2023’te izlenmesi gereken üretim teknolojileri

2022 yılının üretim sektörü için hem olumlu hem de yıkıcı olduğu bir gerçek. Pandemi, resesyon korkuları, tedarik zorlukları, sıkı bir iş gücü piyasası ve ekonomik istikrarsızlığa rağmen imalat şirketleri “yeni normalde” hayatta kalmaya ve gelişmeye devam ediyor. Öte yandan, 2022 yılında Endüstri 4.0 birçok imalat işletmesinin dönüşümüne yardımcı oldu. Endüstri 4.0, üreticilerin daha akıllı otomasyon ve daha fazla iş bağlantısı için ileri teknolojileri benimsemelerini sağladı. Peki üretim sektörü için sırada ne var?

IoT daha da büyüyecek

Bilgisayarlar internete bağlanan ilk cihazlardı ve bugün evlerimizde internete bağlanabilen birçok cihaz bulunuyor. 2023 yılında 43 milyardan fazla cihazın internete bağlı olacağı tahmin ediliyor. IoT, işletmelerin gerçek zamanlı verilerden yararlanmasını, bilinçli kararlar almasını, daha iyi güvenlik sağlamasını, üretim süreçlerinin operasyonel verimliliğini artırmasını ve maliyetleri düşürmesini sağladığı için imalat sektöründeki en önemli trendlerden biridir. Yakın zamanda yapılan bir araştırma, üretim süreçlerinin %31’inin akıllı cihazlardan yararlandığını ortaya koydu. Üreticilerin %34’ü ise IoT teknolojisini operasyonel süreçlerine dahil etmeyi planlıyor. COVID-19 salgını da uzaktan bağlantı için IoT kullanımının artmasına neden oldu.

3D baskı yaygınlaşıyor

Bu kulağa bir yenilik gibi gelebilir, ancak 3D baskı eklemeli imalatta 40 yıldır yaygın olarak kullanılıyor. 3D baskı, üretim sektöründeki en dönüşümsel teknolojilerden biri olarak kabul ediliyor. Fabrikaların talep üzerine ürün üretmesini sağlarken yeni ürün prototipleri üretme maliyetini de düşürüyor. 3D baskı, maliyetli ve zaman alan kalıplama sürecinde devrim yarattığı için imalat sektöründe daha popüler hale geliyor. Eskiden fabrikaların seri ekipman üretimi için yedek parça üretmesi aylar alıyordu, ancak 3D baskı ile bunlar birkaç gün içinde yapılabiliyor.

B2B’den B2C’ye geçiş

Tüketicilerin dinamik davranışları sadece pazarı etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda iş modellerini de değiştiriyor. Tüketicilerin değişen doğasını göz önünde bulunduran çoğu üretici, yaklaşımlarını yeniden yapılandırıyor ve B2B’den B2C’ye geçiş yapıyor. Bu geçişin daha yüksek kâr marjları, daha hızlı pazara sunma süresi, daha kapsamlı bir ürün yelpazesi, daha iyi fiyatlandırma, anında geri bildirim ve çok daha fazlasını içeren faydalar sağlaması muhtemeldir. Yeniden yapılandırma tüm bir iş sisteminin değiştirilmesini gerektiriyor ancak, geleneksel B2B modelini sürdürmek pazar payı kaybına yol açabilir.

Kestirimci bakım çağı

Birçok üretim işletmesi, üretim programlarının aksaması ve makine duruş süreleri nedeniyle ağır kayıplara uğruyor. Gartner tarafından hazırlanan bir raporda, makinelerin çalışmadığı sürenin ortalama maliyetinin dakikada 5 bin 600 dolar olduğu belirtiliyor. Bu nedenle, üreticiler makine ve ekipmanların optimum performans göstermesini sağlamalıdır. Birçok üretici arıza süresini azaltmak için kestirimci bakıma yönelmiş olsa da bu eğilim 2023 ve sonrasında da devam edecek. Kestirimci bakım; makinelerin kullanım ömrünü uzatmak, arızaları önlemek, plansız kesintileri azaltmak ve üretim döngüsündeki diğer aksaklıkları önlemek için kanıtlanmış bir yöntemdir. Üreticilerin değerli zaman, kaynak ve paradan tasarruf etmek için belirli performans ölçümleri yardımıyla ekipmanın performansını izlemelerini sağlar.

AR ve VR ile temassız olmak

2023 yılına kadar üretimde AR ve VR 2,8 milyar dolara ulaşacak. Bu, ön saflarda çalışanların işlerini zenginleştirdiği ve tamamladığı için üretim sektöründeki en sıcak trendlerden biridir. Müşterilere AR ve VR özellikli cihazlar aracılığıyla uzaktan yardım sağlayarak temel onarım ve sorun giderme işlemlerinde yol göstermesi açısından da faydalıdır. Daha önce müşteriler temassız seçenekleri keşfetme konusunda isteksizdi ve işlemi çalışanın tamamlamasını tercih ediyordu. Ancak pandemiden sonra müşteriler bu teknolojiye daha açık hale geldi.

