YÖN VEREN LİDERLER

Dijital olgunluk seviyesi artan KOBİ’lerin finansal olgunlukları da yükseliyor

0

TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez: “KOBİ’lerimizin öncelikle ayakta kalabilmesi, ardından işlerini büyütebilmesi ve sürdürülebilir olması için dijitalleşme stratejilerini hiç vakit kaybetmeden hayata geçirmeleri gerekiyor.”

Süleyman Bey öncelikle kendinizden biraz bahseder misiniz?
Adana’da doğdum, ilk ve orta öğrenimimi de memleketimde tamamladım. Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi-İşletme bölümünü bitirdikten sonra tekstil sektöründe faaliyet gösteren aile şirketimizde çalışma hayatıma başladım. Ardından Almanya’da kurduğum şirket ile aynı işi uluslararası alanda sürdürmeye devam ettim. STS Group’u kurarak yapı sistemleri ve inşaat sektöründe de faaliyet göstermeye başladım. Türkiye’ye döndükten sonra iş hayatımla birlikte sivil toplum kuruluşlarındaki çalışmalarıma da ağırlık verdim. Adana Genç İş İnsanları Derneği (AGİAD) Yönetim Kurulu Başkanlığı, Türkiye Genç İş İnsanları Konfederasyonu Başkan Vekilliği, Adana Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ADSİAD) Yönetim Kurulu Başkanlığı, Adana Golf Kulübü Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Çukurova Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (ÇUKUROVASİFED) Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerinde bulundum. 2013 yılı seçimlerinde inşaat grubunun temsilcisi olarak Adana Sanayi Odası (ADASO) Meclisi’ne girdim. Güney Eğitim Vakfı, Adana Güçbirliği Vakfı, Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER), Adana Kent Konseyi (Kurucu Üye) gibi birçok sivil toplum kuruluşunda da aktif olarak görev alıyorum. 2015-2022 yılları arasında Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini üstlendiğim TÜRKONFED’de ise 2022 yılından itibaren Yönetim Kurulu Başkanı olarak çalışmalarıma devam ediyorum.

Türkiye’nin köklü federasyonlarından TÜRKONFED’in de tarihçesini, faaliyetlerini, misyonunu dinlemek isteriz…
Ülkemizde özellikle 1990’lı yılların ikinci yarısından itibaren iş insanları, güç birliği yapma hedefiyle bir araya gelmeye başladı. Kurulan iş dünyası dernekleri de zaman içerisinde federasyonları oluşturdu. 2004 yılında 6 iş dünyası federasyonu bir araya gelerek, Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun (TÜRKONFED) temellerini attı. Ülkemizde 26 kalkınma ajansının bulunduğu her bölgede federasyonlarımız ve derneklerimiz ile Anadolu’da çok yaygın bir yapıya sahibiz. Çatımız altında 26’sı bölgesel, 4’ü sektörel olmak üzere 30 federasyon, ulusal-uluslararası 354 üye dernek üzerinden 60 bini aşkın şirket yer alıyor. Bağımsız ve gönüllülük temelli iş insanlarının bir araya geldiği, aynı zamanda politika savunucuları ile bir düşünce kuruluşu gibi çalışan sivil toplum örgütüyüz. Yaklaşık 20 yıldır iş dünyasının ortak sesi olmak, iş dünyasının sorunlarına sahip çıkacak temsil tabanı geniş, güçlü bir örgütlenme gerçekleştirmek, ekonomi politikalarına yön vermek, iş dünyasını ilgilendiren sorunlara çözümler üretmek, bölgesel ve sektörel kalkınma vizyonları geliştirerek, uluslararası entegrasyona ve rekabet gücünün artmasına katkıda bulunmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yıllar içerisinde hızla genişleyen üye tabanımız neticesinde günümüz itibarıyla ülkemizin gönüllülük esasıyla bir araya gelmiş en büyük bağımsız iş dünyası örgütüyüz. Üyelerimiz toplam (enerji dışı) dış ticaretin yüzde 83’ünü, tarım ve kamu dışı kayıtlı istihdamın yaklaşık yüzde 55’ini sağlıyor. Avrupalı KOBİ’lerin çatı örgütü olan ve 12 milyon firma ve 55 milyon çalışanı temsil eden Avrupa KOBİ Birliği’nin (SMEunited) üyesi olarak da ülkemizi temsil ediyoruz.

