YÖN VEREN LİDERLER

Girişimcilikte ortama en uyumlu olan hayatta kalır!

0

Meal Box CEO’su Murat Demirhan: “Girişimcilikte başarının anahtarı, yola devam etme konusunda gösterilen azim ve kararlılık. İş fikirleri veya modelleri yolda değişebilir. Önemli olan buna hazır ve açık olmaktır.”

1978 yılında Eskişehir’de doğan Murat Demirhan, Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden 2000 yılında mezun oldu. İş hayatına 1996’da başladı ve aile işletmelerini kardeşi ile birlikte 2 yıl işlettiler. Profesyonel iş hayatının 10 yılını Procter&Gamble firmasında çeşitli satış ve pazarlama görevlerinde geçiren Demirhan, 2011 yılı ile birlikte internet tabanlı teknoloji girişimciliğine odaklandı. Bir indirim sitesi start-up’ına Genel Müdür ve sonrasında ortak olarak katıldıktan sonra, 2013 yılında ilk girişimi OnlineMarket.com ve eş zamanlı olarak Türkiye’nin yemek alanındaki en bilinen markası Meal Box’ı ortakları ile birlikte kurdu.

“Kurumsal hayattansa girişimciliği, sürekli dinamik bir yapının içinde olmam nedeniyle karakterime daha yakın buldum. Güzel tarafları kadar zorlukları da var tabi.. Türkiye gibi bir ülkede hiç beklenmeyen faktörlerin negatif etkilediği bir macera aslında. Amacım; sürdürülebilir, başarılı ve karlı bir iş modeli ve bir şirket yaratmaktı. Ve böylelikle de kişisel hedeflerime ulaşmak.” diyen Meal Box CEO’su Murat Demirhan ile Meal Box ve girişimcilik üzerine konuştuk…

Meal Box fikri nasıl bir ihtiyaca yanıt vermek üzere ortaya çıktı ve Meal Box hayata geçirilirken nasıl bir süreç yaşadınız?
İş fikrini online işlerdeki potansiyeli ve fırsatları gördükten sonra 2011-2012 yıllarında geliştirdim. Gıda ve yemek alanında boşluk ve fırsat gördüm ve bu alana odaklandım. Aslında çalışanların ‘bugün ne yesem?’ sorularıyla yaklaşık 10 yıl önce başlayan kriz, Meal Box’ın doğmasına sebep oldu diyebilirim. Meal Box, bugün Türkiye’nin en büyük kurumsal yemek markalarından biri. Kurumların yemek ihtiyacına ve talebine uygun çözümler üretiyoruz. 

2014 yılında, ‘bugün ne yesem’ sorusuna abonelik modeliyle her gün ofislere çalışanların ayağına götürdüğümüz sağlıklı ve lezzetli paket yemeklerle çözüm bulmuştuk. Zamanla paketli yemekleri çeşitlendirdik. Pandemide şirketlerin restoranını kapatması, evden çalışma sistemine geçilmesi ve hijyen endişesiyle dışarıdan yemek siparişine mesafeli durulması gibi nedenlerle paketli yemek hizmeti altın çağını yaşadı. Aboneliklerimiz %70’lere çıkarken, sektör 10 kat büyüdü. Pandemiden sonra dinamikler çok hızlı değişir oldu. Özellikle son iki yılda ofislerin doğası da değişti. Paketli yemek modelinin yeterli olmadığını gördük. Hem çalışanı hem de iş vereni çıkmaza sokan öğle yemeği sorununa nasıl nefes aldırabiliriz diye düşündük. İhtiyaca, talebe uygun çözümler geliştirmeye odaklandık. Ve Türkiye’de bir ilk olan ‘Ofis Restoranları’ projesini hayata geçirdik. 

