MakalelerSİBER GÜVENLİK

Perakende sektöründe siber güvenlik nasıl sağlanmalı?

0

Perakende sektörü sürekli olarak gelişiyor ve teknoloji bu değişimde önemli bir rol oynuyor. Perakende sektöründeki en kayda değer gelişmelerden biri de dijital tabela kullanımıdır. Bu teknoloji, perakendecilerin müşteri çeken, geliri artıran ve özel içerik yoluyla uzun vadeli müşteri ilişkilerini teşvik eden etkileşimli ve büyüleyici içerikler üretmesini sağlıyor.

Bununla birlikte, teknoloji ve verilerin entegrasyonuyla perakende sektörü de artan bir siber güvenlik ihlali tehdidiyle karşı karşıya kalıyor. Teknoloji, perakende çözümlerine ne kadar çok entegre edilirse, potansiyel tehditler de o kadar çok ortaya çıkıyor. Bu nedenle perakendecilerin, müşteriler için deneyimleri geliştirmeye devam ederken siber güvenliği benimsemeleri ve kendilerine yönelik tehditleri anlamaları gerekiyor.

Araştırmalara göre, perakendecilerin %67’si dijital tabela kullanarak ilgi çekici mağaza içi deneyimler yaratmaya yatırım yapmayı planlıyor. Son yıllarda perakende sektöründe popülerlik kazanan bu teknoloji, perakendecilerin müşterileri çekmek ve gelirlerini artırmak için dinamik ve ilgi çekici içerikler oluşturmasına olanak tanıyor.

Dijital tabela, kişiselleştirilmiş içerik aracılığıyla müşterilerle uzun vadeli ilişkiler kurmak için etkili bir araç olabilir. Perakendeciler ister ürün satın alıyor ister sosyal bir deneyim arıyor olsunlar, müşterilerle bağlantı kurmak için teknolojiyi kullanarak zaman içinde her iki tarafa da fayda sağlayan değerli ilişkiler oluşturabilir. Ayrıca veri toplama, analiz, pazarlama stratejilerini optimize etmek ve genel müşteri deneyimini geliştirmek için kullanarak müşteri davranışları ve tercihleri hakkında içgörüler elde edebilir.

Dijital tabelanın yükselişine ek olarak, perakende sektörü veri ve analitiğin büyümesinden büyük ölçüde etkileniyor. Perakendeciler artık tedarik zincirlerinin görünürlüğü, envanter durumu ve ayrıntılı müşteri içgörüleri gibi pek çok bilgiye erişebiliyor. Ancak artan veri, güvenlik ihlalleri potansiyelini de artırdığından, perakendecilerin gelen geniş saldırı yüzeyini korumak için uygun önlemleri almaları önemlidir. 

Perakende sektöründe siber güvenlik ortamı

Perakende sektörü geçtiğimiz yıl, bir önceki yıla kıyasla %75’lik bir artışla rekor sayıda fidye yazılımı saldırısıyla karşı karşıya kaldı. Özellikle, 2020’de %44 olan perakende şirketlerinin %77’si 2021’de bir fidye yazılımı saldırısından etkilendi. Bu nedenle perakende sektörü siber güvenlik inovasyonuna giderek daha fazla önem veriyor. Perakendecilerin müşteri verileri ve ödeme kartı bilgileri gibi değerli bilgileri toplaması, onları siber suçlular için cazip bir hedef haline getiriyor. Temassız ödeme yöntemlerinin ve e-ticaret seçeneklerinin artması, saldırı potansiyelini genişleterek perakendecilerin müşteri verilerini korumasını daha zor hale getirdi.

Artan fidye yazılımı tehdidi perakendeciler için endişe verici bir trend. Siber suçlular perakendeci ağlarındaki zayıflıklardan faydalanarak fidye yazılımı yüklüyor, sistemleri şifreliyor ve perakendeci fidye ödeyene kadar işlemleri durduruyor. Bu da önemli mali kayıplara ve perakendecinin itibarının zedelenmesine yol açıyor.

2023 yılında ise perakendeciler, artan fidye yazılımı tehdidine yanıt olarak siber güvenliğe giderek daha fazla yatırım yapıyor. Bütçe ve personeldeki artış, siber güvenliğin birçok perakende şirketinde iş operasyonlarının hayati bir yönü haline geldiğini gösteriyor.

Perakendeciler, fidye yazılımlarının çok ötesinde bir dizi doğrudan e-ticaret siber tehdidine karşı savunmasız kalıyor. Bunlar arasında bilgisayar korsanlarının hediye kartlarını ve bunları etkinleştirmek ya da yönetmek için kullanılan sistemleri değiştirmesi, otomatik ödeme sistemlerini kandırmak için ürünlerdeki barkodları değiştirmesi, sipariş edilen ürünler için geri ödeme almak amacıyla çevrimiçi iade formları aracılığıyla iade hizmetlerini dolandırması, kişisel bilgilerini çalmak için müşteri hesaplarını ele geçirmesi ve kredi kartı numaralarını çalması yer alıyor.

