YÖN VEREN LİDERLER

Kadınları tekrar ayağa kaldırmak toplumu ayağa kaldırmak demek!

0

KAGİDER Başkanı Emine Erdem: “Deprem bölgesindeki her bir bireyin farklı ihtiyaçları var ancak kadının öncelikleri değişiyor. Kadınları tekrar ayağa kaldırmak aslında aileyi ve toplumu da ayağa kaldırmak demek. Biz birlikte iyileşeceksek, bölgede yaşayan kadını yine bölgede tutabilecek mekanizmaları da yeniden kurgulamamız gerekir.”

Emine Hanım öncelikle hem sizi hem de KAGİDER’i kısaca tanıyarak sohbetimize başlamak isteriz…
İstanbul’da doğdum. Notre Dame de Sion Fransız Kız Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunuyum. Erdem Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Hukuk Danışmanıyım. 2013 yılından beri Yönetim Kurulu Üyesi olduğum Türkiye Kadın Girişimciler Derneği’nde (KAGİDER) 2019 yılından beri Başkanlık görevimi sürdürüyorum. Aynı zamanda SEDEFED Başkanı ve TÜRKONFED Başkan Yardımcısıyım. Global Entrepreneurship Network Türkiye, GEN TR Başkan Yardımcısı, FCEM Yürütme Kurulu Üyeliği, G20’nin resmi açılım grubu W20’nin Türkiye delegelerinden birisiyim. Ayrıca, Kadın Adayları Destekleme Derneği Danışma Kurulu, Uluslararası Üniversiteli Kadınlar Federasyonu, Türk Hukukçu Kadınlar Derneği üyeliklerim bulunuyor.

Kadınların girişimcilikte karşılaştıkları sorunları yaşayan ve bu tabloyu değiştirmek isteyen 37 girişimci kadının 2002 yılında bir araya gelmesiyle kurulan KAGİDER neredeyse 21 yıldır kadın girişimciliğinin yaygınlaşması için çalışıyor. Aynı zamanda, kadın girişimcilerin karşılaştıkları sorunların kadınların tüm alanlarda karşılaştıkları eşitsizlik ve adaletsizliklerin bir sonucu olduğunun bilinciyle toplumda kadının güçlendirilmesi için çaba gösteriyor. Bu kapsamda, kadının ekonomideki, toplumsal hayattaki, yerel yönetimlerdeki, siyasetteki, karar mekanizmalarındaki kısacası hayatın her alanındaki temsilini destekleyecek çalışmalara ağırlık veriyoruz. Girişimci adaylarına işlerini kurmaları için destek veriyoruz. İşini kurmuş ve onu büyütmek isteyenlere bu amaca yönelik eğitim ve mentorlük destekleri sunuyor, deneyimlerimizi paylaşıp birbirimizden öğrenebileceğimiz platformlar oluşturuyoruz.

KAGİDER bugün 46 farklı sektörden 450 üyesi ile Türkiye ekonomisinin % 8’ini temsil ediyor. Üyelerimiz tarımdan kozmetiğe, perakendeden e-ticarete, ulaştırma ve depolama sektöründen bilgi ve iletişime, el sanatlarından idari hizmet ve danışmanlık faaliyetlerine kadar birçok sektör ve meslek kolundaki girişimleriyle faaliyet gösteriyorlar. KAGİDER, 21 yıl içinde yüzlerce projesi gerek yüz yüze gerekse online eğitim ve mentorük programları ile on binlerce kadının hayatına dokundu.

6 Şubat’ta yaşanan üzücü deprem felaketinde KAGİDER olarak yürüttüğünüz çalışmalardan bize biraz bahseder misiniz?
Yaşadığımız deprem felaketi toplum olarak bize zihniyetleri dönüştürmek, sistemi farklılaştırmak gerektiğini gösterdi. Toplum olarak baktığımız zaman, daha kolektif, daha birbirimize omuz vererek birlikte hareket etme bilinciyle bir araya geldik.

Tüm insani krizlerde olduğu gibi, yaşadığımız bu deprem felaketinde de kadınların ve kız çocuklarının, erkekler ve erkek çocuklarından daha farklı şekilde etkilendiğini biliyoruz. Kadın, erkek, çocuk herkesin sıkıntıları var. Her bir bireyin farklı ihtiyaçları var. Ancak kadının öncelikleri değişiyor. Kadınları tekrar ayağa kaldırmak aslında aileyi ve toplumu da ayağa kaldırmak demek. Biz birlikte iyileşeceksek, bölgede yaşayan kadını yine bölgede tutabilecek mekanizmaları da yeniden kurgulamamız gerekir. Deprem felaketinden etkilenen kadının neye ihtiyacı var? Öncelikle tabi ki rehabilitasyon, psikolojik destek ve temel fizyolojik ihtiyaçlar önemli. Hala bölgede barınmadan beslenmeye, su ihtiyacından sağlığa kadar birçok konuda, özellikle de hijyen konusunda çok sıkıntı olduğunu biliyoruz. Kadınların hijyen konusundaki ihtiyacını rahatlıkla dile getirebilmesi için orada daha çok kadın gönüllüye, kadın görevliye ihtiyaç var. Bölge ziyaretlerine gittiğimizde birlikte, kolektif, omuz omuza nasıl daha çok çalışılabiliriz bunu görüyoruz. Birlikte iyileşebilmek için birbirimize ihtiyacımız var. 