“Ofis Restoranları” projesinin detaylarını da dinleyebilir miyiz?
Meal Box’ın yola esas çıkış amacı, kurumsal firmaların yemek soruna çözüm olmaktı. “Paketli yemek markası” olarak yolumuza devam ederken, sadece bu modelin yeterli olmadığını gördük. Dinamikler artık çok hızlı değişiyor. Her şeyden önce çalışma stilimiz değişti. Haftanın 5 günü ofiste olduğumuz günler birçoğumuz için geride kaldı. İş verenin gündemi ise hem çalışan memnuniyetini hem de kendi kârını korumak oldu. Haftada iki veya üç gün ofise gelen çalışanların yol – yemek gibi yan hakları veya ofis kiraları iş vereni düşündürürken, biz de en karlı çözümleri üretmeye başladık. 

Çalışanlar her alanda olduğu gibi yedikleri yemekte de özgür olmak istiyor. Artık çok daha seçiciyiz. Hijyen, kalite, lezzet, sağlık ve farklı deneyimler gibi kriterler aynı anda aranıyor. Fakat, enflasyon ve gıda fiyatlarındaki artış, hepsine aynı anda erişimi maalesef zorlaştırmış durumda. Yemek kartı bakiyeleri ise ay sonunu getirmekte zorlanıyor. Bugün birçok çalışan yemek kartlarını günlük mutfak ihtiyaçlarını karşılamak için de kullanıyor. Haliyle alternatifler de oldukça azaldı. Ekonomik koşullar, yeni çalışma düzeni ve çalışan beklentileri iş vereni bu denli çıkmaza sokarken, nasıl nefes aldırabiliriz diye düşündük ve “Ofis Restoranları” projesini hayata geçirdik. Türkiye’de ilk kez bu restoranı Premier Kampüs Ofis’te açtık.

İlk etapta hedefimiz yemekhaneleri çalışanlar için cezbedici bir ortama dönüştürmekti. Çoğu iş yerlerinde yemekhaneler, sadece yemek saatlerinde bir araya gelinen, tek tip uzun masaların olduğu, sabit bir tasarıma ve sıkıcı atmosfere sahip yerler. Ofis restoranlar sayesinde, klasik tabloid menüler de uzun yemek kuyrukları da tarihe karışacak. Masa ve sandalyelerden masaüstü ekipmanlarına kadar isteğe özel olarak yeniden tasarladığımız bir düzene geçtik. Meal Box’ın yüksek teknolojiyle donanımlı, hijyenik ve modern mutfağında, yetenekli şefler tarafından hazırlanan 5 farklı zengin içerikli menü, Meal Box’ın çalışanları tarafından iş yeri yemekhanesine getirilerek porselen tabaklarda çalışanlara sunuluyor. Haftada bir kez yapılacak canlı müzikle de çalışanların keyifli vakit geçirmelerini sağlıyoruz.

Çalışanların gün içinde beyin fırtınası yapmak için esnek ve modüler bir ortamın içinde bulunmaları, yeni fikirler üretmek ve çalışanlar arasında sinerji oluşturmak, yaratıcı düşünceyi teşvik etmek konusunda oldukça verim sağladığı söyleniyor. Şirketler, çalışanlarını motive etmek ve uzun vadede bağlılıklarını korumak istiyorsa, çalışanların değerini yansıtan bir çalışma ortamı da sağlamalılar. Ofis restoranları, yakın gelecekte birçok şirketin kurumsal kimliğinin temel bir parçası haline gelecek.

Bir girişimci olarak, iniş-çıkışların olduğu dönemler size neler kazandırdı? Sizi motive eden şeyler neler oldu? Girişimcilik ekosisteminde başarının anahtarı sizce nedir?
Meal Box’ın hikayesinde inişler de çıkışlar da çok oldu. Girişimciliğin en zor tarafı belirsizliği yönetmek. Bu tür girişimlerde başarıyı belirleyen en önemli unsurlar; sermaye ihtiyacını geç kalmadan ve sürekli sağlayabilmek, ekibi diri ve motive tutabilmek ve bana göre en önemlisi de gerektiğinde ısrar etmeden, iş modelinde revizyon ve değişiklikler yapabilmektir.