İş dünyasının dijitalleşme yaklaşımını, özellikle pandemiyle hızlanan bu atılımların konjonktürünü nasıl değerlendirirsiniz? Hangi sektörlerde hangi teknolojiler öne çıkıyor?
Üretim, tedarik zincirleri, ticaret ve rekabetin bütünüyle yeniden tanımlandığı bir dönemden geçiyoruz. Bu süreçte şirketlerimiz ve ülkemiz için en büyük fırsatlardan biri dijital dönüşüm. Hatta biz dijital dönüşümün sanayi devrimini başlatan gelişmiş ülkelerle aramızdaki makası kapatacak tek değişken olduğuna inanıyoruz. Eğer biz teknolojinin sağladığı hız ve verimlilik ile işletmelerimizi dönüştürebilir, yüksek teknolojili üretim seviyesine çıkmak için dijitalleşmeyi kullanırsak, yarışa gelişmiş ülkeler ile aynı kulvardan başlayabilir, KOBİ’lerimizin rekabetçiliğini artırabiliriz. Bu bakış açısıyla 2016 yılında, açıkçası o zamanlar şimdiki gibi konuşulmayan dijital dönüşümü çalışma odağımıza aldık ve 2018 yılında Dijital Anadolu Projemizi başlattık. İlk beş dönemde 43 bin KOBİ’ye eriştiğimiz projenin altıncı döneminde Akbank ve Siemens iş birliği, Lenovo çözüm ortaklığı ile projemizi daha da güçlendirerek nitelikli dijital dönüşüme odaklandık. Bu sayede KOBİ’lerimizin, teknolojiyi işletmelerinin özel ihtiyaç ve hedeflerine uygun olarak adapte edebilmelerine katkı sağlıyoruz. Hiç kuşkusuz uzun bir yolumuz var çünkü KOBİ’lerimizin çok büyük bir bölümü dijitalleşmenin ilk fazında. Biz de bu nedenle bir yandan dijitalleşmeye ilk kez adım atan KOBİ’leri desteklemeye de devam ediyoruz. Teknolojiyi kullanma, teknolojiyi içselleştirme ve teknolojik devrime hazırlanma konularında destek oluyoruz. 

KOBİ’lerin ve girişimci kadınların sayısı son 3 yılda fazlasıyla arttı. İşini büyüten ve süreklilik sağlayanların sayısı bu artışla ne kadar paralellik gösteriyor? KOBİ’lerin dijitalleşme stratejileri sizce pazarlama, müşteri hizmetleri ve operasyonlar gibi hangi alanlarda en fazla faydayı sağlayabilir?
Ülkemizde yaklaşık 3,5 milyon KOBİ’miz ekonomimizin yüzde 99,7’sini temsil ediyor ve bunların yüzde 95’ini mikro işletmeler oluşturuyor. Günümüzde işletmesini çağın gerektirdiği dijital devrime hazırlamayan firmaların yaşama şansı artık yok. Başta KOBİ’ler olmak üzere tüm firmaların işlerini geleceğe taşımasının öncelikli yolu dijital dönüşümden geçiyor. Bu artık bir lüks değil bir gereklilik ve ülkemizin dijitalleşme karnesi maalesef AB ülkeleri ortalamasının çok altında. O nedenle ekonomimizin sürdürülebilirliği, yüksek katma değer artışı ve küresel rekabetçiliğin anahtarı dijital dönüşüm. Son yıllarda ekonomimize dahil olan imalat sanayisi ağırlıklı işletmelerin yalnızca yüzde 1’i yüksek teknoloji kapasitesi ile faaliyet gösterirken, yüzde 87’si orta ve düşük teknolojili üretim yapıyor. Dolayısıyla dijital dönüşüm en başta işletmenin geleceğine önemli bir yatırımken aynı zamanda verimlilik düzeyi artışı ile üretken bir ekonomi için de vazgeçilmez. Dijital dönüşüm başta rekabetçilik olmak üzere yeni müşteri deneyimi, inovasyon, yeni dijital satış ve pazarlama kanal ağları ile yönetim ve operasyonel süreçlerde de ciddi verimlilik ve fırsat avantajı yaratıyor. Uluslararası araştırmaların ülkemizin 270 milyar dolarlık bir dijitalleşme potansiyeli bulunduğunu gösterdiği bir dönemde, bu fırsatı çok iyi değerlendirmeliyiz.

Kadın girişimci sayısında bir artış yaşanmış olsa da halen yüzde 14 seviyesindeyiz. Hiç kuşkusuz yeni girişimlerin kurulması işlerin büyüdüğü ve sürdürülebilir olduğu anlamına gelmiyor. Geçtiğimiz aylarda yayımladığımız “Türkiye KOBİ Görünümü 2022” raporuna göre 2011-2020 yılları arasında kurulan her 100 firmadan birinci senenin sonunda 78’i, üçüncü senede 51’i, beşinci senede ise 38’i ayakta kaldı. Aynı dönemde yeni açılan firmalar aracılığıyla her yıl ortalama 635 bin kişiye istihdam yaratılırken, kapanan firmalar kanalıyla yaklaşık 300 bin istihdam azaldı. Açılan ve kapanan KOBİ’lerin yüzde 99’u mikro ölçekli.

