YÖN VEREN LİDERLER

30’dan fazla markamız ile tek bir mutfaktan hizmet veriyoruz

0

Avane Kurucusu ve CEO’su Ahmet Orhon: “30’dan fazla markamıza çeşitli platformlardan gelen binlerce siparişi teknolojik altyapımız sayesinde uçtan uca kesintisiz bir şekilde yönetiyoruz.”

1987 yılında Ankara’da doğan Ahmet Orhon, Bilkent Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni dereceyle bitirmesinin ardından, 2009 yılında kariyerine Yönetim ve Strateji Danışmanlığı şirketi olan McKinsey & Company’de başladı. McKinsey’de ağırlıklı olarak Türkiye, Çin ve Avusturalya’da geçirdiği üç yılın ardından, 2012 yılında Harvard Business School (HBS) İşletme Yüksek Lisansı (MBA)’na kabul alan Orhon, 2014 yılında bu programı yüksek başarıyla tamamladı. Burada geçirdiği dönemde, HBS Topluluk Önünde Hitabet ve Müzakere Topluluğu (HBS Public Speaking and Negotiation Club) Başkanlığı ve HBS Uluslararası Öğrenciler Temsilciliği (HBS International Student Representative) yaptı. 

Harvard’daki iki yılının ardından McKinsey’e geri dönen Orhon, Dubai ofisine transfer oldu. Burada geçirdiği 6 sene boyunca, çalışmalarının odağına özel sektör ve aile şirketlerini alan Orhon, EMEA (Avrupa, Orta Doğu ve Afrika) bölgesinde, perakende ve tüketim ile mobilite ve otomotiv alanlarında McKinsey’nin çalışmalarına liderlik etti. Bu dönemde hem McKinsey içinde hem de müşterilerine yönelik liderlik, iletişim ve proje yönetimi alanlarında eğitimler veren Orhon, aynı zamanda aile şirketlerinin yeniden yapılandırılması ve üst düzey yönetici oryantasyonları ve eğitimleri konularına odaklandı.

2020 yılının başında Yardımcı Ortak (Associate Partner) iken McKinsey’den ayrılan Orhon, yurt dışında geçirdiği 10 senenin ardından Türkiye’ye dönerek 2020’de ilk bulut mutfak yatırımı olan Avane Cloud Kitchens’ı kurdu. “Bulut mutfak” fikrini ve gıda teknolojilerini Ahmet Orhon ile konuştuk…

Avane Cloud Kitchens’ı sanal bir “bulut mutfak” olarak tanıyoruz. Kuruluş hikayesini dinlemek isteriz…
Yurt dışında danışmanlık yaptığım sürede dünyanın çeşitli trendlerini takip etme ve üzerinde çalışma fırsatım oldu. McKinsey’deki son yıllarımda, EMEA bölgesindeki tüketici ürünleri ve perakende sektörünün projelerine liderlik yapıyordum, bu da yine bu alandaki trendlere yakın olmamı sağladı. Son yıllarda özellikle ABD başta olmak üzere birçok ülkede yeni bir iş modeli olarak ortaya çıkan ‘Bulut Mutfak’ konseptini keşfettim. Yurt dışındaki uygulamayı birebir Türkiye gibi gelişen ülkelere uyarlamak çok mümkün olmayacaktı. Türkiye’deki fırsata inanarak, yerel bir formül geliştirerek kendi bulut mutfak modelimizi oluşturdum. Uzun yıllar yurt dışında yaşadıktan sonra Türkiye’ye döndüğümde, Türkiye’nin ilk bulut mutfak girişimi olan Avane Cloud Kitchens’ı kurmaya karar verdim. Ayrıca Türkiye bu modeli denemek için çok uygun bir pazar. Burada geliştirilen model hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde iş yapabilecektir.

‘Çoklu marka bulut mutfak’ kavramını bize biraz anlatır mısınız? Tek lokasyonda birçok marka nasıl bir mevzuat ile faaliyet gösteriyor?
Biz tek bir lokasyonumuzdan, yani tek bir mutfaktan birden fazla marka çıkartıyoruz. Bunu içerde geliştirdiğimiz ve sürekli olarak iyileştirdiğimiz optimizasyon sayesinde gerçekleştiyoruz. Şu an aktif olarak 30+ markamız tek bir mutfaktan hizmet veriyor. Bunu yaparken çalışanları, hammaddeleri, ekipmanları ve bitmiş ürünleri çapraz kullanıma açıyoruz. Tüm bu optimizasyon sayesinde ekipman, çalışan ve alan verimliliğini sağlarken gıda malzemelerindeki zayiyi de minimum seviyeye düşürüyoruz.

