YÖN VEREN LİDERLER

Otomotiv dünyasında yazılım ihtiyacı her geçen gün artıyor

0

Hem üretim hem de ürünler için otomotiv sanayiinde teknolojinin odakta olduğunu söyleyen OSD Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Eroldu, otomotiv üretiminde dijitalleşmenin daha da artacağını belirtti.

İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun olduktan sonra iş hayatına 1989 yılında Koç Holding’te Denetim Uzmanı olarak başlayan Cengiz Eroldu, 1993-1995 yılları arasında İtalya’da LUISS Üniversitesi’nde MBA programını tamamladı ve aynı yıl Tofaş’ta Muhasebe ve Endüstriyel Kontrol Müdür Yardımcısı olarak göreve başladı. Tofaş’taki iş hayatı boyunca Muhasebe ve Endüstriyel Kontrol Müdürlüğü, Bütçe ve Kontrol Müdürlüğü ve Mali Direktörlük görevlerini üstlenen Eroldu, Ocak 2015’ten bu yana da Tofaş Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO olarak görev alıyor.

Aynı zamanda, Türkiye’nin otomotiv sanayiini uluslararası platformda temsil eden ve 49 yıllık köklü bir geçmişe sahip olan Otomotiv Sanayii Derneği’nin (OSD) Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı da yürüten Cengiz Eroldu’dan, otomotiv endüstrisinin geleceğini ve giderek daha “akıllı” hale gelen dünyada, sektörün nasıl dönüşeceğini dinledik…

2022 yılı, Türk otomotiv sektörü için sizce nasıl geçti?
Otomotiv sanayi gelişen teknoloji ve değişen müşteri beklentileri çerçevesinde bir süredir ciddi bir dönüşüm sürecinde. Bu dönüşümün yanı sıra, son dönemde hız kazanan iklim odaklı politikalarla birlikte gerek ürün yapıları gerekse üretim süreçlerine yönelik birçok zorlayıcı hedef söz konusu. Bu dönüşümün gerekliliklerini yerine getirmek yolunda, sanayimiz 2022 yılında önemli yatırım kararları açıklamaya devam etti. Üyelerimiz 2022 yılında önemli boyutlarda birçok yatırım kararlarını açıkladılar. Bunların toplamına baktığımızda 2,5 milyar euronun üzerinde yatırım kararının açıklandığı bir 2022 yılını yaşadık hep birlikte. Bu açıdan bakıldığında, 2022 otomotiv sanayinin yatırımlarını devam ettirmesi sebebiyle iyi ve sevindirici bir sene oldu.

Yatırım harcamalarına bakarsak da 2022 yılında 1 milyar dolara yaklaşan bir yatırım harcaması gerçekleşti. Bu da hem sanayi hem de ülke açısından son derece pozitif bir gelişme. Bu yatırım istihdamda da etkisini gösterdi. 2022 yılında, otomotiv sanayinde yüzde 9’luk bir istihdam artışı gerçekleşti. Toplam çalışan sayımız 56 bin 700’e geldi. 2022 yılında yüzde 6’lık büyümeyle üretimimiz 1 milyon 353 bin adede ulaştı. Otomotiv ihracatı geçtiğimiz yıla göre adet bazında yüzde 4 artarak 970 bin adet seviyesinde gerçekleşti. Bu açıdan da yılı başarılı kapattık diyebiliriz. Türkiye’nin toplam ihracatından yüzde 12,2 pay aldık ve yılı 31,5 milyar dolarlık bir ihracatla kapattık. Dış ticaret dengesine sağlanan pozitif katkı 11 ayda 8,4 milyar seviyesine ulaştı. İç pazarda yerli araç payı yüzde 45 seviyesinde gerçekleşti.

OSD’yi de konuşmak isteriz. 49 yıldır faaliyetlerine devam eden OSD, geçmişten bugüne otomotiv sektörüne nasıl bir değer sağladı? Bugün hem sektör hem ülke ekonomisi için OSD ne anlam ifade ediyor?
49 yıllık köklü bir geçmişe sahip olan OSD, her biri küresel oyuncu olan 13 üye firması ve yetkin uzman kadrosu ile kurulduğu günden bu yana Türk Otomotiv Sanayii’ni geliştirmeye yönelik çalışmalarını sürdürüyor. 1995’den beri OICA (International Organization of Motor Vehicle Manufacturers) üyesi olan OSD, ülkemiz Otomotiv Sanayii’ni uluslararası platformda da temsil ediyor ve ACEA (The European Automobile Manufacturers’ Association) bünyesinde AB’den ilgili ülke derneklerinin katılımıyla güncel küresel ve yerel gelişmelerin değerlendirildiği “Liaison Commitee” faaliyetlerinde görev alıyor.

OSD’nin ülke ekonomisine ve sektöre sağladığı katkıyı, temsil ettiği büyüklük çerçevesinde değerlendirmek doğru olacaktır. OSD, 32 milyar dolar ihracat, 56 bini aşkın direkt istihdam, yaklaşık 10 milyar dolar dış ticaret fazlası ve ekonomiye daha birçok direkt ve dolaylı katkı sağlayan bir sanayiyi temsil ediyor. Tüm bunların yanı sıra, sahip olduğu uzmanlık seviyesi ve kurumsal yapısı ile ülkemizin örnek STK’larından birisi konumunda.

