığı araştırmada, tüm KOBİ’lerin %40’ından fazlası müşteri büyümesini rapor ediyor ve bu büyümenin bir kısmını dijital araçların kullanımına bağlıyor.

Operasyonel maliyetlerin azaltılması: Küçük ve orta ölçekli işletmeler, taşımacılık ve sınır operasyonlarıyla ilgili maliyetleri düşürerek küresel pazarlara entegre olabilir, ticari hizmetlerin kapsamını önemli ölçüde de artırabilirler. Özellikle yine Deloitte tarafından yapılan bir araştırmada, dijital araçları kullanan KOBİ’lerin %20’sinden fazlası, dijital araçları kullanmanın sağladığı ilk üç avantajdan biri olarak işletme maliyetlerinde düşüş bildirdi ve ortalama olarak bu düşüşün beşte birini bu araçların kullanımına bağladı.

İnovasyonu artırmak: İnovasyon, hızlandırıcı olarak hareket eden çok çeşitli yeni teknolojilerle geleceğin ekonomik büyüme itici gücü olarak kabul ediliyor. Günümüzde fiziksel ofisi olmayan, tamamen dijital faaliyet gösteren yeni nesil işletmeler tarafından birçok etkili yenilik yaratılıyor. Bu şirketler rekabet ortamını değiştirerek daha sofistike ürün ve hizmetler yaratmak için teknolojiden yararlanıyor.

Ürün ve hizmetleri dönüştürmek: Dijitalleştirme, müşterilerden gelen doğrudan geri bildirimlere dayanarak bir ürün sahibinin gözlerini yeni gelir akışlarına ve mevcut ürünlerdeki iyileştirmelere açabilir. Bu öngörüler, değişen müşteri beklentilerini karşılamanıza olanak sağladığı için bir işletmenin uzun ömürlülüğünü güvence altına alabilir. Müşterinin ihtiyaçlarına uyum sağlayarak, hizmet iyileştirmeleriyle müşteri memnuniyetini artırabilirsiniz. 

Çalışanları güçlendirmek: Çalışanların zamanı manuel süreçlerden kurtarılabilir, böylece daha fazla çabayı işin büyümesine yardımcı olabilecek faaliyetlere yönlendirebilirler. Eğitim ve bilgi birikimi olmadan dijitale geçmek, özellikle yaşlı çalışanlar için zor bir görev gibi görünebilir. Dijitalleşmenin neden gerekli olduğunu açıklayan kurum içi programlar ve brifingler bu konuda yardımcı olabilir.

KOBİ’ler için dijital dönüşüm yol haritası

KOBİ’ler dijital dönüşüm yoluyla teknolojiyi kullanabilir ve ticari faaliyetlerini ve işlevlerini düzene sokmak için dijital çözümlerden yararlanabilir. Bunu yanı sıra, verimliliklerini ve karlılıklarını artırmaya yardımcı olurken, iklim değişikliğinin ve COVID-19 gibi diğer faktörlerin bir sonucu olarak streslere karşı duyarlılıklarını arttırır. 

Dijital dönüşüm sadece dijital teknolojileri şirket içinde kullanma süreci değildir. Ayrıca, dijital çözümlerin hedeflerine en iyi şekilde hizmet edebilmesi için şirketin kültürünün, yapısının ve süreçlerinin dijital stratejilerle uyumlu hale getirilmesini gerektirir. Bu nedenle dijital dönüşüm; önemli zaman, planlama ve kaynaklarla birlikte şirketlerden önemli bir değişim talep edebilir.

Dijital dönüşüm, şirket yönetim ekibinin dönüşümün getirebileceği değişimin doğasını ve şirketin çeşitli bölümleri ve yönleri üzerindeki etkisini tam olarak anlamasını, böylece dengeli kararlar alabilmelerini, gerçekçi seçenekler seçebilmelerini ve buna göre zamanında harekete geçebilmelerini gerektirir. Bu nedenle için bir dijitalleşme planını en iyi şekilde tanımlamak için KOBİ’lerin, dijital olgunluk düzeyini ayrıntılı olarak bilmek gerekir. Bu anlamda, danışmanlık, eğitim ve kişiselleştirme hizmetleri aracılığıyla şirketiniz için en iyi dijitalleştirme stratejisi konusunda size rehberlik edecek ve tavsiyelerde bulunacak bir teknolojik ortağa sahip olmak çok önemlidir.