Siparişten kurye ve fatura süreçlerine kadar nasıl bir teknolojik altyapıyla hizmet veriyorsunuz?
Bu noktada kullandığımız, entegrasyonlarımızı sağlayan güçlü bir IT çözümümüz var. Markaların çeşitli platformlardan gelen siparişleri bir entegrasyon sayesinde sadeleşme gerçekleştirerek mutfaktaki istasyonlarımıza yönlendiriyor. Yani aslında bizim mutfakta çalışan arkadaşlarımız siparişin hangi markadan geldiğini görmüyorlar, sadece hazırlamaları gerektiği ürünü görüyorlar. Yine aynı program sayesinde siparişimiz hazır hale geldiğinde ilgili kuryeye teslim etme konusunda teknik altyapıyı bizlere sunuyor.

Yarattığınız markaların bilinirliği için neler yapıyorsunuz? Özellikle platformları kullanan kullanıcılar siteye/app’e ilk girdiğinde, tanıdığı restoranlara alternatif olarak sizi görüyor. Nasıl tercih edilebilir oluyorsunuz? Bunun devamı olarak, müşteri davranışları/tercihleri yeni markalar ve menüler oluştururken nasıl işinize yarıyor?
Öncelikle tüm markaların A’dan Z’ye her şeyini biz oluşturuyoruz. Marka adını da biz buluyoruz, logosunu içerdeki kreatif ekibimiz oluşturuyor. Ürün isimlendirmeden görsellerine kadar her şeyi içerde yapıyor oluşumuz bütünüyle tutarlı ve güçlü bir marka oluşturmamıza imkan sağlıyor. Müşteriler platforma girdiklerinde, gerçekten özenle hazırlanmış marka ismi ve banner görselleriyle dikkatini bize çevirebiliyor. Daha sonrasında içeri girdiğinde görsellerimizden tutun ürün isimlendirmesine, fiyatlardan menü harmonisine kadar etkilenip bizden sipariş vermeye ikna olabiliyorlar. Biz müşterinin neye ihtiyacı olduğunu, neye dikkat ettiğini çok iyi anlayıp bunları markalarımıza yansıtabiliyoruz. Karşılığında da bu kadar tercih edilir bir konuma erişiyoruz.

Bunların yanı sıra, önceliklendirdiğimiz markaların sosyal mecralarda görünürlüğünü artırıyoruz. Örneğin, Çosa markamızın güçlü bir sosyal medya algısı oluşmuş durumda. Bunu yine içerdeki ekibimizin tüm süreci içeriklendirmesi ve yönetmesi sayesinde doğal bir marka algısı yaratabilmiş durumdayız.

Girişimcilik tarafını da konuşalım… Bu fikrin gerçeğe dönüşme yolculuğunda ne tür deneyimleriniz, dönüm noktalarınız oldu? Sizce başarınızın arkasındaki itici güç neydi?
Türkiye’de ve Türk insanlarımıza bir fikri anlattığınızda, “bu fikir nasıl gerçekleşebilir, benim nasıl yardımım dokunur” düşüncesinden ziyade maalesef “nasıl olmaz” kısmında daha çok kafa yorduklarını gördüm. Ancak nadir de olsa fikrime inanan, bana destek olmak isteyen insanlarla karşılaştım ve ekibimize dahil oldular. İlk başta bir fikri sıfırdan var etmek çok zorlayıcı bir süreçti. Daha önce hiç denenmemiş bir şeyi deniyorduk. Bunun sonucunda gece gündüz demeden çok emek verdik. Ben, gerek iş olsun gerek hayatımızdaki herhangi bir şey olsun, hakkını vermeye ve gerçekten hakkını verdiğimizde başarılı olabileceğimize inanıyorum. Nitekim şu ana kadar yolculuğumuz bunu kanıtlar şekilde.

Avane Cloud Kitchens olarak, gelecekte başka hangi başarılara imza atmayı hedefliyorsunuz?
Bizim en yegane hedefimiz, Türkiye’nin gıda teknolojileri alanında ilk unicornu olmak. Bu hedefe doğru giderken de Türkiye’nin geleceğin liderlerini yetiştiriyoruz. Yıl sonu itibariyle 15 lokasyona ulaşacağız. Aynı zamanda İngiltere, EMEA ve Batı Avrupa’da yeni şubeler açarak yurt dışı operasyonlarımızı genişleteceğiz. Hedefimiz; Türkiye’de 100, globalde 50 lokasyona ulaşmak.

Comments

Comments are closed.

Login/Sign up