E-ticaret sitelerine yönelik bot saldırıları da göz ardı edilemeyecek bir başka tehdittir. Bu saldırılar, otomatik komut dosyaları ve tıklamalar da dahil olmak üzere insan davranışlarını taklit etmek için bir tarayıcı kullanabiliyor ve bu da tespit edilmelerini zorlaştırıyor. Gelişmiş botlar trafiği anonim proxy’ler, anonimleştirme ağları veya genel bulut hizmetleri üzerinden yönlendirerek gerçek konumlarını gizleyebilirler. Botlar, bilgisayar korsanlarının hediye kartları, indirim kuponları ve sadakat puanları gibi müşteri hesaplarındaki verileri ve hatta kaydedilmiş kredi kartı bilgilerini kullanarak hileli satın alımlar yaptığı hesap ele geçirmeyi kolaylaştırabilir.

Bununla birlikte marka taklidi, tehdit aktörleri tarafından tüketicileri aldatmak ve oturum açma kimlik bilgileri, finansal bilgiler veya kişisel veriler gibi hassas bilgileri çalmak için meşru marka web sitelerinin, e-posta adreslerinin veya sosyal medya hesaplarının sahte sürümlerini oluşturmak için kullanılan bir taktiktir.  

Perakendeciler üçüncü taraf tedarikçilerden satın aldıkları çok çeşitli ürünleri satarlar ve yazılım tedarik zincirleri de bir o kadar karmaşık ve derin olma eğilimindedir. Bu tedarikçilerin başına gelen herhangi bir siber saldırı, onlara güvenen perakendecileri de etkileyebilir.

Veri sızıntıları perakendeciler için önemli finansal maliyetlere neden olabilir. Hassas müşteri bilgileri açığa çıktığında, şirkete duyulan güven zedelenir, bu da şirketin itibarına zarar verebilir ve satışları olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, veri ihlallerinin meydana gelmesi durumunda perakendeciler yasal sonuçlarla da karşı karşıya kalabilir ve veri sızıntısı sonucunda müşterilere verilen zararlardan sorumlu tutulabilirler. Bu riskleri azaltmak için perakendeciler, müşteri verilerini korumak amacıyla sağlam siber güvenlik önlemleri almalı ve meydana gelebilecek veri ihlallerine hızlı bir şekilde müdahale etmek için bir plana sahip olmalıdır.

Siber güvenlik eğitimi eksikliği perakendeciler için önemli sorunlar yaratabilir. Uygun eğitim olmadan, çalışanlar hassas müşteri bilgilerinin kullanımıyla ilgili risklerin farkında olmayabilir ve bilmeden şirketi veri ihlallerine maruz bırakabilir. Ayrıca, eğitim olmadan çalışanlar kimlik avı girişimlerini veya diğer siber tehditleri fark edemeyebilir, bu da kötü amaçlı yazılım bulaşmasına veya diğer güvenlik ihlallerine yol açabilir. Ayrıca, siber güvenlik konusunda eğitim eksikliği, çalışanların siber olaylara ve veri ihlallerine etkili bir şekilde yanıt verme becerilerini sınırlayabilir.

Perakendeciler sağlam siber güvenlik önlemleri almalı ve veri ihlallerine hızla müdahale etmek için bir plana sahip olmalıdır. Ayrıca, çalışanlara uygun siber güvenlik eğitimi verilmesi, hassas müşteri bilgilerinin ele alınmasıyla ilgili riskleri azaltmak için çok önemlidir. Teknoloji perakende sektörü için birçok fırsatı beraberinde getirmiş olsa da müşteri verilerinin güvenliğini ve emniyetini sağlamak için ele alınması gereken yeni zorlukları da beraberinde getiriyor.

Başa çıkılması gereken bu kadar çok siber tehdit varken, perakendeciler önce en kötü ve en tehlikeli olanla başa çıkmaya odaklanıyor. Perakendecilerin, sistemlerini ve müşteri verilerini korumak için güçlü güvenlik önlemleri uygulamaları ve çalışanları için siber güvenlik farkındalık eğitimlerine yatırım yapmaları gerekiyor. Ayrıca güvenlik açıklarını belirlemek ve siber güvenlik duruşlarında iyileştirmeler yapmak için düzenli güvenlik değerlendirmeleri yapmaları ve siber tehditleri proaktif olarak tespit etmek ve bunlara yanıt vermek için gelişmiş tehdit istihbaratı kullanmaları önem arz ediyor.

Comments

Comments are closed.

Login/Sign up