İşte KOBİ’lerin dijitalleşme süreci için ideal bir başlangıç ​​noktası olacak 3 ipucu:

1- Uygun bir hizmet sağlayıcı ile güvenilir ortaklıklar kurun

Dijitalleşme sürecinde bir iş ortaklığı kurmak, sadece yetkin bir tedarikçi bulmakla aynı şey değildir. Güvenilir bir sağlayıcı, genel dijital dönüşüm stratejisine ve yol haritasına yüksek düzeyde katkı sağlayarak iş ortaklarının operasyonel eksikliklerini telafi eden simbiyotik bir iş ilişkisini teşvik eder ve başlangıçtan itibaren sürece dahil olmalıdır. 

KOBİ’ler kendi operasyonel yapılarını bilseler de yeni teknolojileri (yapay zeka, nesnelerin interneti vb.) mümkün olan en iyi şekilde kullanma bilgisine sahip olmayabilir veya o zaman diliminde hangi teknoloji trendlerinin şirketleri için uygun olduğunu doğru bir şekilde belirleyemeyebilir. Güvenilir bir ortak ise yalnızca bir KOBİ’nin ucuz SaaS tabanlı çözümler ve çevik yöntemlerle hızlı sonuçlar almasına yardımcı olacak hizmetler sunmakla kalmaz, aynı zamanda adım adım bir yaklaşımla uygulanabilir bir yol haritası belirler ve büyüme yolculuğunun farklı aşamalarında KOBİ’lere rehberlik eden uzun vadeli bir ilişki kurar.

2- İş süreçlerinizdeki tüm darboğazları ve siloları belirleyin

Darboğazlar, finans ve operasyonların başarılı bir şekilde işlemesi üzerinde ciddi bir olumsuz etki yaratır. Bununla birlikte, dijitalleştirme çözümlerinin ilk olarak uygulanabileceği yer burasıdır. Darboğaz konumu şirketten şirkete veya endüstriden endüstriye değişir, ancak en yaygın sorunlar, KOBİ’lerin satış siparişi sistemi veya envanter/depo yönetim sistemleriyle birbirine bağlı olmayan finans sistemlerine sahip olmasıdır. Birinden gelen bilgi diğerine otomatik olarak akmaz, bu nedenle operasyonel verimlilik düşer. ERP gibi entegre sistemler, doğru maliyet ve kalitede doğru şekilde uygulanırsa “siloları” ortadan kaldırmaya yardımcı olabilir.

3- Finans ve tedarik zincirinizin temel değerini geliştirin

Geçmişte, tedarik zincirleri tüm şirketlerde benzer bir amaca hizmet ediyordu: Tedarik akışını sağlamak. Bununla birlikte, tedarik zinciri teorisi geliştikçe, şirketler kendi tedarik zincirleri içindeki değer teklifini yeniden değerlendirmeye başladılar. Örneğin perakende sektöründe, başarılı bir yüksek performanslı tedarik zinciri, işletmeler için mümkün olan en yüksek kar marjını sıkıştırmasını sağlamak adına hızlı stok devrini ve düşük işletme maliyetlerini garanti etmelidir. Finansın ise şirketin merkezi bir denetleyicisine ve analitik beynine hizmet etmesi gerekiyor. Bu da operasyonlardan güvenilir ve gerçek zamanlı verileri alması gerektiği anlamına geliyor. Bu temel değerlerin geliştirilmesi, KOBİ’leri hazırlayacak ve dalgalı piyasa fırsatlar sunduğunda onları büyütmeye hazır hale getirecektir.

KOBİ’ler için dijital dönüşüm elbette kolay değil. Fakat uçtan uca kurumun ihtiyaçlarını tespit ederek buna göre strateji belirleyen, uzman ekibiyle de kapsamlı ve pratik çözümler üreten bir iş ortağı ile doğru yapıldığı takdirde, KOBİ’ler şirketlerini rekabetin çok üzerinde bir alana taşıma gücüne sahip olacaktır.

Comments

Comments are closed.

Login/Sign up