Türkiye’de otomobil üretimine yönelik artan yurt dışı taleplerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Dernek olarak bu alanda ne tür çalışmalarınız/ katkılarınız var?
Sanayimizin en önemli ihraç pazarı olan Avrupa’da küçülen pazar bizler için hem risk hem fırsat konumunda. Enflasyon ile artan maliyetler Avrupa’da talep düşüklüğüne yol açıyor. Bu talep düşüklüğü aslında bir kapasite boşluğu yaratıyor. Biz hala Avrupa’nın merkezindeki tesislere göre otomotiv endüstrisi olarak rekabetçiyiz. Fakat burada şöyle bir tehdit var: Artık araç yapıları değişiyor. Yani araçların içindeki geleneksel parçaların payı azalıyor. Dolayısıyla biz tedarik zincirini doğru bir şekilde kuramazsak o zaman Türkiye’nin yarattığı katma değerin etkisi azalacak. Şimdi artık lojistik, müşteriye hızlı cevap verme, stoğu düşürme daha önemli hale geldi.

Öte yandan, Çin’den yapılan tedarik, risk ve maliyetlerden dolayı azalıyor. Türkiye’ye doğru bir hareket olduğunu gözlemliyoruz. Çin’den vazgeçip Türkiye, Romanya, Fas gibi ülkelerde pozisyon almaya çalışan birçok firma olduğunu görüyoruz.

Dernek olarak bizim varoluş sebebimiz, Türk Otomotiv Sanayii’nin küresel rekabetçiliğini korumak ve geliştirmek. Bu amaçla, küresel gelişmeleri yakinen takip ediyor, kamu yönetimimizin politika geliştirme sürecine katkı sağlamaya çalışıyoruz. Tüm çalışmalarımızın ana gayesi; sanayimiz rekabetçiliğini korumak, sanayimizin yüksek yetkinlik seviyesi konusunda küresel alanda farkındalığı geliştirmek.

Türkiye’deki akıllı üretime yönelik gelişmeler neler? Bu taraftaki kasları daha da güçlendirmek için sizce ne tür adımlar atılmalı? Teknolojinin üretim süreçlerindeki rolünü nasıl konumlandırırsınız?
Gerek teknik mevzuat gereklilikleri çerçevesinde gerekse araç özelliklerindeki gelişmeler dikkate alındığında, araçlardaki bağlantı özelliği artık otomotiv sektörünün olmazsa olmazı. Sürüş güvenliğini artırmak adına mevzuat gereği zorunluluk haline gelen birçok sistemin yanı sıra, kullanıcının katma değerli hizmetlerden faydalanabilmesi için araçların bağlantılı olma zorunluluğu var. Her geçen gün gelişen teknoloji ve sağlanması gereken regülatif zorunluluklarla birlikte veri aktarımı daha da önemli hale gelecek. Hem ürünlerdeki değişim hem nihai kullanıcıya sunulan hizmetlerin kapsamı sebebiyle, otomotiv dünyasında yazılım ihtiyacı her geçen gün daha da artıyor. Bunlar konunun ürün ve hizmet boyutu. Otomotiv üretiminde dijitalleşme de önemli bir seviyeye ulaştı ve daha da artacak. Dolayısıyla teknoloji, otomotiv sanayinin gerek üretiminde gerekse ürünlerinde tamamen odakta diyebiliriz.

Araçların akıllı şehir konseptiyle vasıtadan çok bir yaşam alanına dönüşeceği geleceğe yaklaşıyoruz. Burada son kullanıcılar için bir soru paylaşmak isteriz: Bu ‘gelecekte’ tam anlamıyla yaşayacağımız deneyim ne olacak?
Küresel otomotiv sektörü dönüşümünde belirleyici dört konu var. CASE (Connected, autonomous, shared, electric) diye adlandırdığımız, dönüşümü şekillendiren bu başlıkları bağlantılı, otonom, paylaşımlı ve elektrikli araçlar olarak özetliyoruz. Teknoloji, şehir altyapıları, mevzuat, toplumsal alışkanlıklar gibi birçok alanda daha alınacak çok yolumuz var. Bu dönüşüm çok kısa bir sürede olamayacak. Tüm dünyada eş zamanlı da olamayacak. Ancak sürücüsüz akıllı araçlara doğru giden bir mobilite dönüşümü sürecinden bahsediyoruz.

OSD olarak, 2023 yılından beklentileriniz nelerdir?
Küresel raporlara göre, tahminler kademeli olarak aşağı yönlü revize ediliyor. Küresel üretimin ancak 2024 itibarıyla pandemi öncesi seviyesine ulaşması öngörülüyor. Dünyada yaşanan enflasyonist uygulamalar ve enflasyonun sonuçlarının da talep üzerinde önemli bir etkisi olduğunu görüyoruz. En önemli ihraç pazarımız olan AB’de öngörüler daha da muhafazakar seviyede. AB’nin pandemi öncesi seviyesine ulaşması için daha uzun süreye ihtiyacı olduğu tahmin ediliyor. Dolayısıyla önümüzde zorlu bir dönem olduğunu söyleyebiliriz.

Türkiye’de 2022 yılını 970 bin adet ihracat ile kapattık. 2023 yılı birçok belirsizliği içinde barındıran bir sene olsa da 2023 yılında ihracat beklentimiz 1 milyon 20 bin ila 1 milyon 130 bin adet arasında. Yani yüzde 5 ile yüzde 10 arasında bir artış bekliyoruz. Keza üretimi de 1 milyon 350 adet ile kapattık. 2023 yılı tahminimiz 1 milyon 350 ile 1 milyon 500 adet arasında.

Comments

Comments are closed.

Login/Sign up