Biz KAGİDER olarak, 21 senedir Türkiye’de kadın girişimciliğini geliştirmek ve kadın girişimcileri güçlendirmek için çalışıyoruz. Bizim gibi ekosistemde olan Endeavor Türkiye, Girişimcilik Vakfı, Habitat Derneği, HAN Spaces ile bir konsorsiyum oluşturduk. Bu konsorsiyumla deprem bölgelerinde çalışma alanları oluşturuyoruz. “Mekân” adı verilen ortak çalışma alanlarında öncelikli olarak uygun ortamın sağlanması, atölye ve etkinliklerin düzenlenmesi, iş ve girişim dünyasından konuşmacıların ağırlanması, kadın girişimcilerin desteklenmesi, öğrenci ve girişimcilere yönelik ilham veya mentorlük seanslarının düzenlenmesi gibi çalışmaların yapılmasını hedefliyoruz. 

İlk ortak çalışma alanının Hatay Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde ve paydaşlığında başlatılması için adım attık ve 8 Nisan tarihinde Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş ile konsorsiyum olarak protokol imzaladık ve Hatay EXPO alanında kurulması için çalışmalara başladık. Ardından Kahramanmaraş, Adıyaman ve Malatya’da da hayata geçirmek üzere çalışmalarımız devam ediyor.

TÜRKONFED, SEDEFED, Habitat ile içinde olduğumuz konsorsiyum olarak Hatay, Adıyaman ve Kahramanmaraş’ta “Kasaba” adını verdiğimiz konteyner kentler oluşturuyoruz. Bu kapsamda KAGİDER olarak da bu konteyner kentlerde yaşam alanları yaratmak için çalışıyoruz.

Diğer taraftan, iş hayatına atılacak üniversitede okuyan binlerce genç kadın var, bu genç kadınlara staj ya da iş arama süreçlerinde destek olabilmek amacıyla KAGİDER, Peryön, Turkishwin ve Askıda ne var iş birliğinde iş arama çemberlerine başladık. Genç kadınlara, her hafta buluştukları kolaylaştırıcılar 8 hafta boyunca kariyer koçluğu yapıyorlar.

Ayrıca bölgede tarımla uğraşan kadınların durumunu analiz etmek için bir çalışma yapıyoruz. Bizim Migros’la birlikte yürüttüğümüz “Tarımda Kadının Güçlenmesi” projemiz kapsamında Hatay’daki kadın çiftçilerle bir araya gelip toplantı yaptık, ihtiyaçlarını, sıkıntılarını konuştuk. İPSOS raporunu hazırlayacak. Ardından bu raporun rehberliğinde kadın çiftçilere yönelik projelere başlayacağız.

KAGİDER’in özellikle kadın istihdamını ve kadın girişimciliğini geliştirme noktasında zaten kasları kuvvetli, hemen burada bir refleks gösterip hem tarımda kadının güçlendirilmesiyle ilgili çeşitli çalışmalar için kolları sıvadık hem de üretici kadını, girişimci kadını tekrar ayağa kaldıracak mekanizmalar üzerinde çalışıyoruz.

Bölgedeki kadın girişimcilerin ihtiyaçları neler? Girişimciler için sizler aracılığıyla kurumlar/kişiler ne tür katkıda bulunabilir?
Deprem felaketinin ardından yeniden toparlanabilmek ve yaraları sarabilmek için planlı bir şekilde ilerlemek çok önemli. Harekete geçmeden önce ihtiyaçları belirlemek ve analiz etmek gerekiyor. Birleşmiş Milletler Kadın Birimi ile birlikte, ihtiyaçların tespit edilmesi için en doğru yöntemin anket çalışması olacağı yönünde hemfikir olduk. 

Depremden etkilenen illerde KAGİDER veri tabanında bulunan 120 kadını tek tek aradık ve 73 kişiye ulaşarak ihtiyaçların tespitine yönelik anket yaptık. Araştırmaya katılan kadınların %25’i hibe, %18’i eleman, %16’sı ise ekipman desteğine ihtiyaç duyduğunu söyledi. Mekan/çalışma alanı zarar gören ve bu konuda destek bekleyen girişimci oranı %9, tanıtım/pazar desteği %9, yönetim/danışmanlık desteği %6 ve diğer finansal destek ve psikososyal destek beklentisi ise %5’lik orana sahip. 