Öte yandan Türk KOBİ’leri kendi internet sayfasına sahip olma, e-ticaret özelliğine sahip web sitesi ve sosyal medya kullanımı ile bulut servisler-büyük veri analizini gibi alanlarda OECD ülkeleri arasındaki KOBİ’ler ile karşılaştırıldığında son sırada yer alıyor. Dolayısıyla KOBİ’lerimizin öncelikle ayakta kalabilmesi, ardından işlerini büyütebilmesi ve sürdürülebilir olması için dijitalleşme stratejilerini hiç vakit kaybetmeden hayata geçirmeleri gerekiyor. 2021 yılında yayımladığımız “KOBİ’lerin Dijital ve Finansal Karnesi” araştırmamızda da benzer bir tablo ile karşılaşmıştık. KOBİ’ler teknoloji yatırımı denildiğinde bundan ağırlıklı olarak internet sitesi kurmayı ve şirket donanımlarını anlıyor. E-ticaret, kurumsal kaynak planlaması (ERP) ve müşteri ilişkileri yatırımları (CRM) ortalamanın altında. Ayrıca KOBİ’lerin yüzde 56,3’ü dijital pazarlama alanında personel bulundurmayıp dışarıdan hizmet alıyor. Bu alanlarda yapılacak çalışmalar sadece ilgili departmanın gelişmesiyle kalmıyor, dijital olgunluk seviyesi artan KOBİ’lerin finansal olgunlukları da yükseliyor. 

KOBİ’lerin genelini ilgilendiren dijitalleşme konusuna ek olarak, girişimcilik kültürünün gelişimi ve girişimcilik kültüründe toplumsal cinsiyet eşitliğini tesis etmek için hem entelektüel hem de sosyal sermayemizi bir araya getirmeliyiz. Kadınların tam zamanlı istihdamının artmasına yönelik çözümlere odaklanmalı, yatay ayrımcılığın engellenmesi için kadınların tüm sektörlerdeki temsil oranını artırmalı, eğitimli kadın işsizliğini giderecek çözümler geliştirmeliyiz. 

Türkiye’nin sürdürülebilirlik hedefleri için TÜRKONFED çatısı altındaki kurumlarla ne tür çalışmalarınız var?
TÜRKONFED olarak, ülkemizin sürdürülebilirlik hedeflerine paralel olarak gerçekleştirdiğimiz çalışmaları ‘Üçüz Dönüşüm’ olarak tanımladığımız dijital, yeşil ve toplumsal dönüşüm odağında gerçekleştiriyoruz. Dijitalleşen, yeşil dönüşüm sayesinde kaynak verimliliği ile hem cari açığı azaltan hem de yeni ihracat pazarlarında rekabet gücünü artıran, eğitimden kadına, gençlikten girişimciliğe toplumun tüm katmanlarını dönüşümün odağına alan “Hayalimizdeki Türkiye” için çalışıyor, KOBİ’lerimizin sesini, üretim gücünü, iş yapma kültürünü ön plana çıkaracak projelere odaklanıyoruz. 

Bununla birlikte, gerek çatımız altındaki federasyon ve dernekler gerekse özel sektör, kamu ve diğer STK’lar ile iş birliği geliştirerek yoksulluk ve yoksunluğun önlenmesi, ekonomik vizyon, hukukun yenilenmesi, Gümrük Birliği’nin KOBİ’ler perspektifinde güncellenmesi, AB’ye tam üyelik hedefiyle atılacak adımlar, dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüme KOBİ’lerin entegrasyonu, toplumsal cinsiyet eşitliğinin hayatın her alanına yayılması, iklim değişikliği ve afetler gibi konulara odaklanarak, bu doğrultuda çeşitli projeler geliştiriyor, araştırmalar yapıyor, raporlar hazırlıyoruz. 

Yalnızca son beş yılda az önce bahsetmiş olduğum Dijital Anadolu projemizin yanı sıra, KOBİ’lere bilgi ve beceri kazandırmaya odaklanan bu eğitim ve destek programı İşimi Yönetebiliyorum; KOBİ’lerin dijitalleşmeleri için yol haritaları hazırlayıp eğitim ve mentorluk verdiğimiz Dijital Dönüşüm Merkezi; yeşil dönüşümün önemi ve kurumların nasıl hazırlanması gerektiği konusunda farkındalığı artırmayı hedeflediğimiz KOBİ’ler için Yeşil Dönüşüm Projesi; kadın girişimcileri desteklediğimiz Girişimde Kadın Gücü Projesi; her fazında KOBİ’leri farklı yönlerden geliştirmeyi hedeflediğimiz İş Dünyası için Yerel Kalkınma Projesi ve afet bilincini artırmak üzere İşletmelerde Dayanıklılık Projesi gibi hepsi birbirinden kıymetli çalışmalar gerçekleştirdik. Bu projelerimizin bir bölümü halihazırda devam ediyor. Önümüzdeki dönemde de ülkemizin sürdürülebilirlik hedefleri ve KOBİ’lerin gelişimine katkı sunmak üzere çalışmalarımıza sürdüreceğiz. 