2014-2019 döneminde tüm bu konularda çok zorlayıcı süreçler geçirdik. Zorluklarla mücadele ederken en önemli motivasyonum, bir işi ilk yapanın değil başarılı yapanın kalıcı olacağına inançla, ayakta kalmak ve yola devam etme isteğim oldu. Bence başarının anahtarı, yola devam etme konusunda gösterilen azim ve kararlılık. İş fikirleri veya modelleri yolda değişebilir. Buna hazır ve açık olunması gerekir. Aynı doğa kanunlarında olduğu gibi, girişimcilikte ortama en uyumlu olan hayatta kalır. En doğru fikri olan, en çok sermayesi olan ya da en iyi ekibi olan değil, “bulunduğu ortama ve şartlara en çok uyum sağlayan” start up’ların yoluna devam ettiği ve başarıyı yakaladığını görüyoruz. Meal Box serüveninde öğrendiğim en büyük tecrübe budur. Şirket olarak ulaştığımız esneklik ve çeviklik seviyesi, zor zamanlardan çıkmamızın hem sebebi hem de bir nevi ödülü oldu.

Dijital dönüşüm ve yeni nesil teknolojiler çerçevesinde, Meal Box bugün nasıl bir IT yapısına ve operasyona sahip? Teknolojiyi kullandığınız ve teknolojiden fayda elde ettiğiniz alanlar neler?
Meal Box yemek kurumsal yemek alanında teknolojiyi en iyi kullanan oyunculardan biri. Tüm bireysel yemek paketlerimiz sadece online satış ile satın alınabiliyor. Ayrıca müşteri ile dijital pazarlama ile kurulan ilk temastan lead yönetimine, sipariş-üretim-dağıtım süreçlerinin yönetimi ve muhasebe sistemine kadar her alanda kendi geliştirdiğimiz veya hazır olan yazılımlar kullanıyoruz. Sipariş ve lead yönetimi ile yemek gönderi planlamalarını yürüttüğümüz yazılımımızı içerde geliştirdik. ERP olarak dış kaynak kullanıyoruz. Chatbot yazılımını dışardan bir firma ile geliştirdik. Tüm online ödeme altyapılarına sahibiz, ayrıca 5 büyük yemek kartı ile sitemizden online ödeme alabiliyoruz. 

Tüm bunların yanı sıra, pandemi sonrası değişen ihtiyaçlara yanıt vererek, yemek ödeme sistemi alanına “Meal Pay” markamızla gireceğiz. Yemek kartını öncelikle kendi kurumsal müşterilerimize sunacağız ve Meal Box aboneleri bu sayede özel fiyatlardan ve indirimlerden faydalanacak. Marketler de dahil olmak üzere 61.000 noktada geçerli olacak bu sistemin çalışanlara sağlayacağı avantajlarla daha rahat bir nefes aldıracağına inanıyoruz.

Gelecek dönemde yeni pazarlara açılma ve hizmetlerinizi daha da geliştirme odağında gündeminizde neler yer alacak?
Şu anda gündemimizi Ofis Restoranları ve Yemek Ödeme Sistemi projelerimiz oluşturuyor. Pandemi sonrası iş yerlerinin açılışıyla yemek endüstrisi daha da büyüdü. Yıl sonuna kadar da kapasitede %10-15’lik bir yükseliş bekleniyor. Gelen taleplere göre yeni ofis restoranları devreye sokacağız. Önümüzdeki yıl İstanbul’da en az 10 yemekhaneyi daha dönüştürecek ve ofis restoranlarının sayısını artıracağız.

Bunlarla birlikte, 2023 yılında ilk iş modelimiz olan “Tek Seferlik Paket Yemek Servisi’ alanına tekrar ve güçlü bir şekilde geri döneceğiz.

Comments

Comments are closed.

Login/Sign up