YÖN VEREN LİDERLER

Girişimcilikte en kritik ve önemli şey girişimcinin psikolojisi!

0

Girişimciliği hayatın çok hızlı değişebildiği ve belirsiz olduğu yalnız bir süreç olarak tanımlayan Givin’in Kurucusu Başak Sucuka, “Bu uzun süreçte girişimcinin önce kendini, zihnini çok iyi yönetebilmesi, gerçekleştirmek istediklerine odaklanabilmesi ve sabırlı bir çözüm insanı olması gerekiyor.” diyor. 

2009 yılında Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Yacht Türkiye, Nike, Glaxo Smith Kline gibi farklı endüstrilerde deneyimler de elde ederek mezun olan Başak Sucuka, 1 yıl boyunca da Mavi’de çalıştı. Bu esnada kariyerinin başında sahada çalışmanın ne kadar değerli olabileceğini fark ettiğini söyleyen Sucuka, Philip Morris Sabancı’da bir saha pozisyonuna geçiş yaptı ve PMSA’da yurt içinde ve genel merkez Lozan’da çeşitli satış ve pazarlama pozisyonlarında görev aldı. 

“Daha küçük bir ekiple çevik ve özgür bir alan olan Duty Free kanalında en keyif aldığım şekilde çalışmaya başladığım sırada, beni en çok heyecanlandıran iş ve sosyal fayda fikri aklıma düştü ve istifa edip 2017 yılında Givin (givin.co) sosyal girişimini başlattım.” ifadeleriyle Givin serüvenini anlatan Sucuka, Givin ile 4 yılı aşkın süredir tanınmış kişilerin, markaların ve bireysel destekçilerin nereye vereceklerini bilemedikleri çok iyi durumdaki fazla eşyalarını, bağış karşılığında Givin web sitesi, Akasya AVM ve dönemsel olarak çeşitli farklı lokasyonlarda bağış karşılığında satışını gerçekleştirdiklerini paylaştı. Başak Sucuka, “4 yıldan fazladır, ekibimizle birlikte TEV, TOG, Tohum Otizm Vakfı gibi sivil toplum kuruluşları için 1,5 milyon lira değerinde bağış işlemine aracılık edip binlerce çocuğun ve gencin daha eşit fırsatlara erişmesini sağlamanın mutluluğunu yaşıyoruz.” sözleriyle Givin’in başarılarından söz etti.

Bizler de bu başarılı Türk girişiminin hikayesi, geleceği ve elbette girişimcilik ekosistemine dair sorularımızı projenin kurucusu Başak Sucuka’ya yönelttik. İlk olarak, bir sosyal girişim olan Givin’in ortaya çıkış hikayesini sorduğumuz Sucuka, Givin’i okurlarımız için anlattı…

“Givin’le, insanların sevdikleri bir oyuncunun eşyasını veya beğendikleri bir t-shirt’ü alırken bağış yapmalarını sağlıyoruz”

”Givin’in hikayesini birçok kez farklı platformlarda anlatma fırsatım oldu. İyilik yapma kültüründen de bahsettiğim “Neyi Değiştirebiliriz?” isimli bir TEDx konuşmam da bunlardan birisi. İlgi duyan okurların bu konuşmayı izlemesini çok isterim. 

Fakat yine de Givin’in doğuşunu kısaca anlatayım. Mezun olduktan ve yurt içi ile yurt dışında birkaç terfi aldıktan sonra ömrümün büyük çoğunluğunu harcadığım işimde aradığım anlamı yaratamadığımı fark etmeye başladım. Her gün bir şekilde haberdar olduğum toplumsal sorunlar karşısında sadece “izleyici” kalmamın da beni rahatsız ettiğini hissetmeye başladım. Birçok toplumsal sorunun temeli ‘eğitim’e dayanırken, hepimizin ‘Her şeyimizle eğitime destek olabileceğimiz bir platform yaratabilir miyiz? Bağışı sadece karşılıksız para verilerek yapılan bir davranış olmaktan çıkarıp kullanılmayan marka bir çantayı ya da hoş bir abiyeyi de eğitime desteğe dönüştürebilir miyiz? Zaten sıklıkla verdiğimiz eşyaların karşılığında birilerinden eğitim için bağış yapmalarını rica edebilir miyiz?’ düşünceleriyle ortaya çıktı. ‘Yükselen online alışveriş trendini kullanarak insanları daha çok bağışa teşvik edebilir miyiz?’ dedik ve normalde 80 lira olan ortalama bağış rakamını eşyaların verilmesiyle kurgulayarak ortalama 800 lira civarında bir değer ortaya çıkardık. 

4 yılı aşkın bir süredir Givin’le, o sırada aklında bağış yapma fikri olmayan kişilerin, sevdikleri bir oyuncunun kişisel bir eşyasına sahip olurken ya da hoşlarına giden bir t-shirt’ü alırken bağış yapmalarını sağlıyoruz.”