TÜRKONFED olarak, 2024 yılı için nasıl bir yol haritası oluşturdunuz?
TÜRKONFED olarak Cumhuriyetin kazanımlarına ve mirasına sahip çıkmayı kurumsal varlık ve devamlılık meselemiz olarak addediyoruz. Bu anlayışla eğitimden kadına, KOBİ’lerimizden gençlere uzanan çalışmalar yürütüyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılında da ‘Yeni Dönem Yeni Ufuklar’ vizyon belgemizi ve bu belgede yer alan “Hayalimizdeki Türkiye” manifestosunu, 81 ili kapsayan 26 bölgesel federasyonunun sorumluluk alanındaki illerde anlatmak üzere 100. Yıl Buluşmaları gerçekleştirdik. Gittiğimiz her ilde, kamu ve yerel yönetimler, iş dünyası ve akademi temsilcileriyle bir araya gelerek, ortak akıl ve vizyon arayışımızı paylaştık. İkinci yüzyıl kalkınmasına destek verecek ve değer yaratacak desteklerimizi 2024 yılında da sürdüreceğiz. Ülkemizin nitelikli iyi eğitilmiş iş gücünde geriye düşmemesi hem rekabetçilik gücü hem de toplumsal refah açısından önemsediğimiz bir odak. Bunun için yeni dönemde ana çalışma alanlarımızdan birini orta eğitim tuzağı olarak belirledik. Orta gelir ve orta demokrasi tuzaklarını derinleştiren orta eğitim tuzağı sorununu çözmemiz önemli. Matematik, fen ve okumada OECD ortalamasının altında kaldığımız PISA sonuçlarını değiştirmek ve 2015 yılından sonra artan beyin göçünde beyin gücümüzü kaybetmememiz gerekiyor. Bunun için de ezberci değil, özgürlükçü ve yenilikçi, teknolojiyle bütünleşik bir eğitim sistemi reformuna ihtiyacımız var. Orta Eğitim Tuzağı’ndan çıkış için yol haritası sunacak çalışmamızı 2024 yılı içinde kamuoyuyla paylaşacağız. 

Dünyamız ve ülkemiz pek çok açıdan zor dönemlerden geçiyor. Ancak geleceğe yönelik fırsatlar da en az belirsizlikler kadar yoğun ve çeşitli. Üstelik biz zorluklar karşısında son derece güçlü ve esnek olan iş dünyamız ve Anadolu’daki üretim gücümüz gibi iki önemli avantaja sahibiz. İşte bu nedenle yerelden küresele uzanan kalkınma yolunun Anadolu’dan geçtiğine inanıyor, değişimin öncüsünün KOBİ’lerin verimliliğini artırmaya odaklanıyoruz. Çünkü “Türkiye KOBİ Görünümü 2022” raporumuzdaki bir başka dikkat çekici sonuca göre, istihdam ve iş yaratmada önemli bir rol üstlenen küçük işletmelerimiz, iş gücü verimliliğinde ise potansiyellerinin oldukça altında kalıyor. 

2010-2022 yılları arasında Türkiye genelindeki 7,7 milyonluk istihdam artışında mikro işletmeler yüzde 33, küçük işletmeler ise yüzde 17’lik paya sahip. 2022 yılına gelindiğinde mikro işletmelerin toplam istihdamdaki payının yüzde 37, küçük işletmelerin yüzde 20 civarında olduğu görülüyor. Bu rakamlar küçük işletmelerin toplam istihdam ve istihdam artışında önemli bir paya sahip olduğunu gösteriyor. Ancak konu iş gücü verimliliğine geldiğinde, büyük işletmelerin ortalama iş gücü verimliliğinin mikro işletmelerin yaklaşık 5,5; küçük işletmelerin ise yaklaşık 2,3 katı olduğu görülüyor. Küçük ve mikro işletmeler ile büyükler arasındaki bu fark istihdam ve yaratılan işlerin verimlilik düzeyinin düşük olduğunu gösteriyor. Ülkemizde ekonomimiz, çalışanlarımız ve iş dünyası açısından mevcut süreçlerden kaynaklı sorunların esas kaynağı verimlilik düzeyimizdir. Verimlilik artışı için de üçüz dönüşümü KOBİ’lerimize aşılamalıyız.

Comments

Comments are closed.

Login/Sign up