Endüstri 4.0, bulut tabanlı bilgi işlem ve IoT cihazlarından yararlanırken, artırılmış ve sanal gerçeklik, yüksek kaliteli bilgilerin yardımıyla sürükleyici müşteri deneyimleri sunabilir. AR ve VR teknolojisi endüstriyel tasarım ve üretimde de kullanılabilir. Yapılan bir araştırma, ürün ve hizmet geliştirmede AR ve VR kullanımının 2030 yılına kadar 360 milyar dolar tutarında bir GSYİH artışı sağlayabileceğini gösteriyor. AR ve VR’ın değeri arttıkça, önümüzdeki yıl daha fazla gelişme yaşanacaktır. Bu teknolojilerden yararlanmayan üreticiler, daha hızlı ve daha akıllı üretim sağlamak için bu teknolojiye geçiş yapmayı düşünmeli.

Yeni nesil üretim ERP’si

Kurumsal Kaynak Planlaması (ERP), iş görevlerini otomatikleştirme, operasyonel süreçleri kolaylaştırma, gerçek zamanlı bilgi sağlama ve maliyetleri azaltma becerisi nedeniyle üretim şirketleri arasında gerekli hale geliyor. Ancak pandemiden sonra üreticiler ERP’de veri odaklı bir yaklaşıma doğru ilerliyor. Bu yaklaşım, üreticilerin ERP sistemlerinden daha hızlı değer elde etme süresi için yararlanmalarını sağlıyor. Bazı gelişmiş ERP girişimleri şunları içeriyor:

Bulut ERP: Verilerin bulutta depolanması yeni bir şey değil, ancak daha fazla şirket bulut ERP kullanmaya başlıyor ve büyük miktarda veriyi bulut depolamaya taşıyor. Bulut ERP’nin yönetimi daha kolay ve maliyetleri düşürüyor. Bulut ERP’nin daha fazla özelleştirme seçeneği sunması ve 2023 yılında daha fazla büyümesi bekleniyor. 

Mobil ERP: Günümüzün mobil iş gücü dünyasında, çalışanlara müşteri iletişimlerine ve şirket bilgilerine her yerden gerçek zamanlı erişim sağlamak çok önemlidir. Günümüzde ERP mobil uygulamaları kullanıcılara gerçek zamanlı veri ve etkinlik oluşturma, anlık bildirimler gönderme, satış siparişlerini inceleme, onaylama ve çok daha fazlasını yapma olanağı sağlıyor.

Yapay zeka ve otomasyon: Üretim işletmeleri çok sayıda veri üretir, ancak çoğu üretici bu verilerin küçük bir yüzdesini kullanır. Yapay zeka ve ERP otomasyonunun entegre edilmesi, veri işlemeyi hızlandırır ve daha verimli hale getirir. Otomasyon ve yapay zeka destekli dijital dönüşüm, sıkıcı iş süreçlerini ortadan kaldırma, üretim sürelerini iyileştirme, israfı azaltma, büyük hacimli verileri işleme, kalite yönetimini iyileştirme, tahminleri geliştirme ve maliyetleri düşürmede üreticilere yardımcı olur.

Pandemi sonrası iyileşme

Küresel salgın nedeniyle üretim ortamı değişti. Üreticiler talepteki ani dalgalanmalara uyum sağlamayı, maliyetleri yakından yönetmeyi, iş operasyonlarını uzaktan idare etmeyi ve çok daha fazlasını öğrenmek zorunda kaldı. Üreticilerin pandemi sonrasında gelişebilmelerinin bazı yolları, eski işletme modellerini emekliye ayırmak, pandemi öncesi üretim seviyelerine dönmek, yeni iş kollarına odaklanmak ve operasyonları dijitalleştirmektir. Üreticiler yeni normale adapte olurken temel içgörüleri belirlemeli, etkilerini değerlendirmeli ve nerede yeniden ölçeklendireceklerini, yeniden icat edeceklerini, yeniden düzenleyeceklerini veya geri çekileceklerini belirlemelidirler.

Önümüzdeki yol

Üretim sektörü, beklenen tüm zorluklara rağmen büyümeye hazır. Önümüzdeki yıl üreticilerin göz önünde bulundurması gereken birkaç husus var:

-Üretkenliği ve tedarik zinciri görünürlüğünü, tedarikçiler ve tüketicilerle bağlantıyı geliştirmek için dijital teknolojinin artırılması,

-Yerel tedarikçilerden oluşan bir ağ kurarak tedarik zinciri risklerinin azaltılması,

-Makineleri optimize etmek ve maliyetleri azaltmak için akıllı fabrika girişimlerini uygulamak.

Üretimin geleceği her zamankinden daha parlak görünüyor. Üreticiler hayatta kalmak ve gelişmek için belirli değişiklikleri benimsemeli ve doğru teknolojilerden yararlanmalıdır.