Sosyal girişim kavramını da konuşalım. Sosyal girişim, diğer girişim projelerine göre nasıl konumlanıyor? Özellikle yatırım tarafındaki avantajlar/dezavantajlar neler?

Sosyal girişim hızla gelişen ancak farkındalığı hem yatırımcı hem kurumlar hem de halk arasında çok düşük olan bir kavram. Sosyal girişimler, diğer girişimlerden ortaya çıkış amacının sosyal ya da çevresel fayda sağlamak olmasıyla farklılaşıyor. Standart girişimlerin sosyal fayda sağlama gibi bir motivasyonu hatta kimi zaman doğaya/insanlara zarar verme gibi bir kaygısı olmazken, sosyal girişimlerde fayda sağlama motivasyonu ticari kazanç sağlama motivasyonla el ele gidiyor. 

Benim düşünceme göre, Türkiye’deki yatırımcılar, sosyal girişimleri “sosyal sorumluluk” algısıyla eşleştirebildikleri ve yatırımlarının dönüşünü alamayacaklarını düşündükleri için bu alana çok fazla yaklaşmıyor. Hatta bunu şöyle örneklendireyim; ünlü girişimci ve yatırımcılarımızdan birinden Givin’e yatırım yapmasıyla ilgili “Ben bu işten para kazansam üzülür müyüm, sevinir miyim bilemedim” gibi bir dönüş aldığımız oldu. Dolayısıyla, yatırımcı tarafında sosyal fayda hassasiyeti ve odağı olan az sayıdaki yatırımcı ve fon haricinde, çok fazla bir avantajı olduğunu düşünmüyorum. Dezavantajları ise özellikle Türkiye’de yatırımcıların bu alandaki ilgisini çekecek henüz yeterli nitelik ve nicelikte başarı öykülerinin ortaya çıkmamış olması ve “sosyal sorumluluk” algısı ile karıştırılıyor olması diye düşünüyorum. 

Girişimcilik ekosisteminde, sosyal sorumluluk projelerine yaklaşımlar nasıl? Bu konulara dair ekosistemde ne gibi eksiklikler/artılar gözlemliyorsunuz?

Girişimlerin ana öncelikleri başta kendilerini ayakta tutabilmek olduğu için çoğunlukla kendi girişimleri odaklı bir koşturmaca içerisindeler. Ancak özellikle Y ve Z jenerasyonu başlattığı girişimlerde veya olduğu ekiplerde sosyal sorumluluk konularına önceki jenerasyona göre çok daha fazla kafa yoruyor. Hem ekip olarak fırsat buldukça gönüllülük projeleri hem de kendi kaynaklarıyla ellerinden geldiğince fayda sağlamaya çok açık ve istekli olduklarını gözlemliyorum.

Girişimcilik özelinde konuşacak olursak, girişimci olmanın disiplinlerini nasıl anlatırsınız? Bu yolculukta olmazsa olmazlar sizce neler?

Bence girişimcilik sürecinde en kritik ve önemli şey girişimcinin psikolojisi. Girişimcilik ciddi iniş ve çıkışları olan, hayatın çok hızlı değişebildiği ve belirsiz olduğu, yalnız bir süreç. Bu uzun süreçte girişimcinin önce kendini, zihnini çok iyi yönetebilmesi, ne olursa olsun gerçekleştirmek istediklerine odaklanabilmesi ve müthiş sabırlı bir çözüm insanı olması gerekiyor. Bununla birlikte iletişim becerileri, dirayet, adanmışlık, zaman yönetimi gibi yetkinlikler de bence çok kritik. Ve tabi ki hep yeni, daha büyük, tüyler ürpertici hayaller kurmaya devam edebilmek ve “Bakalım bunu da yapabilecek miyim?” diye kendi mücadelelerini yaratmak…

Givin’in geleceği ile sonlandıralım; büyük resimde Givin’i hangi noktaya taşımayı hedefliyorsunuz? Yakın zamanda hayata geçecek yenilikler olacak mı?

Givin’i dünyanın birçok noktasında tanınan ve kullanılan bir iyilik markası haline getirmeyi hayal ediyorum. Daha yolun çok başındayız. Yakın zamanda bizi sadece kendi platformlarımızda değil, hem online hem de offline kanallarda başka marka ve kurumların platformlarında da görebileceğiniz yeni ve iyiliği daha da görünür kılacak projelerimiz gelecek. Henüz detaylı olarak bahsedemesem de hepsi için çok heyecanlıyım. Heyecanımızı ve hikayemizi paylaşmak isteyen herkesi givin.co web sitemize, Akasya AVM’deki Givin iyilik mağazamıza ve @givin.co Instagram hesabımıza bekliyoruz.

Comments

Comments are closed.

Login/Sign up