Üretim faaliyetinde bulunan kadın girişimcilerin %49’u stoklu ürünü olduğunu belirtti. Stoklu ürünlerin çoğunluğunu oluşturan imalat, el yapımı, hediyelik ürünler, tekstil ve gıda sektörlerinde depremden etkilenen üretici ve girişimcilerden hammadde ve yarı mamul madde alımına öncelik verilmesi gerekiyor. Binalarla birlikte yaşamlar, işler, geleceğe dair umutlar da yıkıldı ama omuz omuza verip bölgeyi ve kadınları tekrar ayağa kaldıracağız. Bölgedeki üreticiden ürün ve hizmet alımını teşvik edeceğiz. Umutları yeniden yeşerteceğiz.

Bizim KAGİDER olarak kurduğumuz, Garanti BBVA iş birliğiyle büyüttüğümüz ‘Ticaretin Kadınları’ platformumuz, kadın girişimcileri ve kadın kooperatifleri güçlendirecek bir portal olarak faaliyet gösterirken, bu noktada depremden etkilenen bölgeler ve kadınlar için önem verdiğimiz çalışmalardan biri haline geldi.

Biz deprem bölgesindeki kadın girişimcilerden oluşan bir iletişim grubu da kurduk. Bundan sonraki aşamada da KAGİDER olarak onları daha görünür kılmak, ürünlerinin pazarlara erişimini artırabilmek için çalışmalar yapıyoruz.

Girişimlere/girişimcilere nasıl ulaşabiliriz?
Ülkemizde kadın girişimciliğinin desteklenmesi ve kadın girişimci sayısının artması için kadınların daha fazla görünür olması gerektiğini ve kadınların diğer kadınlara cesaret verip ilham olduklarını biliyoruz. Bu amaçla çeşitli programlarımıza katılımış olan kadın girişimcilerin başarılarını, hikayelerini KAGİDER’in sosyal medya kanallarında görünür kılmak için çalışıyoruz. Diğer taraftan Ticaretinkadinlari.com portalı ve uygulaması ile Türkiye’nin dört bir yanından kadın girişimcilere ve kadın kooperatiflerine ulaşılabilmekte. Özellikle deprem bölgesinde faaliyet göstermekte olan kadın girişimcilerin ürünlerini ve hizmetlerini her hafta yineKAGİDER sosyal medyasında kamuoyu ile paylaşmaktayız; hatta bu paylaşımlar sonrasında Turkcell firması da dahil olmak üzere kurumların kendilerini tedarik zincirlerine dahil etmiş olduklarını duymanın mutluluğunu yaşıyoruz. Burada okurlara iki çağrı yapmak isterim: Biri kadın girişimcilere, erişilebilir ve görünür olmak için ticaretinkadinlari.com portalımıza kayıt olun; diğeri de kurumlara, herhangi bir ürün ya da hizmet satın alımı yapacağınız da lütfen portalı ziyaret edin. Orada bu ihtiyacınıza çözüm olabilecek birçok kadın tedarikçiye erişebileceksiniz. KAGİDER olarak mottomuz Kadından Al-Malı, Memleket Kazanmalı!

KAGİDER olarak hem deprem bölgesi hem de genel ölçekte devam eden ve yeni uygulamaya konacak çalışmalarınız neler olacak?
Geçen yıl 20’nci yılımızı kutladığımızda yeni vizyonumuzun temel sütunlarını ‘Kadın’, ‘Toplum’, ‘Dünya’ ve ‘Gelecek’ olarak belirledik. Gelecek 20 yıl gündemimizde ‘Yeşil İş’ başlığı da önemli bir yere sahip. Amacımız kadının üreterek, varlığını özgürce ortaya koyarak tüm karar süreçlerinde etkin rol aldığı bir dünya yaratmak. Bunu yaparken ana hedefimiz yeşil iş prensiplerini hayata geçirmek. Geleceği sürdürülebilir kılacak bir ekosistemin öncülüğünü yapmayı hedefliyoruz.

Ayrıca Anadolu’ya daha fazla dokunabilmeyi amaçlıyoruz. Anadolu’daki illerde yaşayan gençler ve kadın girişimcilerin geleceğe dair beklentilerini dinleyerek daha yakın temaslarda bulunacağız. Bu bölgelerde çalıştaylar düzenleyerek ve yerel yönetimlerle iş birliği içinde olarak kadını yerelde güçlendireceğiz. Yerel yönetimlerin kadın girişimcilerden ürün veya hizmet alımı yapması, kadınların güçlenmesi için farkındalığı artırırken aynı zamanda da yeni girişimler için cesaret verecektir diye düşünüyorum.

Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılına girerken, hâlen kadınların birçok alanda fırsat eşitliğine sahip olması için mücadele etmememiz gerekir. Cumhuriyet tarihimizdeki kadın rol modelleri daha fazla görünür kılmamız gerektiğine inanıyoruz. Önümüzdeki dönemde ilham veren hikayeleri daha da görünür kılmak için çalışacağız.

Comments

Comments are closed.

Login/Sign up